8.Bölüm

9.7K 352 123
                                    

"Hira gidiyoruz demi kampa"

Efsun'un sorusuyla bakışlarımı ona çevirdim.
"Bilemiyorum karar vermedim"

Tam bir hafta geçmişti bu süre zarfında Efsun'la çok yakın arkadaş olmuştuk tabi sınıftan birkaç kızlada, Selin'le pek fazla buluşmaya fırsatımız olmamıştı ve Mert'le de.

Müdüre hanım, okulların kapanmasına yakın bir zamanda öğrencilere kamp organizasyonu ayarlanmıştı ve katılmak isteyenler üç günlüğüne kampa gideceklerdi. Efsun kampa gitmeyi benim aksime çok istiyordu, kararımı vermemiştim pekde gidesim yoktur çünkü.

"Ya lütfen gidelim bak çok güzel olur lütfen lütfen" kamp organizasyonunu duyduğunda beri beni ikna etmeye çalışıyordu

"Peki tamam gidelim nereye yazdırıyoruz ismimizi" sevinçle kollarını boynuma sarmıştı

"Yaşasın bak çok eğlenicez göreceksin"

Tebessüm ederek göz devirdim "beni ikna etme çabalarına değsinde gerisi önemli değil"
Kahkaha attı

"İsimleri müdüre yazdırıcaz ben yazdırırdım ama voleybol takımıyla işim var sen yazdırsan olur mu?"

Kafamı sallayarak onu onayladım. Efsun işini halletmek için yanımdan ayrıldığında bende isimlerimizi yazdırmak için Neriman Hanımın odasına adımladım.

Kolidordaki öğrencilerin bakışları artık fazla rahatsız etmiyordu zaten birkaç kişi dışındaki kişiler gözlerini üzerimden çekmişti

'Müdür Odası' yazana tabelanın yanındaki kapıya yaklaşarak tıklatım, içeriden gelen gir sesinden sonra kapının kulbunu aşağı çekerek içeri girdim.

Neriman hanım masadaki kağıtlarla uğraştığı sırada içeri giren beni görünce dudaklarına yerleştirildiği gülümsemeyle bana bakmaya başladı.

"Hira bir sorun mu var?" Eliyle işaret ettiği kısma geçerek oturdum

"Hayır hocam ben okulun düzenlediği kamp için isim yazdırmaya gelmiştim" kayan gözlüğünü düzeltip masanın üzerindeki kağıtlardan bir tanesini önüne çekerek kaleme uzandı

"Hira Korkmaz ve Efsun Yıldırım" söylediğim isimleri kağıda yadiktan sonradan başını kaldırıp konuşmaya başladı.

"Ee nasıl gidiyor okulun? Yanına uğrayamadım kusura bakma alışabildin mi bir sıkıntı yok demi?" Acaba bursulu birisi olsam bana karşı olan tavırları aynı olacakmı

"Estağfurullah hocam alıştım ayrıca hiçbir sıkıntı yaşamadım, ben kalksam iyi olur zil çalar birazdan" ayağa kalkıp adım atacağım sırada

"Babana selamlarımı ilet yavrucum" gülmemek için zor tuttum kendimi aynı Selena dizisindeki Fitnat hoca gibi konuşmuştu, kafamı sallayıp odadan çıktım.

Sınıfa doğru adımlarken kendimi tutamayıp Neriman hocaya gülmüştüm, cidden bir insan nasıl bu kadar para göz olabilirdi.

Birinin bana seslenmesiyle beraber adımlarım yavaşladı, sesin geldiği tarafa döndüğümde sırtını kolidorun duvarına yaslamış bana bakan bir Oğuz vardı.

"Hira'ydı demi?"

İkimize dönen bakışları aldırmadan onu onayladım.

"Ee görüşmeyeli nasılsın o gün biraz işlerim vardı yoksa seninle daha çok konuşmak isterdim açıkçası"

Sesinin altındaki tını beni bir tık rahatsız etti ama ona belli etmeden cevap verdim.

"İyi sıradan günler o gün benimde pek baktım yoktu zaten" dudakları karşılık vermekle beraberinde yukarı kalkıp tebessüm etti.

KELEPÇE (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin