2.Bölüm

5.3K 323 102
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

"Çetin bak seninki geliyor." dedi Çetin'in kankası. Çetin, Salih ve Kenan'ın ilgisinin farkındaydı ama o ikisine karşı da arkadaşlıktan öte bir şey hissetmiyordu.

Salih, ağır abi tavırlarıyla yanına doğru gelirken, Çetin oturduğu yerde dikleşti ve Salih'e yöneltti bakışlarını. Salih, uzun boyluydu. Kumral saçlarıyla uyumlu olan gözleri vardı. Her giydiğini yakıştırmasını bilirdi kendine. Kızların gözü Salih'te, Salih'in gözü Çetindeydi.

Salih, Çetin'in olduğu masaya geldi ve kahve gözlü çocuğa baktı.

"Oturabilir miyim?" diye sordu. Tam Çetin cevap verecekken, arkasından gelen bir sesle çenesi kasıldı sinirle.

"Oturamazsın." dedi arkasındaki ses. Bunun kim olduğunu çok iyi biliyordu. Sinirle soludu ve arkasındaki yüze baktı. Kenan'dı bu. Kendini, mavi gözlü gencin yakasına yapışmamak için zor tutarak cevap verdi. Elini, gencin yakasına götürdü ve düzeltiyormuş gibi yaparak konuştu.

"Sanane lan sikik!" dedi gülümseyerek. Aslında çok öfkeliydi. Aynı şekilde, Kenan'da gülümsedi ve cevap verdi.

"Saman ye Salihciğim. Senin cinsin sever saman." dedi. Onları uzaktan gören biri, kavga ettiklerini anlamazdı muhtemelen. Salih, aldığı cevaptan sonra, sinirle soluyarak güldü.

"Sen dışarı gelsene göt herif!" dedi ve mavi gözlü genci, yakasından tutarak dışarı sürükledi. Çetin ayaklandı. Kavga edeceklerini anlamıştı. Kantinin kapısına doğru seslendi.

"Salih!" dedi ve Salih durdu. Elini gencin yakasından çektiği sırada, Çetin yanlarına geldi. "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu. Salih gülümseyip cevap verdi Çetin'e.

"Güzel güzel konuşacağız. Merak etme." dedi ve Kenan'ın bileğini tutup, çekiştirerek çıkardı kampüsten.

Kampüsün bahçesine çıktıklarında Salih, Kenan'ı sessiz bir yere çekti ve sırtını duvara dayadı sertçe. Kenan'ın ağzından, kedi mırlamasına benzer bir ses çıktı. Salih, sinirinin kaybolmaya başladığını farkedip, önündeki çocuğa baktı. Ellerini başının iki yanından duvara dayadı ve karşısındaki çocuğa baktı kaşları çatık bir şekilde. Yüzünü, yüzüne doğru yaklaştırıp konuşmaya başladı. Her kelimeyi, durarak söylüyordu.

"Sana. Çetin'e. Yaklaşmayacaksın. Dedim." dedi sert bir sesle. Duvara dayalı olan gencin yüzünde alaylı bir gülümseme belirdi.

"Ben de aynısını sana dedim geçenlerde. Ne olmuş?" dedi. Salih, sinirle soludu ve önündeki gence baktı. Gözleri anlık olarak dudaklarına kaysa da, hemen tekrar gözlerine çevirdi bakışlarını.

"Piçlik yapma. Onu ilk ben gördüm." deyince, Kenan kıkırdadı. Salih'in siniri bir nebze daha silinmişti. Salih bunu istemiyordu.

"Bir de bayıl istersen Salih." dedi ve dikkati dağılmış olan Salih'le yerlerini değiştirdi atik bir hareketle. Şimdi, duvara dayalı duran kişi Salih'ti. Kenan, ellerini Salih'in başının iki yanından duvara dayadı ve yüzünü Salih'in yüzüne yaklaştırdı. Salih, istemsizce gözlerini kapattı. Kenan, yüzünü Salih'in yüzüyle arasında milim kalana kadar yaklaştırdı ve durdu. Gözü kapalı duran çocuğa sırıtıp, dudaklarına üfleyerek konuştu. "Ben her zaman kazanırım Salih. İstisnası yok. Bu işin sonunda da kazanan ben olacağım. Göreceksin. Beni seçecek." dedi. Salih, dudaklarına üflenen nefesten dolayı, kendine birkaç saniye gecikmeli olarak gelse de, gözlerini açtı ve tam dibindeki yüze baktı. Onu göğsünden itti.

"Çekil lan dibimden." dedi ve gözlerini kaçırarak uzaklaştı oradan. Kenan, ardından sırıtarak baktı. Bu çocukla uğraşmayı seviyordu...

Nasıl gidiyor?

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💜

DÜŞMAN YÂRİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin