Bir İntihar Melodisi

Ailemi Dağıtan Bu Kadın Kim ?

Karar vermiştim, babamın sevgilisini arayıp babamdan uzak durmasını söyleyecektim. Muhtemelen daha sonra o da babamı arayıp kızın beni tehdit etti diyecekti . Babam da gelip üç beş tehdit sallayıp tekrar o kaltağın kucağına gidecekti. Bu ikisini de yalnızca 5 dakika huzursuz edebilirdi . Sonrası hiç...
Ben hayatımda hiç bu kadar çaresiz, hiç bu kadar kimsesiz kalmamıştım. Avukat tutup babama dava açsam en fazla Leyla'nın üzerine devrettiği malları geri alabilirdim. Babam yine o kadınla beraber olurdu . Anladım ki en doğrusu anneme anlatmak. Ne yapacağımı zerre kadar bilmiyordum ama anneme anlatırsam neler olacağını çok iyi biliyordum .

" Bilmek ne zor şey, bilmek ne ağır yük. Oysa bilmemek öyle mi ? Bilmediğin şeyin yükünü taşımıyorsun ki ... "

Yok be Asel, kızım sen en iyisi çık şu gökdelenin tepesini atla kurtul . Sattığımın dünyasında Tanrı deneme tahtası olarak bi beni mi seçmişti? Ben hastayım, babam annemi aldatıyor, annemin hiçbir şeyden haberi yok , kardeşim desen daha küçücük. Resmen Tanrı acılarını bende deniyor . Yok diyorum ki isyan etme be kızım, senden beteri de vardır. Ama olmuyor , benden beter ne olabilir ki ? Şu hale bak . İki gündür baygınlık krizlerim artmıştı. Ha bire bayılıp duruyorum. Babamın pek umurunda olmuyor çünkü ilgi toplamaya çalıştığımı düşünüyor. Annemle defalarca hastaneye gitmiş olmama rağmen doktorlar net bir şey söyleyemedi. Bazıları stres dedi bazıları direnç dedi. Kim bilir ne hastasıyım da doktorlar yorulmamak için teşhis koymuyor.
Trajikomik bir hayat yaşıyorum, ben intihar etmesem zaten kendi ecelimle öleceğim:)
Ama hayır, bu acıyı babama yaşatmam lazım. Kızımın katili oldum demesi lazım. Üzülüp, ağlayıp, köpek gibi pişman olması lazım. Ama en önce bu kadının kim olduğunu babamın hayatına nasıl girdiğini öğrenmem lazım.

...

26.07.2017 Leyla'

Çok içmiştim , sokağa o halde çıktığıma hâlâ inanamıyorum. Üzerimde hayli davetkar bir dekolte , o vahşi herifin yırttığı jartiyerim...
Lanet olsun 1 yıldır bu işi yapıyorum böyle pis insan görmedim adam beni öldürüyordu resmen. İstanbul sokaklarında bu kılıkta dolaşmak da baya cesaret isteyen bir şeydi, her an ara sokaktan üzerime doğru yürüyen - ceylan yavrusu görmüş sırtlan edasıyla - alkolik adamlar görebilirdim. Hızlı hızlı yürümekten topuklarımdan biri kırılınca her iki ayakkabımı da ayağımdan çıkarıp yürümeye devam ettim . Başım çok dönüyordu, galiba zaten o sırada bayılmışım. Uyandığımda bir hastane odasındaydım. Hemşireler beni buraya Gökhan Kırklar diye bir adamın getirdiğini söyledi, daha önce bu ismi hiç duymamıştım. Ama beni ordan aldığı için ona baya bir teşekkür borcum vardı. Hemen hemen yarım saat sonra odaya bir adam girdi : uzun boylu , simsiyah havalı saçları, üzerinde benim yüz günde sıkacağım kadar yoğun ve baş döndüren bir parfüm kokusu ...
Çok yakışıklıydı.

