Hiçbir teselli avutmuyor artık beni.
Sen yoksun, ben yokum.
Delicesine ağır bir karanlık var artık...
Senden geriye kalanlarla yaşıyorum hayatı. Biraz kırgınım, biraz yorgun. Sensizlik yüreğimi haddinden fazla yordu. Oysa ben başıma gelen her türlü olumsuzluğu hayra yorardım.
Nereden bilecektim, gidişinden sonra bu kadar güçsüz düşeceğimi?...Anneme son kez içimden gelen her şeyi anlattım, hoşlandığım çocuğu da ...
Eğer yaşasaydı muhtemelen ' benim kızım daha küçük , aşk da neymiş öyle (!) ' derdi . Sonra da sarılırdı bana ' güzel kızım, her şeyin en iyisini yaşa ' derdi . Ah annem , annemmmm
Daha şimdiden çok özledim onu. Eve geldiğimde bitik bir haldeydim , annemin kokusuna sığındım. Derdimi annemin fotoğraflarına anlattım. Şiir yüzlü annemin ölüsünü şiirlerle yıkadım . Annemin gölgesini sevdim , hayalini okşadım , terliklerindeki izleri okşadım...
Acının ortasında acısız kalmayı öğrendim bu sabah mezarlıkta. Onca derdim sanki uçmuş gitmiş gibiydi, onların yerine sanki kaburga kemiklerim vücuduma batıyordu. Nasıl tarif edeceğimi dahi bilmediğim bir acı çekiyorum. Her tarif az gelecek bu acı için, her kelime az ...
Her gün kollarında ağladığım kadın artık yok. Sabahları beni öperek uyandıran kadın artık yok . Babamın derdini kahrını çekmesine rağmen yüzü her daim gülen kadın artık yok ...Annemsiz ilk gecemi odamda saatlerce ağlayarak geçirdim. Babam neredeydi bilmiyorum, yanıma dahi uğramadı. Meriç de ortalarda yoktu, muhtemelen ikisi beraberdi . En azından onu yanına almayı akıl etmişti. Dedemle anneannem bahçedeydi galiba. Sonuç olarak ben yapayalnızdım. Her gün olduğu gibi ...
Keşke her şey bir rüya olsaydı, uyandığımda 4 yıl öncede olsaydık. Kırklar Holding sahibinin egoist kızı olarak bilinmeye bile razıyım. Annemle babamın mutlu olduğunu göreyim ölmeye bile razıyım ...
Keşke ben intihar etseydim , belki de şimdi babam o kadından vazgeçmiş, her şeyden ders almış ve annem ile mutlu olmaya devam etmiş olurdu . Keşke ben ölseydim de annemi kendi ellerimle gömmeseydim...
...1 Ay Sonra
Meriç ile beraber bir aydır Bursadayım. Anneannem ve dedemle beraber olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum. Tabii babamın hâlâ gitmem için ısrar ettiği terapilere de gitmeye devam ediyorum. Size bir sır vereyim mi? Terapiler hiçbir işe yaramıyor. Hâlâ ilk gündeyim ve hâlâ o adamdan nefret ediyorum. Güya doktoru buna tembihlemiş. Tekrar eski halime döneceğim günü bekliyor . Doktorumun dediğine göre travma nedeniyle akli dengemi yarı oranla kaybetmişim. Seanslar çok boş geçiyor, doktora her şeyi anlattım ama bu beni rahatlatmıyor. Üstelik bir aydır babamı görmüyorum, Leyla denen o kadınla evlenmiş bile olabilir . Anneannem babamın Meriç'i yanına alacağını söyledi. Benden bahsetmemiş, hoş bahsetse bile ben burda kalmayı yeğlerim. Babamdan her ne kadar nefret etsem de 5 yaşındaki kardeşimi kendimle bi o yana bi bu yana sürükleyemem, kardeşimi yanına almasına izin vereceğim, en azından biraz büyüyene kadar . Sonra da kardeşimi de alıp kendi hayatımı kurarım.
...
Nihayet babam Bursaya geldi , ikimizin de artık eve dönmesi gerektiğini söylese de beni istemediği bariz ortadaydı.- Asel , şimdi söyleyeceklerimi bölmeden dinlemeni istiyorum. Biliyorsun ki annenin ölümünün üzerinden 1 ay geçti ve siz burda anneannenlere yük oluyorsunuz. Yaşlı başlı kadın bir de sizin derdinizle uğraşıyor. Eve gitme zamanımız geldi , her ne kadar o eve dönmeyeceğim desen de bunu artık kabullenmen lazım kızım , annen öldü. Ve ölüm normal bir durum , hepimiz öleceğiz bir gün ve bu kaçınılmaz bir son . Geçmişte hatalarım oldu evet ama ben artık sadece çocuklarım ile mutlu bir hayat sürmek istiyorum . Hatta istersen İzmir'den taşınırız. Ama artık uzatma da kardeşini de alıp eve gidelim.
- Hayır gelmiyorum.
- Düşün biraz , zaman veriyorum sana .
- Düşünmeyeceğim. Ben senin kızın falan da değilim. Çok istiyorsan Aleyna'ya babalık yapabilirsin mesela . Ya da şey, sevgilinin yanına taşınmaya ne dersin ?
- Asel ileri gidiyorsun. Kendine gel ! Öyle biri yok , geçmişteki bir hatayı daha ne kadar yüzüme vuracaksın? Yeni bir hayat kuralım diyorum. Yeni bir hayat ; sen , ben , Meriç. Eski günlerdeki gibi mutlu .
- Annemin olmadığı bir yerde mutlu olacağımı mı sanıyorsun cidden ? Kardeşimi al ve git . Benim senin gibi bir babam yok .
Kapıyı çarpıp çıktım, saatlerce hıçkıra hıçkıra ağladım. Nasıl bu hale geldik biz, nasıl birden darmadağın oldu her şey? Artık bir tek ben varım ve yeniden kurmam gereken bir hayatım...
Ertesi sabah babam Meriç'i almak için eve geldi .
1 saat önce:
- Meriç, ablacım. Birazdan babam gelip seni alacak kuzum . Sen bir süre babamın yanında kalacaksın. Anne de birkaç gün sonra gelecek bir tanem . Beni özlersen babama söyle arasın beni , konuşuruz seninle . Biliyorsun okulumu bitirmem lazım ablacım. Ben burda okulu bitirip geleceğim , o zamana kadar Beni unutma tamam mı?
Meriç'e annemin ölümünü söylemedik. Hâlâ annemin bir iş için gittiğini sanıyor. Gerçi ara sıra pencereden dışarıya dalıp dalıp ağlaması meleklerin çoktan ona fısıldadığı anlamına geliyor gibi . Babam Meriç'i İzmir'e götürdü. İşte şimdi cidden yalnız kaldım, ah bebeğim kim bilir neler yaşayacak orda. Umarım babam onu mutlu eder ve umarım Meriç'im annemin ölümünü hazin bir sonla öğrenmez.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İntihar Melodisi
Non-Fiction17 yaşındaki Asel'in 4 yıldır kulaklarında çalan intihar melodisi...