Bu konuşmalardan sonra yatsı ezanı okundu. Tekrar hoca önde, ben ve babam arkasında ufak bi cemaat yaparak kıldık namazımızı. Namazdan sonra ben oturmuş kara kara ne olacağını düşünürken Yahya hoca "Korkma evladım istesede istemese de o anlaşmayı kabul edecek. Çok güçlü olabilirler ama onlardan güçlü olan Allah var. Biz Allahın yolundan gidersek her şey hallolur" dedi ama benim hala pek bi ümidim yoktu. Bu sırada babam lafa girerek "Şimdi ne olacak hocam? Tekrar bir şeyler yapacak mısınız?" dedi. Yahya hoca "Yapacağız ama bu gece değil, Samet'in daha fazla yorulmaması lazım. Bünyesi ne kadar zayıf olursa onu kontrol etmeleri o kadar kolay olur. Şimdi yatıp uyuyalım, yarın yine bir şeyler yapacagız" dedi ve babamla yattığımız odaya gittik.
Bu gece olanlardan sonra Yahya hocanın evinde olmam bile icimdeki korkuyu dindirmiyordu. Sanki her an yanımdalarmış, bana bir zarar vereceklermiş gibi hissediyordum. Onların benim korkumdan beslenip daha fazla cesaretlendiğini biliyordum ama elimde değildi korkuyordum. Ben bu düsüncelerle yatakta dönüp dururken babam çoktan uyumuştu, benim ise zerre uykum yoktu. Yatakta dönüp dururken dışardan bi ses duydum. Cok korkmuştum ama bir yandan da bakmak istiyordum. En son merakıma yenip düşüp kafamı kaldırıp camdan dışarı baktım. 2 tane varlık Yahya hocanın boynuna halat geçirmiş oradan oraya çekiştirip duruyorlardı. Biri halatı tutup Yahya hocayı ordan oraya savururken diğeri de elindeki sopayla Yahya hocaya vurarak iğrenç şekilde kahkahalar atıyorlardı. Sonra benim izlediğimi fark edip Yahya hocaya daha fazla vurmaya başlayıp daha yüksek seslerle kahkahalar atmaya başladılar. Yerde sürüklenen Yahya hoca bana doğru bakarak "Kurtar beni evladım" diye inledi. Benim yüzümden Yahya hocayı öldüreceklerdi. Buna göz yumamazdım. Yataktan kalkarak panikle dış kapıyı açıp dışarıya doğru bir adım attım ve "Onu bırakıp beni alın, onun bi suçu yok ben öldürdüm sizin ailenizi" diyerek bir adım daha ileri gittim. Bunu duyan şerliler gülmeyi bırakıp nefret dolu gözlerle bana bakmaya başladılar. Gözlerindeki nefreti kelimelerle tarif edemem. Korkudan tüm vücudum tir tir titrerken o 2 şerli bana doğru yaklasmaya başladı. Ben gözümü kapatıp belki kurtulurum umuduyla bildiğim duaları okumaya başlayacakken şerlilerden biri "Sus Adem'in dölü" diyerek bogazıma yapıstı. Diğer şerli koluma girdikten sonra boğazımı sıkan şerli de diğer koluma girip beni sürüklemeye basladılar. Yahya hocanın yattığı yere kadar götürüp durdular. Yahya hoca yerde gözleri kapalı bilinçsizce yatıyodu. Birden hoca gözlerini açıp bana bakarak gülmeye başladı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Yahya hoca birden bire iğrenç bir varlığa dönüştü. Anlamıştım, Yahya hocanın kılığına girerek beni oyuna getirmeye çalışmışlardı ve başarmışlardı. Nasıl bu kadar aptal olabilirdim? Daha dün gece beni kandırıp dışarı çıkarmaya çalışmışlardı. "Keşke önce Yahya hocaya baksaydım" diye geçirdim içimden. İçimden dediğim şeyi duymuş gibi kahkaha atarak "Seni artık kimse kurtaramaz çamur yığını, intikam zamanı geldi" diyerek bağıra bağıra kahkaha attılar. Dün gece ucuz kurtulmuştum ama bu gece beni kandırmışlardı ve Yahya hocanın yardımcısı olan kadin da fark etmemişti bu sefer. Tam belki Yahya hoca duyar ve gelir ümidiyle çığlık atacaktım ki Yahya hocanın kılığına bürünen şerli boğazımı sıkarak " Sus yoksa seni burada parça parça ederiz" diyerek boğazımı daha şiddetli sıkıp bana diz çöktürdü. "Hepiniz önümüzde böyle diz çökeceksiniz pis çamurlar" dedikten sonra bozağımdaki baskının azaldıgını hissettim ve sağ kolumdaki şerli beni bırakmıştı. Şerlinin eli hala boğazımdaydı ama sıkmıyordu, sağ tarafıma baktıgımda oradaki şerli yoktu. Tam o sırada sol kolum da boşa çıktı, Kafamı kaldırıp boğazımı tutan şerliye baktığımda arkama doğru kitlenmiş bakıyordu. Arkamda başka bir şerli beni götürmeye çalışan şerlilerle savasıyodu resmen ama bu onlar gibi şekilsiz ve korkunç değildi. O şerli bana saldıran 2 şerlinin de kafasını koparıp kenara fırlattıktan sonra boğazımı sıkan şerlinin üzerine atılıp bana "Eve koş" dedi. Boğazım da boşa çıktıktan sonra eve doğru koşup kapıdan dışarıyı izlemeye başladım. 