Bir anda kan ter içinde uyandım. Etrafıma baktım yatağımda yatıyorum, hemen kalkıp mutfağa geçip su içtim. Tam bardağı kafama diklerken gözüm mutfagın penceresine ilişti, perde kapalıydı ama sanki perdenin arkasında tıpkı rüyamda gördüğüm gibi bir sürü kişi üst üste çıkmış içeriye bakmaya çalışıyor. Perdeyi açıp bakmaya götüm yemedi "Gördüğüm rüyanın etkisinde kaldım herhalde" deyip odama geçtim. Tekrar uyumaya çalıştım ama sağa sola dönsemde bir türlü uyuyamadım. Aradan biraz zaman geçtikten sonra sabah ezanı okundu. Ezan okununca sanki bana bir rahatlama geldi ve hemen uykuya daldım.
Sabah uyandıgımda her şey normaldi. Annem kahvaltıyı hazırlamış, babam da televizyondan sabah haberlerine bakıyor. Kahvaltıyı yaptıktan sonra babam okulda haftasonu kurs verdiği için okula gitti, annem haftasonu dinlenmeyi tercih ettiği için kurs vermiyordu. Ben de kahvaltıyı yaptıktan sonra arkadaşlarla bulusmak icin dışarı çıktım. Biraz gezdik, bir cafede oturup çay kahve içtik, biraz da play station oynadıktan sonra evlere dağıldık. Oturduğum yer tenha bir yer değildi hatta çok kalabalık da denebilir. Bu yüzden saatin kaç olduğunu önemsemeden eve istediğim saatte gidebiliyordum. Bizim sokakta çok fazla insan yoktu, birkaç kişi vardı. Telefonuma bakarak eve giderken sanki yanımdan geçen herkes pür dikkat bana bakıyor gibi hissettim. Kafamı kaldırıp bakıyorum kimse bana bakmıyor. Kafamı telefona çeviriyorum yanımdan biri geçip bana bakıyor. İşin korkutucu kısmı ise kafamı kaldırıp arkama baktıgımda yanımdan kimsenin geçmemiş olması. Biraz korktum ve adımlarımı hızlandırarak eve doğru gittim. 5 dakika sonra evdeydim.
Eve geldiğimde saat 10'a geliyordu bizimkiler yemeği yemiş, babam yatmış annem de laptopunun başında bir şeyler yapıyor. Ben de anneme selam verip mutfağa geçtim yiyecek bir şeyler bakmaya. Mutfağa girmeden önce dün gece perdenin arkasında gördüğüm manzara aklıma geldi ve ışığı açar açmaz perdeye baktım. Arkasında bir şey var gibi görünmüyordu, kendi kendime "tabi arkada bir şey yok kötü bir rüya gördün salak ettin iyice kendini" diyerek yemeğimi yemeye başladım. Yaklaşık bi 5 dakika sonra annem bana seslendi "Samet!". Tam çatalı ağzıma götürürken durdum kaldım, acaba annem niye bu saatte bağırarak bana seslenmişti. Normalde kızsa bile sesini yükselten birisi değildi. Çatalı tabağın içine bırakıp annemin yanına gittim.
-Efendim anne
-Ne efendimi?
-Bağırarak bana seslendin ben de geldim işte
-Ne bağırması, ne seslenmesi oğlum sana seslenmedim ben dışardan falan bi ses duyup ben çağırdım sanmış olmayasın?
-Doğrudur anne ben odama kolay gelsin sanaGelen sesin anneme ait olduğuna eminim ama nasıl annem beni hic çağırmamıştı anlayamamıştım. Yine önemsemeyip odama gidip bilgisayar başında oyun oynamaya başladım. 1-2 saat oynadıktan sonra telefonumu alıp yatağa geçtim. Bu bende artık bir alıskanlık olmuştu. Yatağa girdiğimde bir süre instagramda gezer ondan sonra uyurdum. Yine bir süre instagramda gezdikten sonra telefonu kenara bırakıp uyumaya karar verdim.
Yine aynı rüyayı görüyordum. O ev, o oyun sesi, o davul sesi ve ben yine aynı yerden izliyorum. Yine etrafıma bakıp eve bakıyorum yine sanki üst üste çıkmışlar gibi içerideki herkes bana bakıyor ve yine kulağıma bir ses geliyor "Gel". Ben yine korkuyla uyanıyorum. Noluyor diye düşünmeye başladım. Bu sırada sıkıştığımı fark ederek tuvalete gittim. Tam tuvaletin önüne gelince kapı altından ışığın yandığını gördüm. İçerde biri vardır diye bekledim, kısa bir süre sonra içeriden Burak çıktı. Gözlerim fal taşı gibi büyüdü, Burak'ın elinden kan damlıyordu. "Noldu olum sana bu ne hal?" cevap vermeyerek odasına doğru gitti. Korkup hemen peşinden gittim. "Noldu olum cevap versene elini mi kestin? Yaşına göre baya kalın bir ses çıkararak "Yok bir şey" dedi. Üstelemedim, "küçük bir kesiktir yoksa evi ayağa kaldırırdı" zaten diyerek lavaboya yöneldim. Burak lavabodan çıkarken ışığı söndürmemişti, ben de söndürmemiştim ama ışık yanmıyordu. Yanlış hatırlıyorumdur diye yine üstünde duymayıp ışığı yakıp girdim içeri. İçeri girer girmez kanım çekildi resmen. Lavabo aynasının üzerinde kanla bir şey yazılmıştı. Hemen aklıma Burak'ın elinden kan damladığı geldi ve bağırarak Burak'ın odasına gittim. Burak mışıl mışıl uyuyordu. Bağırma sesimi annemler duymuş olacak ki telaşlı bir şekilde yanıma geldiler.
-"Noluyor Samet niye bağırıyorsun gecenin bir yarısı" dedi babam.
- Baba tuvalete gidecektim ışık yanıyordu iceride biri var diye bekledim sonra içeriden Burak çıktı elinden kan damlıyordu noldu dedim cevap vermedi sonra ben de tekrar tuvalete gidip ışığı açtım lavabo aynasına kanla bir şey yazılmıştı Türkçe değildi Arapça falandı sanırım.
-Oğlum kardeşini tanımıyor musun sen? Bırak elinden kan damlamasını en ufak bir çizik olsa çığlık çığlığa evi ayağa kaldırırdı.
-Baba yemin ederim gördüm elinden kan damlıyordu, aynada da o yazıyı görünce istemsiz bagırarak Burak'ın yanına geldim.Bağırma seslerinden olsa gerek Burak gözlerini ovuşturarak uyandı. Ne olup bittigini anlamaya çalışır gibi bize bakıyordu. Hemen iki elini, kolunu kontrol ettim ama ne kan vardı ne de bir yara izi. Bu nasıl olabilirdi? Ben mi deliriyordum yoksa? Ben tekrar yeminler ederek gördüklerimi anlatacaktım ki Burak aklımı yerinden aldı. "Abi ben hiç uyanmadım ki". Koşup hemen lavaboya gittim, içeriye girdigimde her şey normaldi. Aynada kan falan yoktu. Klozetin kapağını kapatarak üzerinde oturdum, ellerimle yüzümü kapatarak ben ne yaşıyorum diye düşünmeye başladım. O sırada babam gelip "Hadi kalk oğlum kötü bir rüya görüp gerçek sanmışsın galiba hadi git yat bak bir sey yok" dedi. "Peki baba" diyerek odama geçtim ama içimden olanların gerçek olduğuna dair kendime yeminler ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Evi
TerrorBir arkadaşımın başından geçenleri hikayeleştirip sizlere aktaracağım.