Polisler herkesin ifadesini almayı bitirmişlerdi. Sabahtan beri etrafı didik didik arıyorlar, sonu gelmez sorularını yöneltiyorlardı.
Xiaojun'un ihbarı üzerine gelmişlerdi. Şehir dışındayken Yangyang ile kavga etmişler, bugün döndüğünde ise onu hiçbir yerde görememişti. Başına kötü bir şey gelmesinden endişeleniyordu.
Gözleri ağlamaktan kızarmış genç her gördüğü memura bir ipucu olup olmadığını soruyordu. Ancak aldığı tek cevap sabırlı olmasını ve bir şey bulurlarsa haber verecekleriydi.
Salona kargaşa hakimken Ten, Hendery'ye yaklaştı.
"Sadece canını yakıp bırakmayacak mıydık? Yangyang nerede?"
Hendery üzgün rolünü sürdürürken cevapladı.
"Bilmiyorum Ten. Dediğim gibi serbest bırakayım dedim, kaç yıllık arkadaşımın ağlamasına dayanamadım. Tam zincirleri çözmüşken sert bir şeyle sırtıma vurup kaçtı. Nereye gitmiş olabilir bilmiyorum."
Hendery cümlesini bitirirken birkaç damla gözyaşı süzülmüştü yanağından. Ten sevdiğine sarılıp onu teselli etmeye başlamıştı. Hendery yalandan ağlamasını sürdürürken Lucas salona girdi. Telaşlı bir şekilde polislere Yangyang'ı en son okuldan hemen sonra gördüğünü söylüyordu.
"Ten, beni iyi dinle. Biz aletleri suyla silmiştik ya, su parmak izlerini temizlemiyormuş. Yani şüpheleri üzerimizden çekmek için Lucas'ı suçlamalıyız. Sadece bana uy, tamam mı?"
Ten başını hafifçe yukarı aşağı sallayınca Hendery güven verircesine gülümsedi. Su ile parmak izlerinin geçmeyeceğini tabii ki biliyordu, zaten aletleri silmemişti bile. Ten anlaştıkları gibi Lucas'ı suçlamazsa polislerin bulacağı şey sadece Ten'in parmak izlerini barındıran aletler olacaktı. Bunun Ten de pekâlâ farkındaydı.
İkisi de Lucas aleyhine ek ifadelerini verince polisler ona yoğunlaşma kararı aldı. Lucas'ın tek yapabileceği aslında nereye gittiğini söylemekti.
"Randevudaydım. Yalan söyledim Ten'e! Suçlu değilim! Yangyang'a kafeye gitmesini söyleyip Winwin ile buluştum."
Polis memuru dediklerini not aldı.
"Peki nerede buluştunuz? Teyit edebilecek kamera kayıtları falan var mı?"
Lucas tedirgince Ten'e baktı. İtiraf etmeliydi.
"Hayır. Arabadaydık."
"Arabada ne yapıyordunuz?"
Lucas telefonunu çıkarıp Winwin'in numarasını gösterdi. Bu soruya cevap verebilecek kadar cesareti yoktu.
"Buluştuğum kişinin numarası, arayıp doğrulayın."
Memur numarayı çaldırıp uzakta konuşmaya başladı. Birkaç dakika sonra yanlarına döndü.
"Bizimle karakola kadar gelmenizi rica edeceğim. Bahsettiğiniz kişinin nişanlısı tüm gece kendisinin yanında uyuduğunu doğruladı. Karakolda daha detaylı konuşabiliriz, zorluk çıkartmayın."
Lucas duyduklarına inanamayarak polis memurunun peşinden gitti. Winwin ona ihanet etmişti.
***
Lucas'ın gidişinden bir saat kadar sonra başka bir memur üçlüyle konuşmak için geldi.
"Lucas'ın bahsettiği kafenin kamera kayıtlarına ulaştık. Göründüğü üzere arkadaşınız telefonuna baktıktan hemen sonra kafeden ayrılıyor. Kaçırılmasının aksine biriyle kaçmış olabileceğini düşünüyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yandere Simulator|XiaoDery ✔️
Misterio / Suspenso"Lise dönemi her genç için umutla doludur. Partiler, arkadaşlıklar, aşk... Aşk?.. Aşk her zaman iyi bir şey midir? Bir başkasının yaşamını elinden almaya değer mi?.. O benim olduğu sürece hiçbir şeyin önemi yok..."