5.Bölüm

34 3 0
                                    

Her gün insanların ne kadar kötü olabileceğini öğrenmiştim.
Gün geçtikçe hissizleşmiş onlardan daha kötü olmayı başarmıştım.
“Mia?” dedi omzuma dokunarak.
“Yalnız kalmaya ihtiyacım var.” dediğimde ses tonum fazlasıyla soğuktu.
“Emin misin?” dediğinde başımı aşağı yukarı salladım.
Ayağa kalkıp “Ben odamdayım, bir şey olursa gelebilirsin.” dedi ve bana son kez bakarak odadan ayrıldı.
Bir saat boyunca sessizliği dinledikten sonra yavaşça ayağa kalktım.
Kapısının önüne geldiğimde ondan sessiz bir şekilde özür dileyerek evden çıktım.
Yol kenarında taksi beklemeye başladığımda bütün bedenim titriyordu.
Önümden geçecek olan taksiyi el işaretimle durduğumda omzumda bir el hissettim.
Hızla arkama döndüğümde Toprak bana bakıyordu.
Taksinin korna seslerini duyuyordum ama gözlerim gözlerine kenetlenmişti.
Taksi son bir korna çalıp yoluna devam ettiğinde kendimi çok kötü hissediyordum.
“Mia!” dedi dişlerini sıkarak.
Sesinde ki öfke karanlıkta kalmamı sağladı.
Eli koluma saplandığında eve doğru yürümeye başladı.
Kendini zor kontrol ediyor gibiydi.
Asansöre bindiğimde kolumu bıraktı ama kolumda ki sızı benimle kaldı.
Asansörden indiğimizde yüzüme bile bakmıyordu.
Açık olan kapıyı sertçe ittirip içeri girdiğinde ben de içeri girip kapıyı kapattım.
Oturma odasına girdiğimizde koltuğa oturup başını ellerinin arasına aldı.

Birkaç dakika sessizlikten sonra “Neden?” dedi bana bakarak.
“Sana zarar vermekten korktum.” dediğimde gözlerimin nasıl dolduğuna şahit oldu.
Ayağa kalkıp bana yaklaştığında başımı iki yana sallayıp  istemsizce geri adım attım.
Beni kendine çektiğinde kokusu yeniden  burnuma doldu.
“Korkma, geçti...” dediğinde gözyaşlarım hızla akmaya başladı.
“Hâlâ çok sinirliyim,” dedi kulağıma yaklaşarak.
Beni çok az olsa da kendinden uzaklaştırdığında yüzümü ellerinin arasına aldı.
Gözyaşlarımı baş parmaklarıyla temizledi.
Onun yanında ağlamak istemiyordum.
“Ağlama.” dediğinde gözlerine baktım.
Gözlerinde bir bataklık vardı ve ben her defasında kendimi o bataklıkta çırpınırken buluyordum.
Dakikalar sonra onunla birlikte az da olsa sakinleşmiştim.
Toprak karşısında ki tabloya bakarak bir şeyler düşünüyordu.
Onu rahatsız etmemek için gözlerimi kapatıp arkama yaslanmıştım.
Düşüncelerim beni rahat bırakmasa da hiçbir şey düşünmemeye çabalıyordum.
Dışarıda şiddetli bir şekilde yağan yağmurun seslerini dinliyordum.
“Bir daha kaçmaya çalışmayacaksın.” dediğinde sesi soğuktu.
Belki de terk edilmek tek korkusuydu...
Sadece her şeyin bitmesini istedim.” dedim gözlerimi açmadan.
“Teslim olduğunda her şey bitecek mi sanıyorsun?” dediğinde olduğum yerden doğrulup ona baktım.
Hiçbir şeyin bitmeyeceğini biliyordum.
Ben cevap vermediğimde başını aşağı yukarı salladı.
Gözleri hâlâ karşıda ki tablodaydı.
“Neden susuyorsun?” dediğinde sesi yüksek ve öfkeliydi.
Dakikalar geçmesine rağmen öfkesi daha da büyümüştü.
Söyleyecek çok şeyim olsa da her şeyi daha fazla berbat etmemek için susuyordum.
Elini çok sert bir şekilde ortada ki masaya vurduğunda çıkan ses yüzünden irkildim.
Göz göze geldiğimizde gözlerinde ki ateşi ilk defa görüyordum.
Odasına girip kapıyı kırmak ister gibi kapatınca başımı ellerimin arasına alıp derin nefes aldım.
İçeriden hiçbir ses gelmemesi beni endişelendirmeye başlamıştı.
Ani bir kararla ayağa kalkıp odaya doğru ilerledim.
Kapıyı yavaşça açtığımda onu yatakta otururken buldum.
Kısık sesle “Toprak.” dedim ama bana bakmadı bile.
Oda sadece birbirimizi göreceğimiz kadar aydınlıktı.
Yanına oturduğumda öfkesine anlam veremiyordum.
Sanki yıllardır biriken öfkesi bugün ortaya çıkmıştı.
“Sakinleşmelisin...” dediğimde sesim hiç olmadığı kadar yorgun çıkmıştı.
Başımı kaldırdığımda bana baktığını gördüm.
Ellerimde ellerini hissettiğimde bütün vücudum titredi.
Birbirimize karışabilecek kadar yakın duruyordu bana.
“Mia.” dedi ve bekledi.
“Buradayım.” dediğimde kendimi çok tuhaf hissediyordum.
“Sakinleşmem gerek.” dediğinde kendini kontrol etmekte çok zorlandığını görebiliyordum.
İkimizde kimsenin duymasını istemiyormuş gibi kısık sesle konuşuyorduk.
Bir yanım yanında kalmam gerektiğini söylerken bir yanım gitmem gerektiğini söylüyordu.
Onu burada bırakıp gitme isteğimi bastırmaya çalışıyordum.

   

Devam edecek...

Oy  vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Yeni bölümlerde görüşmek üzere.♥

KUKLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin