(multi :pars edit)
(+25 vote)
"pars indir istersen" bunu demek istememiştim ama müdürün odasına geleli bir kaç dakika olmuştu bile, onun sırtında durmam yanlış karşılanabilir.
Pars beni yavaşça yere bırakırken saçlarımı kurcalayıp sessizce " o kadar hafifsin ki sırtımda olduğunu unutmuşum" dediğinde istemsizce ağzımdan sesli bir gülüş çıktığında etrafta müdün çağırmasını bekleyenler bana dönmüştü.
Müdürün odasının dibinde ben ve pars, merdivene yakın kısımda Yalçın ve Emre, merdivenin yanındaki demir kollukların yanındaki koltuklarda da Sercan, doruk ve ulaş oturuyordu.
Buradi insanların kavga etmesinin nedeni hiç istemesemde bir nevi bana dayanıyordu, umarım okuldan atmak yada eniştemi çağırmak gibi şeylerde bulunmazlar.Bir anda kapının açılmasıyla düşüncelerimden çıkarken müdür yardımcısı " girebilirsiniz" dediğinde tam hepimiz sıraya dizilmiştiki öğretmen arka tarafa bakarak işaretleriyle "olayın ana karakterleri girse yeter kameradan izledik, pars evladım sen ve Emre gidebilirsiniz" demesiyle emre koşar adım çıkarken pars bir anda bileğime yapışıp " bende girmek istiyorum" derken müdür yardımcısı bileğindeki eline bakıp yol açmıştı.
Aynı şekil müdürde bileğimi tutan parsa sonra bana bakarken açılan ağzını kapadığında utançla bileğimi parstan kurtardım.
Ulaş arsızca geldiği gibi yayılarak koltuğa oturup ayaklarını sehpahanın üstüne koyarken Yalçın bana diğer koltuğu işaret edip " sende otur" demişti.Valla o kadar yoruldum ki direkmen koltuğa çöktüm.
Ulaş la ister istemez karşılıklı olduğumuzdan göz göze geliyorduk ama öyle dik dik baktığı için açıkçası hep ilk ve hızlı çekendim."pars sen neden hala buradasın?" diyen müdüre gözlerim kayarken pars rahat bir tavırla " kalmak istedim ann-" sözü kesen ulaştı.
Alaylı tavrıyla " okulda anne yok parscım, hem sen çıksana görende müdür sana ayrıcalık gösteriyor falan sanır ben sana diyeyim " dediğinde pars" sikt-" derken sözü yine kesilmişti." pars hemen çık" sert tavrını koyan annesine hayran hayran baktım, bağırmak bu kadının gücüne güç kattığı belliydi.
Pars kafasını yere eğip bana göz kırparak odadan çıktığında sadece ulaşın grup, ben ve Yalçın kaldı."hoca uzatmada gir konuya" ne kadar umursamaz konuşuyor Amk, paranın gözü kör olsun.
"ulaş böyle oturmaya devam edersen aileni çağırmak zorunda kalcam" ulaşta bu cümle sağdan girip soldan çıkmışa benziyordu.Müdür yerinde birkaç kelime mırıldanıp yüz buruşturarak "öff Sercan yine mi içtin evladım sen, bak sağlığa zararlı" dediğinde Sercan sesli kahkaha atarak" hocam içki ve ben... Duymamış olayım"dedi.
Sercanın sallanan hali doruğu onu dik tutmaya çalışmasına bakarken geri döndüğümde ulaşla göz göze gelmemiz bir oldu.
İstemsizce kaşlarım çatılırken ulaş gözleriyle beni bildiğin yerinde kesip gözüyle yere bakmanı işaret ederken eline telefon alıp birşeyler yazmaya başladı.Kütük'den bir mesaj (ulaş)
Kızım az utan kötü bir durumdayız erkeklere bakıp eğlenmenin sırası mı?
Bunu daha yeni sehpahaya ayaklarını uzatan şerefsiz mi diyordu?
Sadece mesaja kaşlarımı çatıp telefondan engeli basarken belliki bişey daha bana yazmış ama gitmeyen mesajın hıncıyla ulaşın kaşları yerinde havalanarak telefona bakışını seyrettim, hatta anlık bir gülüş bile olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ (ulba)
Teen FictionKöyden özel yetenekle bir kolejde burs kazanan kız, okulun playboyu aşka inanmayan serseri züppe bir adamı nasıl değiştirebilir? - kesit- "güneş doğduğunda hayatından tamamen çıkacağım kurtuluyorsun benden" diyip...