Yuna Yoshida'nın 'stabil' giden hayatında oluşan değişiklikler, onu ve arkadaşlarını daha önce yaşamadıkları olay ve durumlara sürükler. İyi okumalar dilerim ^^
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"I love her more than i love anything in the world..."
***
*B*
Canım o kadar çok acıyordu ki.. O kadar çok kırmıştı ki kalbimi.. Ama haklı olduğunu bildiğim için hiçbir şey diyemiyordum. Ağlamaktan başka hiçbir şey yapamıyordum da.
Bağırmak istiyordum, boğazım patlayana kadar hem de. Yastığımı aldım ve yüzüme bastırdım. Öfkemi ve pişmanlığımı bir yastıkla gizlemeye çalışmak benim yapacağım bir şey olmamalıydı. Ne hale getirmiştim kendimi, Yuna'yı. Yuna'mı...
Vazgeçmeyecektim ondan. Çünkü biliyorum içten içe o da benden vazgeçmeyecekti. Bundan nedenini bilmediğim bir şekilde emindim. Ama yine de korkuyordum. Onu kaybetmekten ölesiye korkuyordum... Bu düşüncelerimin arasında boğulurken yorulmuştum. Bir şekilde uykuya daldım.
Tekrar uyandığımda saat 3tü. Uyuyamayacağımı bildiğim için odamdan çıktım. Nereye gideceğimi düşünürken ayaklarım çatıya doğru adımladı. Kapıyı açtım ve gökyüzüyle buluştum. Yere uzandım ve yıldızları izlemeye başladım. Birden Deku geldi yanıma.
"Ne yapıyorsun bu saatte lanet Deku?"
"Kacchan. İyi değilsin. Ve artık bana her şeyi anlatmanı istiyorum. Farkındayım istemiyorsun kimseyle bir şey paylaşmak ama ben seni kaç yıldır tanıyorum, ki seni çoğu kişiden iyi tanıdığımı düşünüyorum tamam mı? Sen her ne kadar benden nefret etsen de ben buradayım." ilk defa Midoriya'yı bu kadar ciddi gördüğüm için huzursuz hissetmiştim.
"Sana anlatacağımı düşünmemişsindir umarım. Sen benim sırdaşım veya dert ortağım değilsin. Sen benim ezip geçeceğim rakibimsin duydun mu beni!? İyiyim ben, umursamana ihtiyacım yok!"
"Senin gözünde yerimi gayet iyi biliyorum Kacchan. Sadece rakibimin iyi olup olmadığını merak ediyorum ki güçlendiğimde hala burada olsun." dedi Midoriya bana gülümseyerek. Tepemin tasını attırıyordu.
"Ne duymak istiyorsun Deku?"
"İçinden ne geçiyorsa."
Sesli bir şekilde nefes verdim. Pes etmeyecekti. En son yaşadığımız her şeyi ona anlattım. Kendimden beklediğim bir şey değildi, ama zaten kendimde değildim.
Flashback: 1. sınıf
"Hey, o kadar kötü olmayacak." dedi Mina, o korkarak bana bakarken. Doğruluk cesaret oynuyorduk.
"Evet. Sadece sıkışık bir odada onunla 7 dakika geçireceğim. Korkuyorum oğlum cesedim çıkabilir oradan!" dedi Yuna. Duymadığımı sandı sanırım.
"Merak etme yaauuvvvğ!" deyip ikimizi de odaya ittirdi Mina.
Ben sinirli bir şekilde olduğum yerde dururken aramızda sadece 50 santim vardı. Ona ilk defa bu kadar yakındım. Bana baktığını hissedebiliyordum. Ben de belli etmeden ona baktım.
