0.2

267 23 36
                                    

"So let me hold both your hands in the holes of my sweater

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"So let me hold both your hands in the holes of my sweater."

***

Gözlerimi açtığımda yumuşak bir varlığa yaslanmış öylece duruyordum.

Bakugou olabilir miydi?

Kokusunu içime çektim. Bakugou değildi. Ryomen'in sesini duydum.

"Benim lan. Merak etme."

"Ha tamam desene baştan mal." dedim mırıldanarak. Gözlerimi tekrar kapattım. Bu sefer uyumamıştım. 

Şu konuya açıklık getirelim. Ben Bakugou'yu seviyordum. Ryomen'i değil. Ama çoğu kişi bizi Ryomen'le yakıştırıyordu. Bazen rahatsız edici oluyordu. O benim en yakın arkadaşımdı.

Derslerin tamamen bittiğini fark ettiğimde uzun bir süre boyunca uyuduğumu anlamıştım. Çantamı toplayıp Ryomen'le beraber çıkışta Yukiteru'yu bekledik. O da gelince eve doğru yürümeye başladık.

"Hey, yeni gelen kız nasıl biri sence Ryomen?" dedim merakla.

"Pek umurumda olduğu söylenemez. Güzel ama senden daha güzel değil."

Yanaklarım kızarmıştı. Anladım deyip önüme döndüm. Yukiteru bugün sessizdi. Bunu fark ettiğini düşündüğüm Ryomen elini Yukiteru'nun omzuna attı.

"Pşt Yuki başkan sen neden suskunsun bugün?"

"Hiiç öyle dalmışım biraz."

Ryomen'e baktım.

"Kesinlikle normal değil." Ryomen kafa salladı.

"Bence de."

Zaman atlaması: Evde

Kapıyı açıp içeri girdim. Çantamı kenara atıp odama geçtim. Genelde Yukiteru okuldan sonra uyurdu, ben de odamda tek başıma müzik dinlerdim.

Yukiteru odasına doğru yürürken kolundan tuttum ve kendime çevirdim.

"Hey, bir şeyler ters gidiyor. Sorun ne?"

Yukiteru bana baktı.

"Sorun sayılır mı bilmiyorum Yu-yu." derin bir nefes alıp verdim.

"Kardeşimin canını sıkan her şey sorundur. Anlat bakalım."

Yukiteru'yla salona geçip oturduk. Ben kahve yaparken o da anlatmaya başlamıştı.

"Şey, biliyorsun, sınıfta bir kız var ve çok hoşuma gitmeye başladı son zamanlarda.. Ama ciddi bir şey yok şu an, olmaz da umarım. Ve hayır bu konuya el atmayacaksın."

Ona doğru baktım ve kaşımı kaldırdım.

"Sabahtan beri kafanı kurcalayan ve düşünceli olduğun konu buydu ve sen bu konu hakkında hiç bir şey yapmayacağımı düşünüyorsun yani öyle mi?"

Yukiteru kafasını salladı. Arkama yaslandım ve kahvemden bir yudum aldım.

"Üzgünüm dostum. Hislerin büyürse olaya el atarım."

"Ya hayır. Keşke söylemeseydim dedirtme bana."

"Merak etme sen istemeden bir şey yapmam zaten ikiz."

"Sağol Yu-yu. Biraz rahatladım." dedi Yukiteru. Gülümsedim.

"Her zaman."

Salonda biraz daha oturduktan sonra Yukiteru uyumak için odasına geçti. Ben de telefonumu ve kulaklıklarımı alıp odama, camın kenarına geçtim. Kulaklığımı takıp Spotify'a girdim ve hazırladığım playlistten rastgele bir şarkı açtım.

~The Neighbourhood - Sweater Weather~

Hafif yağmaya başlayan yağmur ile kafamı cama yasladım. Bakugou geldi birden aklıma. O kızın Bakugou'yu elimden alacağı düşüncesi bile kendimi çok kötü hissettiriyordu.

Bunca yaşadıklarıma rağmen hala böyle şeyleri kafama takmam aptalcaydı.

Benim istediğim hiçbir şeyi umursamamaktı.

Ama bazen öyle biri geliyordu ki, kendini unutturuyordu sana.

Evin oluyordu.

Ama kimse sonsuz değildi.

Bir gün herkes gidecekti.

Evin olan insanlar da.

Sonra öyle bir hale gelecektin ki,

Gidecek bir evin bile kalmayacaktı.

"Bu kadar düşünmek yeter." dedim sessizce dışımdan. Kulaklıklarımı çıkarıp müziği durdurdum. Biraz kafa dağıtmam gerekiyordu. Yukiteru'ya not bırakıp üstüme siyah kısa bir şort ve beyaz uzun kollu geçirdim. Çoktan güneş açmıştı bile ama hava serindi. Ardından kaykayımı da alıp dışarı çıktım. Kaykayımı sürerek evimize en yakın parka gittim. Sonra kaykayımı kenara koyup bir salıncağa oturdum. Salıncakları hep sevmişimdir. Sallanırken sanki gökyüzüne değecekmiş gibi hissediyorum. Kafamı salıncağın demirine yaslayıp belli belirsiz gülümsedim. Sonra gözüme bir şey takıldı.

Katsuki ilerideki bankta oturuyordu. Gözlerimiz kesişti ve kalkıp bana doğru yürümeye başladı.

"Selam Katsuki." Katsuki selam vermek için mırıldanıp yanımdaki salıncağa oturdu. Biraz durgun olduğunu fark edebilmiştim.

"Bir sorun mu var?" dedim ona bakarak.

"Yuna, daha fazla içimde tutamayacağım, ben seni deli gibi seviyorum."

~

Gece gece bölüm atmanın da zevki başka bir şeyde yok he. Öhöm öhöm aklınız karışmasın şimdi yaaani Bakugou böyle bi aşk itirafı yapacak adam değil- neyse çok konuşmayayım hehehehe~~

watching Bakugou slip away from your hands (bakugou katsuki x okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin