Merhaba arkadaşlar nasılsınız
Yıldıza basmayı unutmayın
Yorumda yaparsanız çok mutlu olurum tarih ve saati buraya yazabilirsiniz iyi okumalarYalımın yanından ayrılıp yarım kalan işime devam ederken ateşin yalımın yanına doğru gidip konuştuğunu gördüm. Aralarında hararetli bir şekilde konuşup tartışıyorlardi.
Yanlarına gidip aralarına gireceğim sırada yalımın egoist arkadaşı yanlarına gitti derken bir diğeri daha katıldı onlara. Küçük bir grup konuşmasından sonra ateş yanlarından ayrılıp burayı terk etti.
Bir an süren tereddüt den sonra bende peşinden gittim.Ateş kütüphaneden ayrılıp uzun koridordan devam etti bende peşinden gittim.
Derken daha önce hiç görmediğimiz bir oda gibi bir yere girdi. Sonra bir ışık yandı. Ve karanlık oda dan ışık huzmesi belirdi.
Yavaş bir şekilde kapının önünde durdum kapı Aralık kalmış sanki beni bekliyor gibiydi.
Sessizce başımı içeri doğru uzattım.
Ateşin yüzü duvara dönük duruyordu.
Odada bir kaç tane eski masa ve sandalyeler vardı.
Hepsi kenara doğru üst üste konmuştu.
Oda ne çok büyük nede çok küçük duruyordu. Köşede küçük bir masa ve üzerinde mum ve çakmak duruyordu.
Masanın üzerinde bir kağıda birseyler karalamisti
Yerdede bir sırt çantası vardı.
Sanki burada ders çalışmak için kendine göre ayarlanmış bir yerdi.
Geldiğimi duymuş bana doğru yavaşça dönmüştü.
Yüzü mum ışığında ayrı bir güzel duruyordu.
Yeşil gözleri mum ışığında daha bir güzel duruyor daha bir parlak ve ışıltılı duruyordu.
Hafif bir gülümseme ile bana baktı ve ilk defa vücudumun böyle titrediğini hissettim. Ona gülmek bile çok yakışıyordu..
Her haraketi her hali beni sanki benden alıyordu.
Yerimde dona kalmıştım.
Hareket edemiyor sanki büyülenmiş gibi gözlerimi gözlerinden alamıyorum.
Kalbimin sesini duyucak diye çok korkuyordum.
Adlandiramadigim duygu seline düşmüşüm sanki boğuluyor gibi oluyordum.Ateş = bende seni bekliyordum.
Biraz durdum nefesimi düzene koymaya calisiyorken bir yandan da kendimi sakinleştirmek için içimden telkinde bulunuyordum.
Her zaman iç sesimle kavga halinde olurdum. Ama bu sefer iç sesim de susmustu...Işıltı = benim geleceğim den emin din yani.
Ateş =bir umut dur gelir dedim.
Işıltı =benim gelmem neden bu kadar önemli.
Ateş elinde küçük stres taşlarını çevirip duruyordu.
Her hareketi beni benden alırken ona mantıklı sorular ve cevaplar bulmakda zorlaniyordum.
İşte ben bundan korkuyordum.
Kendimi kaybetmekden.Ateş = Işıltı bazen seni iyi taniyamadigimi düşünüyorum.
Senin gibi zeki bir kız bu duruma nasıl bir anlam yukleyemez.Işıltı =acaba bu tür hislere karşı uzak olduğum için olabilirmi.
Bilmediğim duygulara anlamlar yuklememi nasıl beklersin.Ateş etrafımda bir tur atarak karşımda durdu.
Parfümünün kokusunu alabiliyordum.
Bedenimin ruhuma savaş açtığı anlardı.
Kalbim ve beynim kavga halindeydi.
Beynim kaç ışıltı çek git buradan diyorken. Kalbim dur ve kendini ona bırak diyordu.Ates de sanki bu halimi anlamış gibi biraz daha yaklaştı bana.
Ben geri gitmek için bir hamle yaptığımsırada beni kollarımdan tutup duvara doğru yasladı. Ve bir kolunu duvara dayayıp gitmemem için engelledi.
Bana bu kadar yakın dururken konuşmakda zorlaniyordum.
Kolunun altından kaçıp kapıya doğru hızlı bir hamle yaptım ama yine önümü kesti.ATEŞ =Bu sefer benden kaçamıcaksın.
Işıltı =beni bırakırmısın lütfen.
Geldiğime pişman etme beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınırsız zeka
Non-Fiction(IŞILTI:=Hayatımı kurtardın diye sana aşık olmamı beklemiyorsun değilmi. Hani dizilerde olur ya Adam salak kızı kurtarır . Hani o salak kız da ölme kafa atmak istedigi için oradadır. (O:=BUMU yani senin teşekkür anlayışın. Belkide seni kurtarma...