- Merhaba hanımefendi , ben Gökhan Kırklar. Sizi dün gece saat 11 sularında hastaneye getirdim. Yolun kenarında baygın duruyordunuz. Geçmiş olsun , şu an iyi misiniz ?
( Ne kadar nazikti , hiç böylesi denk gelmemişti bana )
- Şe-şey iyiyim , teşekkür ederim . Ben de Leyla Görgülü. Beni buraya getirdiğiniz için çok teşekkür ederim .
- Ne demek , kim olsa aynısını yapardı. Doktor birazdan taburcu olabileceğinizi söyledi, isterseniz sizi de evinize bırakabilirim.
- Çok teşekkür ederim , ben kendim giderim ( cebimde 5 para olmadan kendim nasıl gideceksem)
- Yok yok , ben götüreyim sizi , yorgun halinizle siz yollara düşmeyin şimdi.

Baya zengin biri gibi duruyordu , şoförü bile vardı. Bense evini geçindirmeye çalışan bir fahişeydim. Kim bilir belki bilse beni arabasına bile almazdı . Dün geceki kıyafetlerimden o da utanmış olacak ki sabah bana yeni kıyafetler getirmişti. Zenginler kötü insanlar derler, oysa Gökhan ne kadar merhametli bir insandı. Muhtemelen neden o halde olduğumu çok merak etmiştir, hem sorsa ne diyecektim ki ? Ama çok şükür ki sormadı, fakat yolda biraz konuşma şansımız oldu. Evimde yalnız yaşadığımı söyleyince kartını vermişti, biraz mahcup oldum açıkçası. Ama insani bir hareketti sonuçta.
...

05.05.2021 Asel

Babamın mesajlarını okurken şu cümle dikkatimi çekmişti; " ben seni tüm geçmişine sünger çekerek sevdim , senin hayatını kurtardım . Yap dediğim her şeyi yapmak zorundasın. İstanbulda daha fazla kalmanı istemiyorum , yanıma İzmire taşınacaksın. Kimliğin öğrenilirse itibarım zedelenir. " Babam neden hayatını kurtarmıştı ki onun ? Leyla'nın gerçek kimliği neden itibarımızı zedelesin ki ? Bu işte bir iş var ama yakında onu da öğreneceğim.

Bilinmeyen numara arıyor...

Telefonum ısrarla çalmaya devam edince bakmak zorunda kaldım. Bilinmeyen bir numara beni arıyordu. Muhtemelen yine bizden zorla para koparmaya çalışan birileriydi. Her neyse açalım bakalım;
- Bak her kimsen babamdan para iste benden istem
Lafımı tamamlamaya dahi izin vermeden ,
- Dinle , Asel. Ben bir dost olarak sana birkaç şey söylemek istiyorum .
( Sesi baya narin de olsa bir erkek sesiydi gelen . )
- Baban bir fahişe ile evlenmek üzere. Anneni arayacaktım ama bana inanmayıp peşime düşmesinden korktum . Sen çok zeki bir kızsın, Kırklar Holding iflasın eşiğinde. Baban Holding işlerini boşladı. Bugün de çok önemli bir seyahati varmış, sanırım İstanbul'a gitti . Sizin haberiniz var mıydı?
- Sen kimsin? Babamı nereden tanıyorsun? Tüm bunları nerden biliyorsun ?
- Beni boş ver, televizyondaki haberleri görmedin mi ? Ünlü iş adamı Haldun Koçak bir fahişe tarafından 1 milyon hasara uğratılmış. Aynı şeyi babana da yapacaklar, belki de bir çetedir bunlar.

Ve telefonu suratıma kapattı. Kimdi bu ? Dedikleri doğruysa babam cidden bir fahişe ile mi ? Yok hayır, bu kadarını da yapmaz değil mi ? Olamaz babam İstanbul'a onu getirmek için gittiyse...

"Her şey işte şimdi başlıyordu, pes ediyorum dediğin yerde. Sen bir şeyleri bitirirken aslında bir yerde bir şeyler başlıyordu..."