SERSERİ (ulba)

3.L

Multi :pars

Kıvırcık saçlı çocuğun bir korkak gibi kaçmasınamı arkamda yanıp sönen far ışığı altında elleri cebinde sallana sallana bana gelen gence mi üzülsem bilemedim.

Yüzümde durmadan akan yaşlar altında tir tir titreyen bir kız, ve karşısında ordu gibi ara sokağın tek düz çıkış noktası arabalarla çevrilmiş saat muhtemel sabah altı civari güneş yeni doğuyor ve şuan benim teyzemin yanında olmam gerekirken olanlara bak!

Demekki kara talihim bana sadece resim yeteneği vermiş, baksanıza hangi insanın başına yeni geldiği bir şehirde böyle işler gelir ki?, o taksi diye bir arabaya atlayan aklıma tüküreyim.

Genç iyice yaklaşınca sonunda yüzünü seçerken hıçkırıklar içinde göz yaşlarımı silerek "bakın onunlarla hiç alakam yok be.. Ben sadece taksi sanarak arabalarına atladım. Lütfen bırak gideyim" dedim.

Çocuk bir mimik bile kıpırdamadan kafasını kaldırmış hala araba üstünde olduğum için bana bakarken o cevap vermediği için göz devirip uzun elbisemin ucundan tutup aşağı inmeye çalıştığımda arabanın köşesinden kayarken gencin üstüne düşmemle tahminen adamları kıkırdarken genç inleyip sertçe onlara döndüğü gibi suspus olmuşlardı.

Yüzümdeki pişman ifadeyle o bana baktığı gibi "çok özür dilerim cidden bilerek düşmedim e.. Etek uzun ol-" derken göz devirerek sözümü kesip " istemesen bile rahat geldi herhalde" demesiyle hala üstünde ve dip dibe olduğumuz aklıma gelince utançla alt dudağımı ısırıp üstünden kalktım.

Ona elimi uzatmamla tutup bir anda beni kendine çekmesiyle tekrar dip dibe gelirken " onlarla ne işin var doğruyu söylemezsen ölürsün" diye kulağıma fusıldamasıyla gözlerim yuvasından çıkacak gibi açıldı.

Resmen onlar yüzünden boku bokuna ölüp gidecektim.
"tanımıyorum ikisinide" dememle ciddimiyim der gibi yüzümü ölçerken artık üstümdeki korkuyu atmış bende yavaş yavasş kendime geliyordum.

İlk önce aramızdaki tek engel gibi gözüken ellerimizi bir birinden ayırıp biraz gerileyerek" ben arabalarını taksi sanarak bindim nerden bileyim böyle birşey olacağını " dememle çocuk sağuk ifadesinden kurtulup bir anda kahkaha atınca şaşırırken" kızım malmısın hangi insan son model sarı bir ferrariyi taksi sanarak biner " ayyh ne var o zaman hava biraz karanlıktı vede artık taksi beklerken ölecektim  bu sadece bir anlık dikkatsizlik.

Kahkahası sonunda bittiğinde bir anda arkamdaki arabaya tek elini atıp bir kaşı kalkık şekilde eski ciddiyetini yüzüne vurarak" bunu yiyecek kadar aptal mıyım? " dengesiz herif daha yeni kahkaha atıyordu şimdide soğuk bakıyor.

Çatık kaşlarımla daha fazla dayanamayıp sertçe omzundan onu iterken"  inan benim durumumda olmak istemezdin, daha yeni bilmediğim bir şehire gelmişim okumaya diye senin dediğin gibi mallık yapıp taksi niyetine bir arabaya atlayıp onlardan kazık yiyerek bir mafya ordusunun arasında tek kız kaldım.derdin ne beni öldürecek misin? Öldür zaten çok mükemmel bir hayatım yok, ha öldürmeyeceksende çekil önümden boş yapma daha bulmam gereken bir taksi gitmem gerekn bir ev var" diye bir anda patlayıp bağırırken bu dediklerime hem o hem adamları hemde ben şaşkın bir halde nefes nefese soluklandım.

Karşıdan biri alkış ve ıslık eşliğinde ıslık çalarak yanımıza gelirken karşımdakine omuz atıp "uğğ pars beyimize  bağıran kızda varmış helal" demesiyle karşımdakinin isminin pars olduğunu öğrenirken pars buruşturduğu yüzüyle eli omzunda olan genci itip kafasına vurarak " puşt kıza ismimi ne veriyon" dedi.

Ayyh ciddimi şuan senin yüzünün her zerresini biliyorum ismin olmasada bulunursun demek varda neyse.
Pars tek kaşı kalkık bir anda saçımdan bir tutam alıp eline dolarken " sana nasıl inanıyım yoksa o ulaşın sürtüklerindenmisin?" o nasıl bir hitap be? Eline doladığı saçlarımı bir hışımda çekip sağ elimle hala arabanın üstünde olan bavulumu göstererek " hayır aptal, dediğim gibi daha yeni bu şehre geldim izmirden bırakırsan eve gidicem" diyip bavuluma ilerleyerek içinden izmirden alınmış biletimi ona uzattığımda bir iki saniye bakıp yere atarken " inandım, Asaf al kızın bavulunu at benim arabaya evine ben götüreceğim" tabiki de tanımadığım tehlikeli bir adamla gitmeyeceltim.