Ring Dost Tanımaz

268 9 0
                                    

Canan

saatime baktığımda onikiye geldiğini gördüm. dünün yorgunluğunu hala atamamıştım üzerimden. yataktan kalkıp banyoya gittim . dişlerimi fırçaladıktan sonra tarağı alıp koltuğa geçtim. saçımı tararken yine düşüncelere dalmıştım.

üniversite hayatım nasıl gidiyordu, gitmiyordu . açıktan okumak insanı bayaa zorluyordu. kafamı derse vermektede zorlanıyordum.

saçımı taradıktan sonra telefonu elime aldım.

gönderilen: görkem

" derstemisin" diye mesaj atmıştım . iki dakka sonra telefonum çaldı arayan görkemdi.

"hayır güzelim derste değilim . " dedi. sesi biraz buruk gibiydi sanki.

"görkem, bişey mi oldu?"

"yoo ,sadece bunaldım . buseyle de aramız biraz bozuk annemgil falan " bıkkınlıkla söylemişti

"bak ne diyeceğim hafta sonu buraya gel , kafan dağılır hem " büyük ihtimal bunu söylediğime pişman olacaktım. özkan abinin ne zaman çağıracağı belli olmazmış sonuçta.

"bilmiyorum ki " sesinde istek vardı ama mütevazilik yapıyordu aklınca.

"saçmalama gel işte" dedim

hafta sonuna daha iki gün vardı ama yine de heyecanlanmıştım. görkemi de çok özlemiştim. bursadan birileri iyi gelecekti eminim ki.

telefondan sonra mutfağa geçip omlet yaptım . afiyetle de yedim. derslerimi boşlamamak adına kitaplarımı alıp ders çalışmaya başladım.

Teoman

kumarhanede ki işlerimi halledip sıra canan ile uğraşmaya gelmişti. dün gecenin etkisinden kurtulmayı başarabilmiştim ama bir daha onunla dans etmeyecektim. beni hata yapmaya çok yaklaştırmıştı. dün biraz daha sarhoş olsaydım gecenin sonu iyi bitmeyebilirdi.

arabaya binip canan'ın evine doğru yol aldım. Beratı arayıp "klüptemisin" dediğimde "aynen "demişti. biraz ilerledikten sonra canan'ın evinin önüne geldiğimde arabayı park ettim. arabadan inip kapısına geldiğimde biraz duraksadım . derin bir nefes alıp zile bastım. kapıyı açtığında üzerinde pijamalarıyla duran cananı gördüğümde dünkü haliyle şimdiki halini kıyasladım.

"içeriye dalmayacakmısın" dediğinde güldüm. ve onu kapının önünden kenara itip geçtim. bu yaptığıma o da gülmüştü.

koltuğa yönelidim. anlaşılan ders çalışıyordu. sehpayı ikili koltuğa çekmiş ,üzerine de kitapları yığmıştı. yanında da boş fincan . ben tekli koltuğa otururken o da ikili koltuğa oturdu. bacaklarını bağdaş kurup yastığı kucağına koydu ve defteri de yastığa koyup bana baktı.

"neden gelmiştin" rahat davranmaya çalışıyordu ama kasılmıştı.

" üzerini değiştir , antremana gidiyoruz" dediğimde kitaplarına baktı. derin bir nefes alıp iç çektikten sonra koltuktan kalkıp odasına doğru ilerledi. bende hangi derse çalıştığını merak edip kitaplara doğru ilerledim. mimarlık tarihi , yapı statiği ,ince yapı elemanları gibi kitaplar vardı.

tekrar salona geldiğini gördüğümde ayak bileklerinin bir karış üzerinde biten siyah bir tayt,üzerine de bol açık mavi askılı bluz giyinmişti.saçlarını at kuyruğu yapmış " ben hazırım " demişti.

evden çıkıp arabaya bindik . biraz daha ilerleyip klübe geçtik . yolda hiç konuşmamıştık. konuşur diye bekledim ama sadece dışarıyı izlemişti.

KumarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin