(Yazarın anlatımıyla)
(Luna'nın kaybolduğu gün)Luna Gece'nin evinden çıkmış en sevdiği ve keyif aldığı şeylerden birini yapmaya gidiyordu, mağaza dolaşmaya. Yanında her ne kadar parası olmasa da bu onu mutlu ediyordu.
Mağaza yürülebilir bi mesafedeydi. Luna çantasından kulaklığını çıkartıp müzik dinleyerek gitmeye karar verdi. Kulaklığını çıkartıp telefonuna tam takıcakken telefonunun şarjı bittiğini gördü.
- Of ya...
Luna kulaklığını çantasına geri koyup yürümeye devam etti yolu kestirmek için yoluna çıkan ilk ara sokağa girdi daha önce kullandığı kestirmelerden değildi daha demin kalabalık bi sokakta yürürken şimdi kimsenin olmadığı ıssız hiç ses olmayan bir sokaktaydı sanki farklı bir dünyaya geçmişti...
Luna az da olsa korkmuştu geri dönmek ve dönmemek arasında gidip geliyordu ama yoluna devam etme kararı alıp yürümeye devam etti. Sokağın bir köşesinde 3-4 tane insan gördü bu onu rahatlatmıştı gülüşüp eğleniyorlardı, bir anda hepsi Luna'ya döndü Luna onların yüzüne çok bakmamaya çalıştı içindeki rahatlama hissi bir anda korku ve endişeye dönüşmüştü. Aralarından bir tanesi Luna'ya yaklaşmaya başladı Luna'nın adımları git gide daha da hızlanıyordu. Luna bir an önce bu sokaktan çıkmak ve kalabalık insan dolu bi sokağa gitmek istiyordu. Luna arkasına bakmadan hızlıca yürümeye çalışıyordu ne olur ne olmaz diye arkasına baktığında artık peşinden bir değil üç kişi geliyordu ve köşede kalan son bir kişi Luna'nın peşindekilere bir kaç işaret yapıp yanında ki binanın içinde girdi. Luna artık yürümeyi bırakıp koşmaya başlamıştı koşmaya başlar başlamaz arkasındaki adamlardan bir tanesi Luna'ya seslendi.
- Hey! Dur küçük hanım koşmaya devam edersen başına geliceklerden daha kötü şeyler gelicek.
Luna korkudan bayılmak üzereydi adamı dinleyip durmalı mıydı yoksa koşmaya devam mı etmeliydi...
- Son kez söylüyorum eğer durmazsan daha kötü olucak!
Luna çaresiz bir şekilde olduğu yerde durdu arkasına dönmedi önüne bakıyordu ama durmuştu.
- Aferin. Şimdi bize doğru dön!..
Luna onları dinleyip onlara doğru döndü. Onların yüzünü gördüğünde midesi bulanmaya başlamıştı onlara iğrenerek bakıyordu.
- Şimdi bize doğru yaklaş.
Luna her dediklerini yapmıştı ama bunu yapmak istemiyordu bir kaç dakika olduğu yerde bekledi adam tekrar konuşmaya başladı.
- Ne o Gelmiyor musun?
Luna başka hiç bir seçeneğinin olmadığını düşünerek onlara doğru yaklaştı. İçlerinden bir tanesi Luna'nın kolundan tuttu Luna bu sefer tepki gösterdi.
- Bırak! Dokunmayın bana nere götürücekseniz kendim giderim.
- Yaramazlık yapmadığın sürece sorun yok küçük hanım.
Luna'yı demin köşede Luna'nın yanında olan adamlara kaş göz haraketi yapan adamın girdiği binaya götürüyolardı. İçeri girdiklerinde Luna'yı o adamın önüne oturtmuşlardı ve adam konuşmaya başladı.
- Adın ne?
- Sanane!
- Hep böyle bize ters cevaplar mı vericeksin sen?
- Evet!
- Bence bunu bi düşün derim güzel şeyler olmaz.
Luna'nın korkudan midesi bulanıyordu. Adam Luna'nın gözlerine bakıp devam etti.
- Amacımız sana zarar vermek değil sana dokunmak değil sen bizim avımızsın.
- Av derken?
- Para...
- Para mı?
- Evet.
- Para istiyorsanız ben doğru kişi değilim emin olun.
- Niyeymiş o?
- Ben Babamın kim olduğunu bile bilmiyorum sadece annem ve ben varız ikimiz yaşıyoruz yani varlıklı parası olan bi ailenin çocuğu değilim.
- İsterseniz beş kuruşunuz olmasın biz yine de parayı almayı iyi biliriz.
- Ne kadar istiyorsunuz?
- 250 bin.
- Ne!?
- Tamer... kızı odasına götürün.
Luna'yı üst katta ki odalardan birine götürmüşlerdi ve arkasından kapıyı kitlemişlerdi...
Aradan saatler geçmişti saatin kaç olduğunu bilmiyordu ama gece yarısını geçtiğini anlayabiliyordu. Saatlerdir yerde oturup Annesini ve Gece'yi düşünüyordu. Luna annesinin meraklandığını çok iyi biliyordu Gece'nin de daha hiç bir şeyden haberi olmadığını.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANESİ | G×G
Ficção Adolescente- Gece... sarılabilir miyim? - Sarılma Luna... dudaklarıma yapış... "+18"