"Hey, Potter" dedi Draco, varlığını belli etmek için. İşe de yaradı, Harry başını çevirip ona baktı.
"Ne oldu Malfoy?" diye sordu, onunla konuşmak istemiyordu ama koskoca salonda onu duymamış gibi de yapamazdı hani.
"Seninle konuşmak istiyorum." korktuğu başına gelmişti Harry'nin. Draco'nun ne diyeceği belliydi, neden böyle davrandığını soracak belki de dalga geçecekti. Gerçi dün onun hayatını kurtardığı göz önünde bulundurursa dalga geçecek kadar pislik biri olduğunu sanmıyordu yani değildi herhalde.
"Ne konuşacaksın?" bunu derken Draco ona doğru yaklaşmaya başlamıştı daha doğrusu yanına gelmişti, ikisi de salonun iki ucundayken bağıra bağıra yaptıkları konuşmaya gerek kalmamıştı böylece.
"Dün ve bu sabah hakkında." Harry yutkundu. Kendisini ilk senesinde hangi binaya seçileceğini öğrendikleri zamandan daha gergin hissediyordu şuan ne yapacağını bilmiyordu çünkü, gerçi bunu gizliyordu.
"Teşekkür etmek istiyorum." dedi Draco, Harry'nin yüzü şaşkınlığa bürünmüştü. Draco Malfoy teşekkür ediyordu hem de kendisine, gerçi etmeliydi yani hayatını kurtarmıştı sonuçta.
"Senden böyle bir şey beklemezdim Malfoy. Dünden sonra bana zayıf bir yüzünü daha göstermen şaşılacak bir şey açıkçası." Harry biraz pisliklik yaptığının farkındaydı ama son davranışları yüzünden kendini zaten aşağı görüyordu Draco'ya karşı, bu yüzden biraz daha naziklik yapmayı kaldıramazdı.
"Neden teşekkür ettim bilmiyorum ne de olsa işime engel oldun." Draco sitemli gözlerle kenara baktı, sonra devam etti. "Ama sonuçta hayatımı kurtardın bu yüzden kendini birşey sanma." Yine o burnu havada olan haline geri dönmüştü şimdi.
"Yine de bana teşekkür ettin, bu gerçeği değiştiremeyiz." alaylı alaylı güldü, Draco'yu sinir etmeye çalışarak.
"Benim için birini dövdün Potter beni ezmeyi başaramazsın, senin için bu kadar değerli olduğumu gördükten sonra hele asla." ezici bakışlarla Harry'nin yenilgisini ilan etti Draco, silahı çok güçlüydü ve Harry'e karşı tek atmıştı.
"Tch- senin hayatını kurtardım hem de iki kere, üstelik sen daha sana zorbalık yapanlara karşı çıkamıyorsun bu yüzden sana yardım etmiş olmam gayet normal." Harry altta kalmamak için uğraşıyordu ama nafile kaybetmişti zaten, belki bir umut.
"Ben de senin hayatını kurtardım hatırlatırım, hem de Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in elinden."
"Hatırlattığın iyi oldu Malfoy, cidden beni neden kurtardın önceki sefer cevap vermemiştin hem Goyle konuşmamızı bölmüştü. Hani bilirsin ben ölünce Voldemort'un yanında gücün artacaktı falan."
"Voldemort'un" Draco, Harry'nin aksine kendisinin onun ismini söyleyemediği için aşağılık hissetmiş bu yüzden de şimdi Voldemort demişti. " sadece ölüm getirdiğini fark ettim ve onu defalarca yenmiş birine yardım etmekten zarar gelmez diye düşündüm." Harry, Draco bunu dediğinde ruh halinde olan değişimi fark etti.
