𝗜𝗠𝗔𝗚𝗜̇𝗡𝗘 𝗜𝗧-𝙇𝙊𝙏𝙍

𝐋𝐄𝐆𝐎𝐋𝐀𝐒

*𝒄𝒂𝒅𝜾*

Gülümsüyorsun, "Sinirlisin. Sauron'la savaştığımız onca zaman, gözünü bile kırpmadın. Benden seninle evlenmemi istedin ve hiç ter dökmedin. Düğün günümüzde temelde parlıyordun ama yine de gergin değildin. Sana hamile olduğumu söylediğimde öyle genişçe gülümsedin ki yüzün kırılacak sandım ama en ufak bir endişe belirtisi yoktu."

Legolas sana gülümsüyor, gözleri karnında titriyor, burada çok dikkat çekici bir yumru yatıyordu "Bunları söylemenin sebebi nedir?" Ayağa kalkmaya çalışıyorsun ve o sana yardım ediyor.

Sonunda kollarını boynuna sarıyorsun, "Demek istediğim, babanın ve seçkin muhafızlarının bir parti için Gondor'a geldiğini öğreniyorsun ve ordunun yarısını dövüyorsun, beş saat boyunca ok atıyorsun ve hızla ilerliyorsun."

Legolas iç çekiyor, "Onu neredeyse altmış yıldır görmedim. Beş Ordunun savaşından beri değil. Tek yazışmamız Gollum'u zindanlarında tutmasını istediğimde oldu." Gözlerin kısıldı, "Ona evlendiğimizi söylemek için yazmadın mı?"

Yüzünü buruşturdu, “O zamandan beri işler gergin. . ”

"Tauriel. . . Biliyorum." Elleriyle yüzünü ovuşturmasını izliyorsunuz,

Legolas "Bu uzlaşmayı dört gözle beklemiyorum, özellikle de evlendiğimi öğrendiğinde"

"bir insanla?"

Gülümseyerek, "Sen bir cadısın. Ölümsüz bir cadı." Sen alay ediyorsun, “Semantik. Yaşlanmadığım halde, hastalık ve benzerlerine karşı hassasım.”

Burnunun ucunu öpüyor, "Dediğin gibi anlambilim." Yüzünü tutuyorsunuz ve bir boru çalmadan önce üç saniye rahatlıyor.

Boru sesiyle birliktegerilen kollarını hisettiğinizde konuştunuz "İşte onlar," diye fısıldadığında biraz geriliyorsunuz. Kapıya bakıyor ve kollarınızı kavuşturuyorsunuz, "Gidecek misiniz?"

"Aragorn katılmamı istedi ama o bunu talep etmedi. Bunun benim seçimim olduğunu söyledi." Gülümsüyorsun, "Peki senin tercihin ne?" Sırtını dikleştiriyor, "Babamla buluşmaya gitmek için. Ona seçimlerimi anlatmak için." Sana bakmadan önce bir anlık sessizlik oldu, "Yapar mıydın? . ” Tek kaşını kaldırıyorsun, "Burada kalmamı istiyorsun, değil mi?" Gülümsüyor, "Bu konuşmaların iyi gideceğinden şüpheliyim." Başını salladın ve tekrar kanepeye oturdun, eline kitabını aşdığında tekrar konuştun."Burada bekleyeceğim ve okuyacağım." Legolas, omuzlarını dikleştirmeden ve ön kapıdan geçmeden önce gülümsüyor.

Rekor sürede kapıya varır ve en yakın arkadaşının yanında durur.
. Aragorn ilk başta hiçbir şey söylemedi,ardından konuşmaya başladı, sadece gülümseyip "Y/N sana karşı mantıklı konuştu mu?" diye sordu.
Legolas sırıtıyor, "Biraz. Beni gelmeye zorlamazdı, sadece babamdan korkmak için biraz fazla yaşlı olduğumu hatırlattı.”

"Korkuyor musun yoksa kızgın mısın?" Kabul etmeden önce bir anlık sessizlik oldu, "Sanırım ikisinden de biraz." Aragorn başını salladı ve bir an sonra borular grubun geldiğini duyurdu. Legolas, babasının geyiğinin, onu çevreleyen bir elf birliği olan ormanlık diyarın sunabileceği en iyi kapıdan geçmesini izliyor. Onlara liderlik edenin Tauriel olması onu çok şaşırttı. Aragorn ve danışmanları babasını karşılarken Legolas olduğu yerde kalır. Halkının gözlerini üzerinde hissediyor, ama onları görmezden gelerek efendisine bakıyor. O değişmedi. Thranduil hala her zamanki gibi muhteşem ve her zamanki soğuk yüzüyle her zamanki gibi bakışlar atıyordu. Keyifler sona erdiğinde ve Thranduil Arwen'i selamlamayı bitirdiğinde, gözleri oğluna kayar ve Legolas, bu bakışın altında doğrulmaktan kendini alamaz. Üç uzun adımda babası önünde duruyor, dudaklarında hafif bir gülümseme, “Legolas” diye selamlıyor. "Ada." Söz sessizce ağzından çıkıyor ve alnını Legolas'a yaslamadan önce babasının ellerinden biri yavaşça omzuna iniyor. "Seni görmek güzel Ion Nin. Seni görmek isteyenleri de getirdim." Omzunun üzerinden bakar ve Legolas, eskiden komuta ettiği adamları ve bakışlarını fark ettiklerinde gülümseyip reverans yapan birkaç elleth'i görmek için görüş hattını takip eder. Kaşlarını çatma dürtüsüne direnir.
Babasının kaşları çatıldı ve Legolas nedenini anlayabilir; isteklerinin karşılanmamasına alışık değildi. Bir sonraki sorusu basit, "Ben hâlâ senin kralınım ,değil mi Legolas" Cevabını geciktirmeden anında verdi, “Sen benim babamsın ve bunun için her zaman sevgim ve saygım olacak. Ama bana daha çok ihtiyacı olan biri var."