Ciddi anlamda şuan nasıl onun kucağındaydım onu bile anlamayacak kadar beynim donmuştu.
Üstğnde olduğum kıvırcığın sırıtışına sonrada yavaşça arkamdaki insanlara dönerken bazılarının şaşkın bakışı bazılarının ise fotoğraf çekiliyle karşılaşmıştım.Biri tam yüzüm görünürken çekecekti ki hızla küfür mırıldanarak kıvırcığın okul gömleğiyle yüzümü kapamaya çalıştım. Şuan herşeyi geçtim nedensizce dün tanıştığım o mafya kılıklı pars tan fena utanıyordum.
Kıvırcık sesli bir kahkaha atıp kulağıma doğru "rahat geldi galiba" sanki üstüne atlayan bendim.
Hızla üstünden kalktığımda yüzümü daha netten çekmeye çalışan insanlara elimle yüzümü kapatıp" bok mu var çekmeyin " dediğimde herkes dedikoduya başladığında tek uğultulu çıkan kahkaha sesinin sahibi kıvırcık yani ulaşa çattığım kaşlarımı yönlendirirken arkadan" kesin artık çekmeyi " diyen parsla geri kitlendim.Yaklaşık buraya geldiğinden beri beş dakika geçmişti ama ilk defa bir kelimede olsa konuştu.
Yutkunarak geri ondan tarafa dönerken pars öylece bize doğru gelerek bana değilde ulaşa bakıp elini uzattı." ne? " diyen aptal serseri yerinde iyice yayılırken pars göz devirip "balımın telefonunu" evet adımı falan demiştim.
Ulaş çattığı kaşlarıyla o kim der gibi bakarken pars sabır sınar gibi bir ritim tuttuğu ayağını durdurarak " balım... Hani şu ortada bıraktığınız daha yeni kucağında duran kız" her kelimesi dişlerini sıkarak konuştuğunu belli ediyordu, istemsizce yüzüm kızarırken bir anlık hareketle boştaki koluna ellerimi yerleştirip sessizce " ayıp olmuyomu kucak falan" dedim.O bana bişey demek yerine ellerimden kurulurken bize anlamazca bakan ulaş bir anda sırıtarak ayağa kalkıp " Haa bende bu kız nasıl kurtuldu oradan pars beyimiz bırakmaz diyordum, meğersem kızı kendine metres yapmışsın" metres kelimesini kulağına eğerek fısıltı gibi söylesede duymuştum. Duymazolaydım, bu piç kesinlikle benden bir dayak yicek orası kesin.
Pars o sözlerin ardından sesli bir kahkaha atarken etraftaki film izler gibi bakan insanlara göz devirdim.
"musum bir kıza eklemem ben ulaş, unuttun mu? Ben kötü adamın peşindeyim" diyip eliyle onu geri iterken bir anda parsın arkasından dünkü taksici dediğim çocuk ve renkli gözlü bir çocuk çıkarak parası geri iterken renkli gözlü olan" off bee hep ayırıyoruz dorukcum keşke izleseydik sonra ayırırız " bu çocuğun kafadan bende istiyorum, gerçi buradaki herkes öyle.." doruk, sercan çekilin siz" diyen ulaşa uyarak gençler arkasına geçerken ortadaki salakça bir o yana bir bu yana bakan ben bu seferde ulaşa bakmayı sürdürdüm.
Cebinden kılıfından anladığım benim telefonumu çıkarıp parstan tarafa uzatınca ne yalan söyliyim sevinmiştim. Bir an kırıp atar diye korkmadım değil."al bu senin olsun... Sana sadece bunu verebilirim" anlamadığım abuk subuk birşey dediğinde yüzümü buruştururken pars kaşlarını çatarak telefonu aldığı gibi benim elime uzatıp " telefonunu çok çabuk buldum ha?" diyip sırıttığında olumlu anlamda kafa sallarken kolumdan tutup ileri çekecekken diğer kolumdan ulaş çektiğinde kaşlarımı çatmadan edemedim.
Bu çocuğun benle derdi ne allasen? "napıyorsun" diye mıroldanırken daha ne kadar beni zor durumda bırakabilir onu düşünüyordum.
Ulaş ağzını araladığında arkadan bir ses duyuldu "noluyor burada?" öyle bir gür sesti ki, ikisi de aynı anda elleri bırakıp geriye çekilmişlerdi havalanan kaşlarımla geriye döndüğümde o sese göre baya genç yirmili yaşlarının başında birini görmeyi beklemiyordum.Kimseden ses çıkmazken daha yeni bana boş sıraları gösteren sarışın kız kollarını önünde bağdaş yapıp konuştu "öğretmenim bir sorun yok yeni öğrenceyi paylaşamadı da Arkadaşlar"dedi.
Voah cidden öğretmen mi?, oda benim gibi yeni olsa gerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ (ulba)
Teen FictionKöyden özel yetenekle bir kolejde burs kazanan kız, okulun playboyu aşka inanmayan serseri züppe bir adamı nasıl değiştirebilir? - kesit- "güneş doğduğunda hayatından tamamen çıkacağım kurtuluyorsun benden" diyip...