19.L

1.1K 64 6
                                    

(multi :ulaşın ablaları ;berfu ve mayıs)

(+25 Vote)

"lütfen.. Yapma"

"s.. Sen sarhoşun"

"HAYIR!"

nefes nefese gözlerimi açıp yatakta doğruluken etrafıma bakındım.
O kadar halsiz düşmüştüm ki ulaşın arabasında uyumuş olsam gerek, getirdiği yer bembeyaz tertemiz bir odaydı, başımda gözlerimin içine içine bakan ulaşa bakıp kafamı eğerken bir anda omuzlarımdan geri çekerek beni yatağa tekrar yatırdı.

Başımı okşamak için giden elinden korkup hızla kafamı eğerken elini yumruk yapıp küfrederek geri çekmişti.
"teşekkür.. Ler" kekeliyerekte olsa en sonunda güzel bir teşekkür etmiştim.
Beni o adamın elinden kurtarması çok büyük bişeydi.

Bana sadece kafa sallayıp öylece bakan ulaşa doğru yatakta iyice dönerken serçe parmağımı ona doğru uzattım " tut elimi... Artık sana bir can borcum var" dedim.
O birşey anlamayıp öylece serçe parmağını benimkine dolayıp bastırırken kendimi geriye bıraktım.
Can borcum vardı... Eğer beni onun elinden kurtaramasaydı bana yapılanlarların üstüne bende acımadan canıma kıyardım oracıkta.

"enişten... Sana önceden bişey yaptımı" ulaşın yavaş yavaş söylediği durgun sözlerle elime battaniye dolayıp iyice sıkarken olumsuz anlamda kafa salladım.
"ilkti.. Belki içkidendir?" dediğimde kafasını olumsuz anlamda sallayıp "şunu asla unutma, sarhoşken insanlar gerçek kişiliğini gösterir" dedi.

"teyzem aradımı?" biranda aklıma gelen soruyu endişeyle sorarken ulaş kafa sallayıp " evet berfuyu konuşturdum bir süre arkadaşınla kalacağını falan dedi, teyzeni zorda olsa ikna etti" teyzemin ikna olmasından çok ulaşın bu kadar durgun olmasını kafama takıp şaşırmam normal mi?

"berfu kim" dememle kafasını kurcalayıp "berfu ablam... Birde mayıs var, o işte akşam gelir, onlara tam olmasada yarısını anlattım bizle ortak konuşması için dediğinde utançla kafa sallarken ulaş bir anda ayağa kalktığında kaşlarım çatıldı.
" nereye " dememle ulaşın kaşlarıda şaşkınca havalanırken kafasını kaşıyıp " aşağı iniyorum berfunun yanına akşam yemeğine kadar sen biraz daha yat dinlen" diyip tam geriye dönmüştü ki hızla elinden yakalayıp birazda olsa kendime çektim.
Şimdi gizemezdi, en azından ben uyanıkken... İçimde hala tarif edemediğim bir korku vardı, sanki yalnız kalırsam o tekrar beni bulup alacakmış gibi..

Ulaş benden tarafa döndüğünde yüzümün kızarmasını umursamadan gözlerinin içine bakarak " en azından ben uyuyana kadar yanımda kalsan olmaz mı?... Yatak çok büyük ben uca geçerim seni hiç rahatsız etmem, balım yemini" diyip üç elimi kaldırırken ulaşın ilkte şaşkınlıkla kalkan suratında bir gülümseme oluşunca rahat bir nefes verip yatağın sol tarafına kaydım.

"ya uyuduğunda ben sana birşey yaparsam?, benden korkmuyormusun?" dediğinde onun uzandığı tarafa dönüp yüzümde bir gülümsemeyle " o zaman çok geçmeden ben kalkayım sen beni pars'a bırak ondan hiç korkmuyorum" evet korkmuyordum parstan ama şuan en çok en çok güvendiğim kişi kim diye sorsalar her yaptığı kötülüğe rağmen ben yinede ulaşı seçerdim.
Şuan sadece onu sinir etmek için pars konusunu açmıştım biraz kafam dağılsın diye.

"sikerim parasını" diye mırıldanıp yatakta bana sırtını döndüğünde içimden gülüp ulaşan tarafa giderek iyice yaklaştığımda kulağına eğilip " merak etme parstan istediğin tam olarak ne bilmiyorum ama anlaşmamıza sadık kalıp parsla sevgili olucan ortak" dedim.
Evet olmalıydım... Böylece ona karşı borçlu hissetmedim kendimi.

SERSERİ (ulba) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin