Sabah o lanet beni uyandıran sese uyandım. Gece bilerek yatağımın yanına koymamıştım masama koymuştum telefonumu kalkıp uyanabileyim diye ah ne aptalım. Hiç içinden çıkmak istemediğim sıcacık yatağımdan sıcacık vücumla çıktım ayaklarım yere deydiği an tüylerim diken diken oldu yer o kadar soğuktu ki iliklerime kadar hissetmiştim. Giyindim, omuzlarımın biraz daha üstünde olan kahverengi saçlarımı taradım, çantamı aldım, ceketimi giydim, evden çıktım ve okula doğru yürümeye başladım. Kulaklıklarım kulağımda son ses şarkı dinlerken nerdeyse hiçbir şeyi duyamıyordum arkamdan biri bana dokundu çok fazla korkmasam da tedirgin olmuştum kulaklıklarımı kulağımdan çıkararak arkamı döndüğüm de evet yine o peşimi bir türlü bırakmayan kız.
- Yine mi sen?
- Evet.
- Ne istiyosun benden?
- seni.
- ne?
- boşver.
- peki görüşürüz o zaman.
Diyip önüme dönüp yoluma bakmak istiyordum ama siktiğimin kızı beni bir türlü salmıyordu.
- okula konuşarak gitsek.
- konuş o zaman ben şarkı dinliycem.
- bi tanesini bana versene ikimiz dinleyelim konuşmıycaksak.
- vermek zorunda mıyım?
- değilsin.
- tamam o zaman vermiycem.
- yoo vericeksin.
Kulağımdaki kulaklıklardan bir tanesini çekti ve kendi kulağına taktı.
- ya kızım hasta mısın sen?
- hayır değilim turp gibiyim. Sen?
- ben de iyiyim saol.
- sevindim... şarkı güzelmiş.
- en sevdiğim şarkıdır kendisi.
- adı ne?
- hiiç
- ama..
- önüne bak okula geldik artık ayrılabiliriz.
- B şubesindesin dimi?
- nerden biliyosun bunu?
- girip çıkarken görüyorum. Ben de A dayım.
- ee napıyım?
- ziyaret etmek istersin belki.
- yok kalsın tenefüste koridora bile çıkmıyorum.
- evet biliyorum keşke çıksan.
- sana inat olsun diye çıkmamaya devam edicem.
- gıcıksın
- biliyorum.
Sınıflarımıza giderken o bana baktı ben ona bakmadım ve ayrıldık. Sınıftan içeri girdiğimde lanet biyolojici ordaydı. Keşke Luna' yla biraz daha oyalansaydım ama artık çok geçti sınıfa girmiştim. Beni biraz geç fark etmesini ümit ederek sırama doğru ilerledim ama attığın ilk adıma o pörtlek gözlerini bana doğru çevirdi.
- Ooo Gece hanım günaydın. Hoşgeldiniz.
Cevap vermeden sırama oturdum.
- Dün sınıftan çıktığın gibi bidaha hiç girmeseydin keşke.
- zorunda olmasam bırakın sınıfa girmeyi okula adımımı dahi atmam emin olun.
- çok konuşma.
- peki.
- dünkü hareketinden sonra seni disipline yollayabilirdim ama yapmadım bir daha olursa affetmem söyliyim.
- olmıycağına söz veremem.
- sınırları zorlama Gece. Sana bir şans verdim geri çevirme.
Sustum... ders zili çalana kada sadece dışarıyı izledim başka hiç bir şey yapmadım. Ders neydi onu dahi bilmezken çantamdan sırf sıram dolu gözüksün diye rastkele bir kitap çıkardım. Öğretmen bir kaç dakika sonra sınıfa girdi dersin ne olduğunu anlamak için öğretmene baktım anlaşılar matematik dersine girmiş bulunmaktayım. Herkes ayağa kalktı bir ben kalmıştım ayağa kalkmayan. Başka bir öğretmenle daha kavga etmek istemediğim için ben de kalktım öğretmen bana onaylar bir ifade gösterdi kalktığım için... oturun dediğinde herkes oturdu bi ben ayakta kalmıştım bu sefer. Salak mıyım neyim...
- Gece?
- Efendim
- iyi misin kızım?
- Evet hocam iyiyim. Siz?
- Ben de iyiyim teşekkür ederim ama senin biraz kafan karışmış gibi ya da söylediklerimi geç algılıyosun.
- uykusuzluk sanırım yoksa bir şeyim yok. Özür dilerim...
- özür dilemene gerek yok sadece dikkatsizliğini gidersen yeter.
- gidermeye çalışıcam.
- peki bakalım otur.
Bu sefer dediği ilk saniyesinde oturmayı başarmıştım ve sanki bu çok büyük bir başarı gibi çocuk gibi sevinmiştim. Ne salağım... ders boyu öğretmenin tahtaya yazdıklarına ve çizdiklerine baktım ama hiç bir şey analamamıştım. Matematiği kim nasıl anlıyosa zaten...
Tenefüs zili çaldı daha ilk tenefüsten sıkılmıştım ve daha 6 ders vardı zaman ne kadar yavaş geçiyo diye düşündüm. Yine gözüm bi yerlere dalmışken sınıfın kapısının ordan biri 'Gece' diye seslendi o yöne baktığımda herkesin tahmin edebiliceği gibi kuyruğum haline gelmiş Luna... ayağa kalktım ona doğru yürürüdüm.
- noldu?
- hadi bahçeye çıkalım.
- istemiyorum.
Diyip arkamı döndüm sırama doğru ilerlemek isterken kolumdan tuttu beni ve zorla bahçeye sürükledi.
- ya bahçeye çıkmak istemiyorum hele bu soğukta.
- ya nolcak ısınırsın.
- kusura bakma ısınamam gidiyorum ben.
- ben de geliyim.
- istemiyorum.
- ama gelicem.
- ne halt edersen et seninle mi uğraşıcam.
- özür dilerim.
- cidden mi?
- ne cidden mi?
- kendini küçük duruma düşürüyosun özür diledikçe bide çok sinir bozucu sürekli özür dilemen.
- özür dilediğim için özür dilerim.
- gerçekten aptalsın.
- teşekkür ederim.
- ne demek rica ederim.
O gününü de bi şekilde bitirebildim sonunda Luna okulda yanımdan ayrılmadı çıkışta yine kulağımdaki kulaklığın birini aldı evime kadar geldi ve gitti. Hayatımda bu kadar sülük bi kız görmedim...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANESİ | G×G
Fiksi Remaja- Gece... sarılabilir miyim? - Sarılma Luna... dudaklarıma yapış... "+18"