1.B

5.4K 180 96
                                    

"anne sütü sağdım ben odamdayım" diyip hararetle odama çıktım aşırı derecede heyecanlıydım, daha hayatım boyunca dibimizdki İzmire bile sadece bir iki defa süt satmak için babamla gitmişken şimdi koskaca büyük şehir istanbula, çok prestijli bir okula okumak için gidiyordum, kim heyecanlanmaz ki?

Yatağımın altına sokuşturduğum sarı bavulu hızla çıkarırken eşyalarımı yerleştirmeye başladım. İlk gideceğim zaman teyzemlerde kalacağım için tabiki bir utanma faslı olsada elbet alışırdım. Bu düşüncelerim birbirine karışırken açılan kapıyla irkildim.
"Balım, gel kızım Bi otur şöyle" diyip annem yatağıma oturarak bana yanını işaret ederken gardolabın yanından kalkarak annemin yanına oturdum.

Annem yüzündeki endişeli halle bir iki saniye bana baktığında göz devirip "merak etme anne sizi bool bol arıyacağım, ite kopuğa bulaşmıcak, sigara illetine takılmıcam" diyip annemin bir iki gündür diline dolanan tembih sözlerini sıralarken annem yüzümü avuçlarına alıp " Balım, bak  biz seni oraya okumaya gönderiyoruz sakın kimseyle dalaşma babanı biliyorsun okulda bir şeyini duysa hemen alıverir zaten pek gitmenede razı değil" dediğinde sıkkınlıkla göz devirip yataktan kalkarak geri bavulun başına geçtim. Görende dicek bu kızın başı beladan kurtulmuyor.

"anne beni oraya okumam için gönderdiğinizi biliyorum sen bu kadar endişelenme ben güzelce okulumu bitirip döneceğim zaten son sınıfım, hadi sen çık bende toparlanıyım akşama uçağım var" diyip sonuna doğru geri eski neşem gelirken annemde gülümseyerek odadan çıktı.

17 saat sonra 19:12

               (balım'ın giydikleri)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

               (balım'ın giydikleri)

Havalimanında gördüğüm aynada bilemem kaçıncı kez kendimi süzerken sılanın çekiştirmesiyle kaşlarım çatıldı" ne yapıyorsun be" tamam aşırı derece cırlayıp bütün gözleri bize dikmiş olabilirim.

Sıla yani buradaki en yakın arkadaşım bana göz devirip karşıyı işaret ederken "baban bir saattir sana bakıyor yanlış anlayacak yanlarına gidelim salak kuzum benim" dediğinde olumlu anlamda kafa sallarken hızla babamlardan taraf yürümeye başladım. Gider ayak bir sakatlık çıksın istemem.

Babam beline koyduğu elleriyle bilmem kaçıncı kez söylenirken ben de öylece tırnağımı kemirerek heyecanla uçağın kalkmasını bekliyordum.
Birde çok yer biliyormuş gibi uçaktan inince ben taksiye atlar gelirim dedim teyzemlere, bizim uçak akşam on da kalkıyor yolculuk yedi saat oraya sabahın beşinde hava kapkaranlıkken varıcam şuan tek duam sapa sağlam eve gitmek.

Yaklaşık bir saat havalimanının kantininde sılayla tost yiyip okulun son dedikodularını yaparken dıştan gelen anonsla beni yine ter bastı
"istanbul uçuşu için kalkmaya son on dakika" demesiyle ayaklanırken bir anda annem dibimde bitip sıkıca bana sarıldı, galiba giderken en çok özleyeceğim kişi bu kadındı, ben ne kadar derslerde ortalama bir öğrenci olsam devamsızlık yaparak hatta sınıfta kalma şeylerine düşsem bile babama söylemeden gizlice arkamı toplayan bu kadındı.

Yalandan nefret etsede babam çok sert asabi olduğundan benim için birçok yalan söyleyerek benle bedeller ödemişti.
Aklıma annemle yaşadığımız güzel anlar geldikçe daha da gözlerim sulanırken benden hıçkırık sesi gelmesiyle ondan ayırılarak" hadi Esma Sultan senin yüzünden ağlıcam bak"diyip gülmeye çalıştığımda elinin tersiyle yüzümü silerlerken "zaten ağlıyorsun koca beb-" daha sözü bile bitmeden babam bana sarılınca susmak zorunda kaldı.

"uslu dur kızım emi, bana laf söz getirtme" diye fısıldayıp babam ayrıldığında donukça kafa sallayıp sılaya sarıldım. Babamın tek derdi ona bir söz gelmemesi dedikodu çıkmamasıydı. Beni pek önemsediği sayılmaz, anca işine yarayacağım zaman yakın davranır.

"günlük bana zengin çocukları rapor etmeyi unutma" diye fısıldayıp sıla kahkaha atınca gülerek "erdeme selam söylersin" dedim, sıla gibi erdem de çok yakın bir arkadaşım Dı ama babama 'laf söz gelmesin' diye onun gelmesini istememiştim.

"..... Son iki dakika" tekrar anons kantinde yankılanırken babam bavulumu sürmeye başlarken bizde onun ardı sıra peşinden uçağa doğru ilerlemeye başladık.
Uçağa gelince son kez onlara sarılıp hızla bindim. Allahım sen bana yardım et uçağa ilk binişim inşallah kalpten falan gitmem.

"hanımefendi, hanımefendi... İnmeniz lazım artık" irkilerek bir anda yerimden zıplarken karşımdaki host'a ne der gibi baktığımda "geldik" diyince etrafa bakarak boş olduğunu görüp oflaya puflaya salladığım kafamla uçaktan indim.... Sözde korkmak falan mı diyordum?, unutun onu ben bu uykum sayesinde depremi bile hissetmeden geçirebilirim.

Uçağın dışında yüzüme esen soğuk rüzgar içimi ürpertirken kollarımı birbirine dolayarak esneye esneye host'un bagajdan bavulumu çıkarmasını bekledim.
Vay be sonunda hayal ettiğim şehirde, hemde bir kolejde okuyacaktım cidden şanslıyım.

İçime çektiğim havayla beraber daha güneşin yeni doğmaya başladığı sırada adamın uzattığı bavulu alıp ilk iş bir selfie çekip instagramda paylaşırken buranın kalabalık olmasından dolayı korkmadan öylece ana caddeyi bulmaya çalıştım.

Teyzemin oturduğu yer... Hah kartal, büyük uğraş sonucu bu kalabalık ortamdan sıyrılarak caddeye çıktığımda soluklanarak biraz ilerlemeye başladım.
Baktım yolda insan azalıyor duruken bavulumun üstüne oturup taksiyi beklemeye işine burada başladım.

Yaklaşık yarım saat popomun acımasına rağmen yerimden kımıldamadan geçecek, yani geçme umudu olan bir taksi beklerken tam umutsuzca yürümeye devam ediyim dediğim sırada karşıdan gelen sarı spora yakın arabayla gülümsedim.

Demek buranın taksilerinin üstünde isim bile yazmıyor ulan bide İstanbul taksisine bak bizim oradaki en iyi arabaya bin basar yeminle.
Hızla elimi havaya kaldırırken son hız gelen araba yavaşlayıp biraz gerimde durduğunda bavulumu sürüye sürüye arkaya oturup onuda yanıma alırken bana sanki ilginç bişey yapmışım gibi şaşkın şaşkın bakan genç taksiciye göz devirip tam açtığım kapıyı kapamak için elimi uzatıyordum ki bir erkeğin daha hızla arabaya binip "doruk sür sür" diyerek basılan araba gazıyla karşımdaki kıvırcıkla göz göze gelmemiz bir kaç saniye sürdü.

Cidden uykulu uykulu yazdığım için fazlaca kısa oldu biliyorum ama idare edin inanın ne yazdım onu bile hatırlamıyorum yarın okuyup olmamışsa değilyiredebilirim hepiniz öpüldünüz 💓

SERSERİ (ulba) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin