SERSERİ (ulba)

8.L

Multi :balım

Not:lütfen ilk önce diğer bölümleri okuyun:)

Sabah uzun süreli bir elin duruşunun ardından kolumdan dürtülürken yüzümü buruşturarak gözlerimi araladğımda karşımda eniştemi gördüğüm gibi artık tamamen uykum kaçmış yatakta doğrulmuştum.
Kesinlikle bu kapıyı bir daha kirletmeyi unutmamam gerek cidden birinin kapıyı tıklamadan odama girmesinden nefret ederdim.

"e.. Enişte" dememle eniştem gülümseyip " sakin çok sert dokundum" demesi nedensizce yüzümü buruştururken kafamı olumsuz anlamda sallağımda yatağımın ucuna oturup bana bakmaya devam ettiğinde " enişte ben alarmla okul saati gelince kalkıyorum sen yormasaydın kendini" diye mırıldandığımda olumsuz anlamda kafa sallayıp " hergün seni kaldırabilirim yorulmam sen merak etme, bugün hem teyzen erken çıktı yiyelim diye kahvaltıda hazırlamış gel ye sonra okula ben Bırakırım seni" dedi.

Cidden kahvaltı etmeyi sevmediğimi söylememişmiydim? Yani en azından böyle erken bir saatte yemem midem feci bulanıyor.
"enişte sen kahvaltını yap, ben sabahları yemiyorum" dememle kafa sallayıp ayağa kalkarak " tamam o zaman sende hazırlan saç falan yaparsın genç kızsın nede olsa" diyip gülerek odadan çıktığında nedense yine yüzüm buruşmuştu. Kesinlikle bu gülüş ve tavırlardan nefret ediyordum.

Üstüme okul formasını geçirip erken kalktığım için saçlarıma maşa yapmaya başladım. Gerçekten maşa bana çok yakışıyordu üşenmesem hergün yapabilirdim.
Saçlarım bittiğinde yüzüme nemlendirici bir krem sürüp öylece odadan çıktım zaten okul saatinde az kalmıştı.

" enişteee yediysen çıkalım geç kalıcam" diye bağırıp bir yandan kapının girişine astığım siyah montumu giyiyordum.

"geldim" diyip eniştemde ayakkabısını giydiğinde okula doğru evden çıktık.

💢💢💢💢💢💢

Okulun girişine geldiğimde arabadan indiğim gibi ulaş dibimde bittiğinde hızla enişteme döndüm, of yanlış bişey anlar babama derse net beni okuldan gelip alırdı.

"sonunda" demesiyle eniştem iyice camı açarken ulaşa gözlerimle arkamdaki arabayı gösterip " merak etme dün gece ödevin benim olan kısmı hazırladım" diyip enişteme dönerek " enişte sen gidebilirsin" dememle kafa sallayıp okuldan ayrıldığında rahat bir nefes verip yanımda biten ulaşa öfkeyle " ne diye geliyon dibime, eniştem babama birşey derse ben bite-" derken ulaşın eline birde baba kozu verdiğim için kendime küfrettim.

Ulaş sırıtıp saçımdan bir tutamı eline dolayarak "bunund kullanırım ufaklık... Eee neyse parsı ayartma planını başlatalımmı?" dediğinde göz devirip el mecbur kafa sallarken "güzel-" dedi. tam birşey daha diyecekti ki bir anda ulaşın saçlarımdaki eli ile pars araya girerek " ulaş kızla uğraşma demedimmi amk, bak cidden kötü olur geçenki meseleyi unutmadım" dediğinde ulaş bana alttan göz kırpıp alayla şimdiden oyuna başlayarak " sanane kızdan pars.. Hayır bir iş varsa bilelim" diyip güldüğünde pars hiç birşey demeden bir anda bileğime yapışarak beni okulun içine doğru sürüklemeye başladı. Arkaya dönüp çatık kaşarla ulaşa baktığımda bir eli cebinde gülerek arkamızdan el sallıyordu. Cidden çok duygusuz bir insan.

Pars okulun içindeki asansöre kadar hiç birşey demezken binen beş altı kişilik gruba bakıp "bir dahakine binersiniz bundan inin" derken li kibsr konuşması bile istemsizce insanın içinde korku oluşturuyor titremesine neden oluyordu.

Parsın dediğiylede zaten asansör bir anda boşalmış sadece biz kalmıştık Taki biri kapıyı ayağıyla durdurup geri kapıyı açana kadar. Okul başkanı yani arkadaş olmaya çabaladığım çakıl sert donuk yüzüyle asansöre öylece bindiğinde pars alayla gülüp " başkan bir dahakine mi binsen" dediğinde çakıl eliyle önüne gelmiş saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırıp " neden" derken pars düğmeye basmadan " özel bişey konuşacağız" dediğinde çakıl tek kaşı kalkık bize dönerek boydan aşşapı süzdü.

Cidden şuan pars elini arkamdaki aynaya yaslanmış kafes gibi beni sarmıştı ve bu kesinlikle dıştan çok yanlış gözükürdü. Utançla yüzüm kızarırken çakıl soğuk bir şekilde gülüp " bu durumda pek konuşmaya niyetlisin gibi durmuyor, neyse beni ilgilendirmez" diyip düğmeye basarken pars benden ayrılıp asansör kapısına tekme atarken saçlarını karıştırarak bana dönüp " balım ilk karşılaştığımızda seni nasıl satıp gittiğini biliyorsun, ona asla güvenme yanına gelince sen uzaklaş bela olur sana" oluştu bile..

