FAVORITE CRIME / AYBER

Gerçekler Her Zaman Açığa Çıkar

Okulun bahçesine geldiğimizde bir an olduğum yerde kaldım. Aslında zayıf biri değilim. Ama onca şeyden sonra tekrar burda olmak çok tuhaf hissettiriyordu. Asiye'nin kolunu endişeyle biraz fazla sıkmıştım. 'Aybike iyi misin?' Asiye de benim için endişeliydi. Bazı zamanlar kötü rüyalar gördüğüm için geceleri benimle kalırdı.
'Yok bir şey. Hadi derse geç kalmayalım.' dedim. Sınıfa girer girmez Oğulcan 'Hello gençlik I' am the Oğulcan.' diye bağırmıştı. Sınıf onun bu haline gülerken ben gülmeyen tek kişiyle göz göze gelmiştim.

*Flashback*
' Oğulcan bu replik eskide be. '
' Saçmalama Aybike herkes bayılıyor biliyorsun. ' Oğulcan böyle diyince Harika gülerek 'Aynen ya bayılıyoruz havana hava katıyor Oğulcan' dedi.
'Gördün mü Wonderfulum bayılıyor bana.' Oğulcan'ın böyle demesine gülerken birimin koluma dokunduğunu fark ettim.
'Aybik bi gelsene, bir şey göstericem.' Berk beni çağırınca gidip arka sıraya Berk'in yanına oturmuştum.
'Ne var Berk, bak dedikodu istiyceksen bu aralar düzgün dedikodu yok üzgünüm tatlım.' Berk ben böyle diyince sırıttı.
'Aşkolsun tatlım ya. Ben seni sadece dedikodu için mi çağırıyorum.' O böyle diyince direk 'Evet.' demiştim. O ise dudaklarıma parmağını koyup beni susturmuştu. Parmağının dudağıma değmesiyle biraz irkilsemde belli etmemiştim. O ise hemen elini çekmişti.
'Dur kız bak ne göstericem şimdi sana.' Cebinden telefonunu çıkarıp galeride bir şeyler aramaya başlamıştı. Bense çaktırmadan galerisindeki fotoğraflara bakıyordum. O sırada telefonu eliyle kapatıp bana döndü.
'Aslında direk kendisini getiricektim ama daha sonra vermeye karar verdim. Okulda doğru olmazdı. Yani aslında göstermiycektim de dayanamadım. Bak ben ne yaptım.'
Berk telefonunu bana doğru uzatınca gördüğüm çizimle ağzım açık kalmıştı. Bu benim resmimdi. Resimde sırada oturup defterime bir şey yazıyordum. İlk birkaç dakika ne diyeceğimi bilemeden telefona bakakalmıştım.
' S-sen beni mi çizdin?'
' Beğendin mi Aybik? Aslında yanımda olsaydın daha güzel olurdu. Evde bu kadar oldu.' Duyduklarım karşısında gerçekten çok şaşırmıştım. Berk benim resmimi çizmişti. Daha önemlisi Berk resim mi çiziyordu?'
' Ben çok beğendim Berk. Ama bu kadar güzel çizim yaptığını bilmiyordum.'
'Eeee Aybikcim hakkımda bilmediğin daha çok şey var. Eğer kahve teklifimi kabul edersen daha fazlasını öğrenebilirsin ha ne dersin?'
'Tamam be, okul çıkışında kahve içiyoruz.'
Berk'in söylediğim karşısında sevinçten yerinden sıçramasıyla bana sarılmasıyla herkes bize bakmıştı.
'Lan Kızıl vampir çekil kardeşimin üstünden. Öldürürüm oğlum seni!'
*flashback son*

Gözlerimi ondan kaçırıp direk sırama geçmiştim. Herkes bize sorular soruyordu. İnsanlardan ve sorulardan sıkılıp bahçeye çıkmaya karar vermiştim. Kahve alıp bahçeye indiğimde girişte Doruk ve Tolga' yı konuşurken görmüştüm. Tolga'nın burda ne işi vardı? En önemlisi Doruk 'un Tolga' yla ne işi olabilirdi. Biraz daha onların olduğu tarafa yaklaşıp bir ağacın arkasına girerek onları dinlemeye başlamıştım.
'Tolga benim canımı sıkma biz bir anlaşma yaptık. Biz senin suçunu unuttuk. Sende gördüklerini unutucaksın.'
'Aaa yakışıklı prens. Böyle olursa hiç eğlenemem ki. Senden bir kaç isteğim olucak.'
'Oğlum bak elimde kalıcaksın.'
'Ama olmadı ki şimdi napsam acaba burda herkesin içinde Doruk' un babası katil diye mi bağırsam. ' O sırada Doruk Tolga' yı yakasından tutup duvara yapıştırmıştı.
'Kapa çeneni Allahın cezası ne istiyorsan yapıcam. ' O sırada Aybike birinin ona dokunmasıyla tam bağıracakken birisi ağzını kapatıp onu kendine çevirmişti. Bu kişi Berk'ti.
'Şsst Sakın sesini çıkarma Aybike.'