-Bağışlananlar ve Lanetlenenler-

34 8 0
                                    

-Bağışlananlar ve Lanetlenenler-

-Bağışlananlar ve Lanetlenenler-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tanrı son notalarını tamamladı. Gökyüzünde bir yıldırım misali şarkısı yankılandı. Varisini kaybeden Tanrı Tanrıçaları lanetledi. Bul o yüzünde tılsımlarıyla etrafa ışık saçan varisi. Gözler önüne serilecek sembolü. Seçildiğin sembol tarafından verilecek sana çeşitli güç. Kullan aklını. Aklını kullan ki koru kendini ve halkını. Al o varisi kanatların altına. Ondan başka hiçbir varise güvenme. Kapını dahi açma onlara, asla göz göze gelme o lanetlilerle. Çözülen kehanetler ve bilmeceler her daim yeni bir kapı açacak önüne.

"Cevap? Ne gibi yanlışlar yapmazsın bana Adin?"

"Efendim-"

"Sana sormadım Cenker. Çekil karşımdan."

Cenker ilk defa kalbinin kırıldığını hissetmişti. Kim ne derse desin. Şu an Adin'e sarılsa bile onu Glacial Valley'e geldiği günden beri istemiyordu. Biliyordu ve bildikleri de Ediz tarafından doğrulanmıştı. Günler öncesinde Giray veya Adin gibi sorunları yokken daha huzurlulardı. En azından günün belirli zamanlarında Kral-asker rollerinden çıkıp iki yakın arkadaş olur zaman geçirirlerdi. Şimdi ise hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ediz için artık krallığın sorunları ve Adin vardı. Cenker onun gözünde artık sadece bir baş muhafızdı. Cenker Kralına tekrardan kısa bir selam vermiş ve saraya girmişti. Ediz'in konuştuklarını duyma ihtimali onu içten içe korkuturken bir yandan da ona karşı sert davranması kalbini kırmıştı. Cenker göründüğü kadar güçlü değildi. Herkesin abarttığı gibi değildi. Tüm krallıklarda Ediz'in güçlü sağ kolu Cenker diye bilinirdi. Muhafızlar ondan korkar tek bir emrine bakardı ancak Cenker böyle birisi değildi. Daha anne babasının ismini dahi bilmeyen sadece kısa süreliğine onları gören birisi nasıl güçlü olabilirdi ki? Ailesinin sevgisini bile tam anlamıyla hissedememişti aralarında kan bağı olmayan bir adam... Ona sevgi gösteremezdi, göstermezdi. Ediz'i gözünde çok büyüttüğünü düşünmüş ve yaptığının farkına varıp hemen bu düşünceyi def etmişti aklından. Ediz onun kardeşiydi. Böyle düşünmesi büyük bir hataydı.

Ediz Adin ile aralarındaki birkaç adımı kapatmış ve tam önünde dikilmişti. Adin hâlâ ağlamasını durduramamıştı ve derince iç çekiyordu. Kalbinde büyük bir korku vardı. Ediz'i kaybedeceği düşüncesi kalbini sıkıştırıyor içindeki korkuyu daha çok büyütüyordu. Belki de çoktan kaybetmişti onu ya da hiç ona ait olmamıştı.

"Anlat bana Adin."

"Neyi efendim?"

"Neyi olduğunu çok iyi biliyorsun Adin. Duydum, her şeyi."

Adin'in göz kapakları sonuna kadar açılmış şaşkın gözleriyle karşısında sinirden deliye dönen esmere bakmış ve akan gözyaşlarıyla kafasını tekrar yere eğmişti.

"Ölümüne ve onu kaybetmeye hazırlan Adin... Her şeyini kaybettin."

Ediz cevap alamadığından daha çok sinirlenmiş ve Adin'i kolundan tuttuğu gibi saraya sokup odasına getirmişti.

"Anlat Adin! Zaten duydum geri kalanını anlat."

Adin ağlayarak Cenker'e anlattıklarının hepsini anlatmıştı. Bu sefer çekinmemişti, utanmamıştı veya beni bağışlayın gibisinden sözler söylememişti çünkü biliyordu. Ediz'i küçükken kaybetmişti. Ya da asla onun olmamıştı ki kaybetsin. Yatağın yanına çöküp hıçkırarak ağlayan Adin kafasını kaldırıp Ediz'e baktığında gözlerini yere sabitlemiş ifadesizce durduğunu görmüştü. Güzel bir hayal küçük bir kıvılcımla yok olmuştu. Ağlıyordu çünkü her şeyin bittiğini biliyordu. Canı yanıyordu çünkü âşık olduğu adamı kendi elleriyle uzaklaştırmıştı. Ağlıyordu çünkü hayalleri bir anda denizin dibini görmüştü.

"Odana git Adin."

Adin derin bir nefes alıp elinin tersiyle gözyaşlarını silip odanın kapısına ilerlemiş ve kapıyı açmadan arkasındaki Ediz'e dönmüştü.

"Biliyorum efendim artık bir anlamı yok ama yalvarırım beni bağışlayın. Buna asla kalkışmadım. Sevdiğim birine bunu yapamazdım. Gerekirse kendi canıma kıyar size el sürmezdim."

Selam verip odasından ayrılmış ve Ediz'i düşünceleriyle baş başa bırakmıştı. Ediz kendine kızıyordu. Küçük Omegasına bu kadar büyük zararlar veren adamı ne kadarda kolay öldürmüştü öyle. Neden ona acı çektirmemişti, neden Adin'e yaşattıklarının iki katını yaşatmamıştı Giray'a? Tanrı o gece Ediz'in tüm günahlarını bağışlamıştı. Gözlerini yıldızlara çevirip tüm gece af dileyen Ediz ve Cenker'i bağışlamıştı ancak Adin'in Tanrıçalardan hiçbir kurtuluşu yoktu. Tanrı lanetini hiçbir zaman üzerinden çekmeyecekti. Onun için bir ezgi tamamlanmıştı. Tılsımlar yapılmış ve kaderi yazılmıştı. Adin için her şey bitmişti.

--

Düşüncelerinizi belirtmeyi ve yorum, vote atmayı unutmayın.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tanrının Ezgisine Kulak VerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin