"İşte bu yüzden babamın düzenleyeceği baloya kavalyem olarak gelebilir misin diye sormak istedim."Yeonjun Soobin'in söylediği şeyle afallamıştı.
"Şey bu geçiştirilecek bir konu değil. O yüzden tek başımızayken konuşalım olur mu ?"
Soobin anlayışlı bir şekilde kafasını sallayıp Yeonjun'un alnından öperek diğerlerinin yanına gitmişti.
Yeonjun Soobin'in yanında olmayı isterdi tabii ki ama Soobin onun arkadaşı olarak değil de partneri olarak katılmasını istemişti. Babasını tanımıyordu ama kutlama partisi verecek, şoföre sahip biriyse önemli birisiydi ve bunun sorumluluğunu Soobin'in omuzlarına yüklemek istemiyordu. Kendisi altında ezilir ama Soobin'e kıyamazdı.
Yeonjun biraz daha oturduktan sonra diğerlerinin yanına gitmiş ve biraz daha vakit geçirdikten sonra kalkmaya karar vermişlerdi. Yeonjun onları uğurlarken Soobin ısrar ederek onları bırakmak ve Yeonjun'un evde kalmasını istemişti. Yeonjun onu beklerken etrafı toplamış ve kafasını dağıtmak için Soobin'in odasındaki raflara bakmış ve raflardan birinde ona gönderdiği fotoğrafı bulmuştu. Onun bunu çıkartacak kadar beğenmesi özgüvenini yerine getirmişti. Gelen farkındalıkla Yeonjun Soobin'in sevgilisi olmasına sırıtıp kendini yatağa atmıştı. Gerçekten bu kadar acının sonunda Soobin'i bulmaya değmişti. Soobin fırtınalı bir günün sonunda doğan gökkuşağı gibi girmişti onun hayatına. Bu kadar zorluklardan sonra artık kendini tutmak istemiyordu. O bunları düşünürken zil çalmış ve Yeonjun koşarak kapıyı açmıştı. Kapıyı açtığında elleri poşetlerle dolu Soobin Yeonjun'a sanki evlilermiş gibi hissettirmişti.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum hayatım."
Soobin'in sanki Yeonjun'un aklını okumuşçasına dediği şeyle Yeonjun ne diyeceğini bilememişti.
"Ya ! Niye evliymişiz gibi konuşuyorsun ?!"
Soobin gülerek içeri girmişti.
"Hoşuna gitmedi mi ? Bir gün onu da yaparız diye düşünmüştüm."
"Hayır yani şeyi gitti."
Yeonjun'un sesi gittikçe azalırken hızla Soobin'in elindekileri alıp tezgaha koymuştu.
"Teşekkürler beklediğin için."
"Senin bekleyişinin karşılığını vermem gerekiyordu."
Soobin Yeonjun'un arkasından yaklaşarak ona sarılmıştı.
"Hmm. Gelmek istemiyorsan gelmeyebilirsin. Ben sadece yanımda sen olursan o kadar insanın arasında daha rahat olacağımı düşündüm o kadar. Bencilce bir düşünceydi unutalım gitsin."
Yeonjun yüzünü Soobin'e dönüp ellerini tutmuştu.
"Şöyle şeyler diyip durma Soobin. Sevgilin olarak beni yanında istemen hiç de bencilce değil. Hatta çok mutlu etti beni. Ama ben orada olursam her şeyi berbat edebilirim. Bir kere beni ciddi ortamlarda gülme tutar. Hem benim senimle olan ilişkim yüzümden babanın, senin itibarın kötü etkilenebilir. Baban benim yüzümden seni suçlar."
"Sence ben itibarımı umursuyor muyum ? Peki babamın hatta tüm dünyadaki insanların ilişkimiz hakkında ne dediğini umursar mıyım ? Ben cevaplayayım. Hayır. Kimse beni bu dünyada birini sevdiğim için, beni tamamlayan, hayatıma dokunduğu an her şeyimi güzelleştiren birini buldum diye kötü hissettiremez hem zaten-"
"Dayanamıycam şu an acayip seksi geldin gözüme."
Yeonjun Soobin'in dudaklarına yapışıp ikisi de nefessiz kalana kadar öpmüştü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
deja brew / yeonbin
FanfictionSarhoşken yaptığı bir hatanın Yeonjun'un hayatına kattığı şey ne olacak ? Oynat bakalım.