2 şerli amansızca savasıyordu. Benim boğazımı sıkan şerli bazen kedi olup onu tırmalıyor, bazen köpek olup ısırıyor, bazende yılan olup sokuyordu diğer şerliyi. Sonra birden bire karanlık serlilerin sayısı arttı ve o şerliyi ortalarına alıp etlerini ısırarak koparmaya başladılar. Gördüklerim karşısında gözlerim dolmustu, tam o sırada arkamdan Yahya hoca gelip bağırarak dua okumaya başladı ve dışarı çıkıp o şerlilerin üzerine sıvı benzeri bir şey fırlattı. O sıvının değdigi her şerli cayır cayır canarak yerde kıvranmaya başladı. Şerliler panikle geri çekilirken beni kurtaran şerli aralarından kurtulup eve doğru geldi. Yahya hoca da eve girdikten sonra o şerli birden bire Yahya hocanın yardımcısı olan kadına dönüştü. Gözlerime inanamamıştım, Yahya hocanın yardımcısı cin miydi yani? Ben bu olayın şokunu yaşarken Yahya hoca nefes nefese kalmıştı. Nefes alması normale döndükten sonra "İçeri geçin" dedi kısık bir sesle. Yahya hoca yine her zamanki yerine oturdu, ben de minderlerden birine oturdum. O şerli de Yahya hocanın yanına gidip ayakta bekliyordu. Ben hala olanlara anlam veremiyordum. 5 dakika kadar sessizlik icinde oturduktan sonra Yahya hoca iyice kendine gelip sessizliği bozdu.
Yahya Hoca: Neler oldu evladım anlat bakalım.
Ben: Hocam siz yatın dedikten sonra babamla odaya gidip yattık ama korkudan benim gözüme uyku girmedi. Yaklaşık 1 saat yatakta dönüp durduktan sonra dışarıdan bir ses geldiğini fark ettim. İlk başta korktum ama sonradan merakıma yenik düşüp camdan dışarı baktım. 2 tane şerli sizin boynunuza halat geçirmiş, biri sizi oradan oraya savururken diğeri de odunla size vurup kahkaha atıyolardı. Sonra bana bakarak elinde odun olan şerli size daha sert vurarak daha sesli gülmeye başladı. Camın önünde donup kalmıştım resmen. O esnada siz bana doğru bakarak " Kurtar beni evladım" dediniz. Ben de benim yüzümden size bir şey olmasını istemedim ve hemen kapıyı açıp dışarı çıkarak " Onu bırakıp beni alın, onun bi suçu yok ben öldürdüm sizin ailenizi" dedim. Sonra sizi bırakıp bana doğru yöneldiler. Belki kurtulurum ümidiyle dua edecektim ki o şerlilerden biri bogazıma sarılıp "Sus Adem'in piçi" dedikten sonra ikisi koluma girerek beni sizin yattığınız yere kadar götürüp durdular. Siz yerde gözü kapalı bilincsizce yatarken birden gözünüzü açıp bana bakarak güldünüz ve o şerlilerin şekline büründünüz. O an oyuna geldiğimi anladım ama iş işten geçmişti. Belki siz duyup yardım edersiniz diye bağıracaktım ki sizin kılığınıza bürünen şerli " Sus yoksa seni burada parça parça ederiz" diyerek boğazımı daha sert sıkıp bana diz çöktürdü. " Hepiniz önümüzde böyle diz çökeceksiniz pis çamurlar" dedikten sonra ben gözümü kapatıp yolun sonuna geldiğimi düsünürken boğazımdaki baskı azaldı ve sağ kolumu bıraktılar. Gözümü açıp sağıma baktığımda oradaki şerli yoktu. Sonra sol kolum da boşa çıktı, baktığımda oradaki şerli de yoktu. Kafamı kaldırıp baktığımda boğazımı sıkan şerli arkama doğru kitlenerek bakıyodu. Arkama döndüğümde sizin yardımcınız o 2 şerli ile savaşıp ikisininde kafasını koparıp kenara attiktan sonra boğazımı tutan şerliye saldırıp beni kurtardı. Eğer siz gelmeseydiniz onlar onu öldürecekti.
Yahya Hoca: Sen muskanı takmıyo musun?
O an kafama dank etmişti. Yahya hoca o şerli ile iletişime geçmek icin bana muskamı cıkartıp babama taktırmıştı ve her sey bittiginde ben muskayı geri almayı unutmustum. Babamda vermeyi unutmustu muhtemelen.
Ben: Hocam siz muskayı cıkarıp babama verdirdikten sonra geri almayı unuttum kusura bakmayın.
Yahya Hoca: O muskayı çıkarmamaya cok dikkat et evladım. Bu sefer cidden işin ucundan döndün. Eğer yine Eftal fark etmeseydi seni kurtarmanın hiçbir yolu olmayacaktı. Eğer ben de tam zamanında fark etmeseydim bu seferde Eftal için hiçbir kurtuluş yolu olmayacaktı.
Demek adı Eftaldi. İyi ama hoca onun bir cin olduğunu neden söylememişti. Kafamdaki soruların cevabını birazdan ögrenecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Evi
TerrorBir arkadaşımın başından geçenleri hikayeleştirip sizlere aktaracağım.