- 9 -

754 20 0
                                        

(Yazarın anlatıymıyla)
(Luna'nın kaybolduğu 3. Gün)

Luna günlerdir aynı odada tutuluyordu artık çökmüş durumdaydı annesini ve Gece'yi çok özlemişti. Luna sabah erken saatlerde kalkmıştı artık odasında bir saat olduğu için saatin kaç olduğunu biliyordu. Saate baktığında saat 06.02'ydi.

Öylece odasında ki küçük ve demir parmaklıkları olan penceresinden dışarıyı o ıssız sakin ve sessiz sokağı izliyordu. Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra sokağın başında bir kız gördü Luna merak edip onu net görebilmek için gözlerini kısıp iyice cama yaklaştı.

Luna orda ki kızı tanımıştı onun kim olduğunu biliyordu ve bu onu kıpır kıpır yapmıştı heyecandan yerinde duramıyor ama sesini çıkarmamak için de elinden geleni yapıyordu. O kız Gece'ydi.

Luna Gece ordan ayrılana kadar onu izliyordu Gece'nin hangi sokaktan yoluna devam ediceğine karar veremediğini gayet iyi anlamıştı ilk Luna'nın olduğu sokağa doğru yöneldi ama Luna bunu istemiyordu. Luna ona seslenmek istiyordu ama yapamıyordu onun da başı derde girmesini istemiyordu onun da acı çekmesini istemiyordu...
 
Luna kısık sesiyle sessizce kendi kendine söylenmeye başlamıştı.

- Hayır... hayır... hayır...

- Lüften Gece... bu sokağa girme... lütfen...

Gecenin vazgeçip diğer yöme doğru yürüdüğünü görünce çok rahatlamıştı derin bir nefes alıp ağlayama başladı ama tam olarak neden neye ağladını kendisi de bilmiyodu. Gece'yi o kadar çok özlemişti ki onu orda görüp sesini çıkartamamak ona dokunamamak onu deli ediyordu ama zorundaydı.

Tam ağladığı sırada odasında adamlardan biri girmişti artık hepsinin adını biliyordu. Odasına giren adam en acımasız görünen adamdı adı Kerim'di.

- Noldu? Niye ağlıyosun sen?

- Canım öyle istiyo!

- Niye bu saatte kalktın?

- Ben nerden bileyim?!

- Sadece beni dinlemeni istiyorum sonra gidicem zaten.

- Peki!

- Seni bırakıcam.

- NE

- Biraz daha bağırmak ister misin?

- Özür dilerim.. bir an heyecanlandım ve şaşırdım sadece.

- Neyse ben bir plan yaptım sana anlatıcam ve bu planı ikimiz uyguluycaz.

- peki bir şey sorucam.. neden beni bırakıcaksın?

- Bilmiyorum burda olmayı haketmiyorsun. Gerçi kimse haketmiyo. Ben aklımı ve düşüncelerimi dinlemem sadece duygularım ve kalbimle haraket ederim ve her zaman iyi ve güzel sonuçlar alırım. Biliyorum çoğu kişi bunu saçma ve yalan olduğuna inanıyor kişiden kişiye değişir tabii... ama duygularımı dinlemek huzur veriyor.

- Halbuki dışardan en sert ve acımasız görünenleri sensin.

- Luna... için yumuşaksa dışının sert olması için sertse dışının yumuşak olması gerekir böylece kimse senin kim olduğunu tam olarak bilemesin ki senden kolayca faydalanamasınlar.

- Aslında evet haklısın...

- Şimdi şöyle, ben artık bu aptal adamla ortak olmak istemiyorum ama bunu onun yüzüne karşı söyleyip gidersem ömür boyu peşimi bırakmıycak bu yüzden seninle haraket ederek yapıcam.

- Nası yani... bildiğin beni kullanıcaksın.

- Evet sayılır ama sonuçta sen de kurtulucaksın ben de ama cidden inan senin burda olmanı istemiyorum.

- peki bir şey sorucam... aynı zamanda beni kurtarıp aynı zamanda onlardan kaçmak onları daha fazla sinirlendirip daha tehlikeli bi hal almaz mı?

- ben onlardan kaçmıycam ki... onlar benden kaçıcak

- nası yani?

- seni burdan yanlışlıkla kurtarıcam gibi düşün. Mesela odana giricem ama kapıyı kitlemeyi unutup gidicem,  hepimiz dışarı çıkıcağımız zaman dış kapının yedek anahtarını evde unutucam... diğerleri bu hatalarımı yanlışlıkla yaptığımı sanıcak ve beni artık yanlarında istemiycekler.

- Anladım, peki ne zaman olucak bütün bunlar?

- Bugün.

- Ne...

- Ne o bu kadar çabuk beklemiyordun di mi?

- Evet.

- Neyse ben gidiyorum diğerleri birazdan uyanır.

- Tamam.

KAR TANESİ  |  G×GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin