HOŞ GELDİN DEĞERLİ OKUYUCUM :)
UMARIM İYİSİNDİR ÇÜNKÜ UPUZUN BİR BÖLÜMLE GELDİM :)İNŞALLAH KEYİFLE OKUDUĞUN BİR BÖLÜM OLUR :)
VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMA LÜTFEN :)
SESSİZ OKUYUCULAR SIZE DE SÖYLÜYORUM. LÜTFEN HEMEN SOL ALTTA Kİ YILDIZA BASIP OY VERİN VE BÖLÜM DAHA ÇABUK GELSİN :)
~Kendi karanlığından çıkacak kadar cesaretli misin?~
§
Kim zayıf olmak ister ki? Ne fiziksel ne de ruhsal, kimse zayıf olmak istemez. Benim ise zayıflık olarak gördüğüm tek şey duygularım. Hissetmemek isterim. Eğer hissedersem üzüleceğimi düşünürüm. O yüzdendir hep bu kaçmaya çalışmalarım, saklanışlarım. İnsan değer verip, kaybetmekten korkmaya başladığı an kaybetmeye başlar asıl.
Gözlerim hala laptopun ekranında ki kendi fotoğrafımdayken tabiki de aklıma gelen tek bir kişi vardı. "Babam." dedim aklımdan geçeni dilime dökerek. Her ne kadar ifadesiz bir ses tonu kullanmaya çalışsam da, sesimin çatallı çıkmasına engel olamadım. Başka hiç kimse beni takip ettirip üstüne bir de fotoğraflarımı çektirtmezdi.
Savaş ayağa kalkarken gözlerimi fotoğraftan çekip ona doğru döndüm. "Babamın ailenle bir alakası varsa eğer seni tanımış mıdır?" diye sordum. Benim aksime rahat görünüyordu ama yüzünde anlam veremediğim bir ifade daha vardı. Gözleri gözlerimle buluştuğunda konuştu.
"Beni tanıma imkanı yok. Araştırsa bile benimle alakalı bir şey bulamaz. Ona göre senin yanında bulunan herhangi biriyimdir." dedi emin bir şekilde konuşarak. Niyeyse bu kadar emin olması beni ilk defa rahatlatmamıştı. Merak ettiğim şeylerden biri de babamın uzaktan uzağa fotoğraflarımı çektiriyor olmasının nedeniydi.
Görkem bilgisayarın ekranını kapatırken Savaş'a doğru baktı. "Anlattıklarına göre bu adam masum değil. İşi olmayan bir insan hapisten habersizce çıkıp, gizli işler peşinde koşturmaz. Pek sağlam pabuca benzemiyor. Bence ailenin ölümünde illaki bir parmağı vardır." dedi. Savaş bir süre Görkem'e baktıktan sonra ifadesiz yüzünü bana çevirdi. Gözleriyle yüzümü incelerken tepkimi ölçmeye çalışıyor gibiydi. Yüzümü ifadesiz tutmak için elimden geleni yaparken gözlerimi Savaş'tan istemsizce kaçırdım ve ayağa kalktım.
"Ben kendimi biraz halsiz hissediyorum. Uyuyacağım." dedim ve ne Görkem'e ne de Savaş'a gözümü değdirmeden arkamı dönüp merdivenlerden çıkmaya başladım. Arkamdan herhangi bir ses gelmemişti. Odama girdiğimde ardımdan kapıyı örttüm ve bir süre sırtımı kapıya yasladım. Gözlerimi kapattığımda istemsiz bir şekilde yumruklarımı sıktım. Babamı düşünmek istemiyordum. Onun aklımın ucundan geçmesini bile istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
AcciónSüveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi... Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır. Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...