18.Bölüm

3.3K 248 28
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Salih
"Oha!" diye çığırdı Semih, bizi dip dibe görünce. Şu anın rüya olmasını o kadar çok isterdim ki...

"Y-yanlış anladınız..." dedim bir umut. Oktay sırıtırken cevap verdi. Gerçi şu an hepsi sırıtıyordu.

"Şu surat ifadenden sonra, o kadar emin oldum ki yanlış anladığımıza." dedi alayla. Kaan konuştu oradan.

"Tatlı anlarını böldük sanırım kızlar. Yalnız bırakalım." dedi ve kıkırdamaya başladılar. Ben yüzüm kıpkırmızı olmuş bir şekilde, duvara yapışmış gibiydim. Kenan'a baktığımda o da sırıtıyordu.

"Sırıtacağına bir şeyler söyle! Yanlış anladılar." dedim bıkmış bir tavırla.

"Tam olarak neyi yanlış anladılar Salih? Her sey ortada işte." dedi ve gidip koltuğa oturdu. Ağzım aralık bir şekilde ona bakarken, verdiğim penyeyi üstüne geçirdi oturduğu yerde. Herifteki rahatlığa düşmüştüm resmen.

Diğerleri de geçip oturdular. Ben de daha fazla gerilmemek adına mutfağa girdim. Tezgahın üstünde, hâlâ kolalar duruyordu. Muhtemelen ısınmıştı. Altı bardak daha çıkardım ve tezgahın üstüne koydum. Daha sonra hepsinin içine buz atıp, kola doldurmaya başladım.

Ben bardakları doldururken, Emre geldi mutfağa. Oturmak yerine, yanımda dikilmeye başladı. O konuşana kadar ben de konuşmamaya karar verdim. Raftan iki tane tabak çıkarırken o konuştu ilk.

"Kenan'la işi ilerletmişsiniz bakıyorum da." dedi. İnanmamışlardı. Zaten o manzaradan sonra ben olsam ben de inanmazdım.

"Aramızda bir şey yok." dedim kolaları doldururken. O da çerezleri ayarlıyordu.

"Hâlâ mı inkar ediyorsun? Hele ki gördüğümüz manzaradan sonra?" dedi. Sıkıntıyla nefes aldım. Kolaların içindeki buzların çıtırtısı garip bir şekilde rahatlatıyordu.

"Gördüğünüz manzarayı nasıl açıklarım bilmiyorum? Tek bildiğim, Kenan'la sürekli birbirimize çekiliyoruz. Kendimi sürekli onunla dip dibe buluyorum. Ben de anlamıyorum bunu. Kafam karışıyor. Yanlış düşüncelere kapılıyorum. Bana çok yakın davranıyor. Düşmanlar bu kadar yakın olmazlar. Her fırsatta birbirlerine zarar verirler. Biz onunla düşman değiliz galiba." dedim. İlk kez içimi böyle açıyordum bir arkadaşıma. Emre bana döndü ve destek olurcasına, omuzlarımdan tuttu.

"Peki düşman değilseniz nesiniz kanka? Kenan senden hoşlanıyor mu acaba?" diye sordu. Aslında kafamı karıştıran şeyde buydu ama dillendirmek zor geliyordu.

"Ben şunları götüreyim." dedim ve bu sorudan kaçmayı tercih ettim. Şimdilik kaçmak en iyisiydi.

Kola tepsisini, salondaki orta sehpaya bıraktım ve yere oturdum. Sırtımı koltuğa dayadım.

"Hadi birer buz gibi kola için. Serinlersiniz." dedim ama cümlemi bitirmeye kalmadan hepsi kolasını almış yudumluyordu bile.

Kenan, yerinden kalkıp, tepsiden bir kola aldı ve yanıma oturdu. Artık tepki bile vermiyordum. Demiştim işte, kendimi sürekli onunla dip dibe buluyordum. İşin kötüsü de, bu durum rahatsız etmiyordu beni. Daha da kötüsü, yanımda duran elime temas eden el, hiç rahatsız etmiyordu.

Yorumlarınızı bekliyorum

Öpücükler öpücükler 💋💋

DÜŞMAN YÂRİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin