28.Bölüm

2.9K 240 67
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Salih
"Ne konuştunuz Çetin'le?" diye sordu Kenan. Önceden olsa, sanane der geçerdim ama artık durumlar öyle değildi. Açıklama yapmam gerekiyor gibi hissediyordum. Belki Çetin duyulmasını istemezdi. Ne diyeceğimi bilemeyerek Kenan'ın yüzüne bakakaldım. Masadakilerin bakışları da bendeydi.

"Önemli değil. Yani belki duyulmasını istemez. Söyleyemem o yüzden." dedim sonra doğru sesim kısılırken. Ben öyle deyince, Kenan bakışlarını benden çekmişti bile.

"Pekii tamam." diye mırıldandı. O sırada masaya bizim bölümden Can geldi.

"Selam beyler." dedi. Hepimiz selam verdik. "Oturabilir miyim?" diye sordu. Daha sorusunu tamamlayamadan Kaan sandalye çekmişti bile yanına. Kaan'ın çektiği sandalyeye oturdu. Masada sohbet dönerken, Kenan'ın sesi çıkmıyordu. Tam yanımda oturuyordu. Kolumla dürttüm hafifçe.

"Neyin var? Durgun görünüyorsun. Ben giderken böyle değildin." dedim. Bana bakmadan başını olumsuz anlamda salladı.

"Yok bir şeyim. İyiyim." dedi. Kesinlikle Çetinle ne konuştuğumu söylemediğim için yapıyordu. Masadakilere göz gezdirdiğimde, herkesin sohbet ettiğini gördüm ve elimi masanın altından Kenan'ın bacağına koydum. Bakışları anında bana döndü. Şu an çok öpülesi duruyordu. Herkesin içinde onu öpsem ne olurdu ki? Elimi bacağından yukarı kaydırıp elini tuttum. Bakışlarında şaşkınlık vardı. Aklıma gelen şeyle ayağa kalktım. Masadaki bakışlar beni buldu. Kenan' da hâlâ bana bakıyordu. Elimi Kenan'ın bileğine sardım ve çekiştirdim.

"Yürü çabuk!" dedim ve bileğinden çekiştirerek yürümeye başladım. O da itiraz etmiyordu zaten şu an bana. Üzerimizdeki bakışlar umurumda bile değildi.

Kampüste bulunan tuvaletlerden birine girdik ve boş bir kabin bulup içeri girdik. Kenan sadece bana ayak uyduruyordu. Klozetin kapağını kapattım ve Kenan'ı hafifçe ittirdim. Klozete oturmuş, şaşkın bakışlarla beni izliyordu. Hiçbir şey demeden kucağına yerleştim. Bacaklarımı iki yanından bıraktım.

"Salih, sen ne ya-" derken dudaklarına bastırdım dudaklarımı. Kısa süreli bir şoktan sonra bana karşılık vermeye başladı. Küçük kabinde, bunu yapmak çok farklı bir haz veriyordu.

Alt dudağını dudaklarımın arasına almış emerken, o da benim üst dudağımla ilgileniyordu. Dillerimiz de devreye girince, kendime engel olamayarak aldığım hazla inledim ama dudaklarımızın arasında kaybolup gitti.

Nefessiz kalana kadar öpüştük o kabinde. Nefes nefese kalmış bir şekilde ayırdık dudaklarımızı. Alnımı, Kenan'ın omuzuna dayadım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Burnuma kokusu geldikçe daha bir istiyordum onu. Başım onun omuzunda dururken elini saçlarımda hissettim. Yavaş yavaş okşuyordu.

"Salih..." diye fısıldadığını duydum. Başımı omuzundan kaldırmadan mırıldanarak cevap verdim.

"Hım?" dedim kısık bir tonda. Bir süre sustu. Bir şey demedi. Ben de sustum. Birkaç dakika sonra çenemden tuttu nazik bir şekilde ve ona bakmamı sağladı. Bakışları yüzümde gezindi bir süre.

"Seni seviyorum." dedi fısıldayarak. Kalbim mümkünmüş gibi daha da hızlanmıştı. Eli çenemde dururken, dudaklarını dudaklarıma dokundurdu. "Benden gidersen eğer..." diye devam ederken, dudaklarını dudaklarımla örttüm. Sıkı bir öpücük bıraktıktan sonra cevap verdim.

"Seni seviyorum Kenan. Senden gitmeyeceğim." diye fısıldadım. Yüzünde tebessüm oluşurken, gözünden tek damla yaş süzüldü yanağına doğru. Dudaklarımla durdurdum yanağındaki yaşı. Bir şey demeden kollarını bedenime sardı. Ben de hâlâ kucağında otururken, bedenine sarıldım. Kenan, tam anlamıyla huzurdu...

Geç olduğu için kusura bakmayın anca yazabildim.

Yorumlarınızı bekliyorum

Öpücükler öpücükler 💋

DÜŞMAN YÂRİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin