deja brew / yeonbin

3

"Biraz daha gülerseniz !"

Hyunjin ve Minho Yeonjun'un tuvalette yaşadıklarına bir yandan gülüyor ve bir yandan birbirine vuruyolardı.

"Ama çok komik !" (h)

"Keşke evlenmemiz gerekiyor da deseymiş sen bu saflıkla onu da kabul ederdin." (m)

"Ya ! anlattığıma pişman etmeyin beni. Hem ben ne yapabilirim o aptal çok iyi bir oyuncuysa ?!"

"Ama kabul etmeliyiz ki eğlenceli biriymiş sevdim." (m)

"Ya ya aynı sizin gibi değil mi ? Başımdaki deli sayısı üçe çıktı."

"Aa ne kadar ayıp hem bak onun sayesinde endişelenmen gereken hiçbir şey kalmadı.
Bitti gitti." (m)

"Evet, orasını inkar edemem. Beynim fazla düşünmekten neredeyse patlayacaktı."

"Oha senin beynin var mıydı ?!"

"Hyunjin !"

Yeonjun Hyunjin'i bacağından tutup sürüklerken dans stüdyosundakiler onları izliyordu. Kapının açıldığını duyan Yeonjun Hyunjin'in bacaklarını bırakıp yere çarpmasına sebep olmuştu. Gelen öğretmen bugün klasik dans hareketlerine çalışacaklarını söyleyince herkes yerine geçmiş ve öğretmenin verdiği komutları uygulamaya başlamıştı.

Yorucu bir dersin sonunda enerjileri tükenmiş bir şekilde kendilerini yere atan üçlü diğerlerinin stüdyodan çıkmasını izlemeye başlamıştı.

"Eve gitmemiz gerek." (h)

"Ama uykum var." (m)

"Benim de." (y)

"O zaman uyuyalım." (m)

"Fena fikir değil aslında." (h)

Bu konuşmadan sonra yerde yatıyor olmayı umursamadan gözlerini kapatıp kendilerini uyumaya hazırlayan üçlü birinin onlara seslenmesiyle gözlerini tekrar aralamıştı.

"Yine mi siz ?!"

"Hadi ama Bay Kim biraz uyuyup gidicez."

"Olmaz ! Geçen sefer kıyamayıp uyusunlar biraz dedim ama uyanmanız 2 saat sürdü. Ve sizi beklediğim için burayı temizleyip gitmem daha da uzun !"

Okulun temizlik görevlilerden biri olan Bay Kim elindeki süpürgeyi yerdekilerin poposuna vurmaya başlayınca onlar da ona durmasını söyleyerek yerden kalkabilmek için uğraşmaya başlamışlardı.

"Bay Kim ! bize vurmaya devam ederseniz kalkamayız ki ! Ah !"

"Gidin çabuk. Serseriler sizi !"

Sonunda ayağa kalkabildiklerinde bir yandan popolarını ovuştururken bir yandan eşyalarını toplamış ve kapıdan çıkarken Bay Kim'e dil çıkartmışlardı.

Ve böylelikle uzun bir günün sonunda okuldan çıkabilmiş, bindikleri otobüsten farklı duraklarda inerek evlerine gitmeyi başarabilmişlerdi.

Eve geldiğinde "Ben geldim" diyen Yeonjun karşılık bulamayınca anne ve babasının daha eve gelmediğini anlayıp rahat bir şekilde ayakkabılarını ve çantasını fırlatmış kendini kanepeye atmıştı. Hiçbir şey yapmak istememesine rağmen yapması gerekenleri düşünüp isyan etmeye başlamış, kanepede biraz oturduktan sonra son kalan enerjisini toplayıp banyoya girmişti. Banyodayken uyumamak için büyük çaba sarf eden Yeonjun, sonunda banyodan çıkmayı başarabilmiş ve üzerini giyinmek için odasına gitmişti. Tam giyecek kıyafet ararken telefonuna gelen bildirime bakmak için elindeki tişörtü yatağa atmış ve telefonunu eline alarak yatağının kenarına oturmuştu. Saçlarından damlayan sular telefona bakmasını engellediği için saçlarını elleriyle geriye doğru taramış ve ıslanan telefon ekranını belindeki havluya silmişti. Bildirimin "bu üçlü çok güçlü 💅🏻" grubundan gelmesi gözlerini devirmesine sebep olsa da telefonu elinden bırakacakken Minho'nun attığı mesajın sadece "Bay Lee" kısmının gözükmesi bile o mesajı dünyanın en önemli mesajlarından biri yapmıştı.