"pars, aslında-" tam gaza geldim geç olmadan gerçeği söyliyim diyeceğim sırada kapı aralandığında göz devirerek " derse girelim" diye mırıldanıp asansörden indim.

Sınıfın içine girdiğimizde yine cam kenarında kızlar ecenin başına toplanmış onun pahalı çantasını konuşuyor arka duvarda ulaşın arkadaşları doruk ve sercanda öndeki kilolu kızın arkasına kağıttan bir yazı yapıştırıyordu.. Ne güzel ama

Sırama geçtiğimde çakıl bir önüme gelip bana bakarak " ikisiylede takılma, biri diğerinden daha masum değil" diyip yanımdan ayrıldığında ne dediğinden hiç bişey anlamaken giren hocayla ayağa kalkıp sonrada mal gibi direk oturdum. Zaten ayağa birtek ben kalmıştım bu nasıl sınıf?

" evet arkadaşlar ders müzik ve bugün tek programımız yeni gelen arkadaşınız.. Balımdı değilmi?" dediğinde heyecanla sırada ayağa kalkıp " evet hocam" derken yakışıklı otuzlarının başındaki öğretmen kafa sallayıp gelmemi işaret ederek " bende uğur talat, seni ilkten yormak istemezdim ama koro oluşturuyoruz ve herkesin sesini dinlemem lazım gel ve bize istediğin bir şarkıyı söyle ben fon müziğini açarım" dediğinde yüzümü buruşturup " ben gelmesem" dediğim gibi sercan alkış yapıp " çık çık çık" diye bağırmasıyla herkes bir anda çıkmam için tezahürat yapmaya başladı.

Çakıl bana ilk defa samimi bir şekilde gülümseyip tahtayı işaret ettiğinde sadece onu düşünerek el mecbur tahta çıktım.
" baya da güzelmişsin, ece sana rakip mi çıktı" diyip hoca gülerken arkadan doruk " valla fıstık gibi kız ece kıskanmıştır şimdi hocam" dediğinde ece zarif bir şekilde kafasını doruğa çevirip " dorukcum burası güzellik yarışması değil diye biliyorum" dediğinde ovlayanlar olurken hoca bana dönüp o korkulu soruyu sordu. " hangi şarkıyı söylemek istersin?" dedi.
Çok fazla düşünmeden söylemeyi sevdiğim ve sesimin güzel gittiği halsey without me şarkısı söylemeye başladım.

Şarkıyı söylemeye başladığım andan itibaren video çekip hayran hayran bakanlar olurken parsa ben hiç bakmıyordum bile, bakarsam kesinlikle utançtan kızarırdım.
Nakarata girdiğim sıra tam gözlerimi kapayacaktım ki içeriye hödük gibi biri atılırken kaşlarım çatık giren ulaşa bakarak şarkıya devam ettim.
Arka taraftan sercan ortada durup bana şaşkın şaşkın bakan ulaşa " kanka çekil videoya alıyorum" dediğinde ulaş ona ters nir şekilde bakıp ortadan ilk sıranın üstüne oturarak tam karşımda şarkıyı dinlemeye devam etti.

Cidden öğretmenlerin ulaşa birşey dediği yok, para işte nelere kadir.
Şarkısının son nakaratına girdiğimde ulaş fotoğrafımı çekmişti bu kadara da izin varmı? Herneyse sonra elbet sildirirdim.
Şarkı bittiğinde hızla ayağa kalkıp ulaşan gözlerimi ayrırak etrafa bakındım herkes beni alkışlıyordu ulaşa dahil öğretmen hayranlık dolu bakışlarla yanıma gelip " resim yeteneği gibi müzik yeteneğinde var.. Seni koroya almak için disiplin kuruluna önereceğim sana bir 100 veriyorum geç yerine" dediğinde herkes 100 ü duyduğu gibi oflarken bende yerime oturdum.

Ulaş yanıma oturup beni baştan aşşapı süzünce istemsizce yerimde kıpırdanıp " yüzümde bişey mi var?" dediğim gibi zil çalarken ulaş kolunu sıraya yaslayıp alayla" tipin çirkin ama ses fena değilmiş.. Seni tebrik adına bu akşam yemeğe çıkarcam ne dersin " dedi.
Bende senle bok çıkarım.

" balım.. Sesin çok güzelmiş " diyip hayran hayran bakarak pars yanıma gelirken sesimi merak eden toplulukta önümde oluşmaya başlarken" sağol " dediğimde pars gülümseyip" müzik dersinden bizim sınıftan ilk 100 alan sensin bunun şerefine seni akşam yemeğe çıkarmak isterim " dediğinde alaydan çok sinirle bakan ulaşa piç gülüşü atıp o teklif sunmamışcasına" kabul akşam sekizde evi biliyorsun gel beni al " dedim.

Uzun zamandır yazmıyorum bu bölümde silinip hatırladıklarımdan yazdığım bir bölüm hiç içime sinmesede artık yayınlamak istedim umarım siz beğenirsiniz