"Waow fazla dolmuş gibisin Malfoy. O zamanlar da kimseyle konuşamamış olmalısın. İstersen seninle sohbet edebiliriz bir nevi terapistin olurum." bunu derken bir yandan şaka yapıyor. bir yandan da ciddi bir şekilde Draco'ya yardım etmek istediği gözlerinden anlaşılıyordu. Draco da fark etti bunu ve yeşillere bakılı kaldı bir süre. Cidden bir mücevher gibi parıldıyorlardı, bir kuyumcunun milyon değerler biçeceği zümrütten bir kolye gibi aynı.
"Yok kalsın seninle konuşup psikolojimi daha fazla bozmaya niyetim yok, ne de olsa Hogwarts'ın bir numaralı sorunlu çocuğusun. Dedikodu yapmalar, kapı dinlemeler, ne bileyim taşlaşan insanların yanında bulunmalar, devasa yılanlarla dövüşmeler falan, zaten olmayan psikolojimin de içine edersin hiç gerek yok yani."
"İyi peki sen bilirsin, ama sonra yanıma gelip 'Potter, Voldemort beni öldüreceğini söyledi çok yalnızım, yardım et' falan diye yakınma"
"Merak etme yakınmam." derken öğrencilerin sesleri gelmeye başladı ders bitmişti belli ki. "Neyse zil çaldı, seninle böyle görünmeye niyetim yok sonra seninle sevgili olduğumu falan sanırlar hiç gerek yok, hele şu iki günkü davranışından sonra dedikoduların ardı arkası kesilmez."
"En azından ölüm yiyen olmanla değil benimle sevgili olman konusunda dedikodu yaparlardı, istemediğine emin misin?" deyip ellerini Draco'nun beline doladı. Bunu nasıl, neden, ne amaçla, hangi akılla yaptığından emin değildi ama yapmıştı işte. Gerçi Draco'nun domatese dönmüş yüzünü görmeye değerdi doğrusu.
Harry bunu yaptıktan sonra Draco, Harry'nin ellerini hemen çekip kendinden uzaklaştırdı. "Kafayı mı yedin birisi görecek"
Harry alayla güldü, Draco'nun bu haraketleri çok hoşuna gitmişti. "Böyle yüz ifadeleri yapabildiğini bilmiyordum Malfoy."
"Siktir git, bakıyorum da bana yaklaşmaya pek meraklısın ama ben değilim yani bye bye POTTER" Potter'ı bastırarak söylemişti sözün alıcıya iyice ulaşması için.
"Ah iyi peki, üzdün, ama benimle görülmekten bu kadar nefret ediyorsan giderim" Harry sözlerini bitirdikten sonra ortak salondan gitti. Kendisi biraz uzaklaştıktan sonra da Draco'nun çıktığını gördü. Draco ile aralarındaki bu garip olayı ve konuşmayı boş vererek yaşamaya devam edecekti çünkü son bir iki gündür aralarında yaşananlar çok garipti. Normalde olmayacak şeyler oldu aralarında, ve bunu kendisine açıklayamıyordu bu yüzden umursamayacaktı. Sadece Draco ile arasının kötü olmadığına sevinmişti, bunu kendisi bile bilmiyordu gerçi, eğer farkına varırsa kendi kendisi ile kavga ederdi, bu yüzden farkında bile olmadı.
***
Ehehehe evet bölümü yazacağım demiştim ve yazdım da ama pc bölümü bitirmeden elimden alındı, bu yüzden son 3 paragrafı hemen yazıp paylaşıyorum. Hızlıca yazdığım için saçmalıklar olabilir kusura bakmayın lütfen.
OY VERİP YORUM YAPIN LÜTFEN ʘ‿ʘ
764 kelime
★⌒ヽ( ͡° ε ͡°)♥

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suicide... |drarry|
Fanfiction8. Sınıf için okula geri dönen Harry, Draco'nun farklı davrandığını görür ve bir şeylerin yanlış olduğundan emindir. Onu takip etmeye başlar ve bu ona karşı olan bakış açısını tamamen değiştirir.