〰 Bölüm 1

503 46 122
                                    




Merhaba, bu mecrada daha önce defalarca yazma girişiminde bulundum fakat pek başarılı olduğum söylenemez. Yazdığım onlarca ufak yazıdan sonra Tetik'i yazmaya karar verdim, umarım sana bir şeyler hissettirebilirim burada.  Çok heyecanlıyımmm

Kapak için yediveenkaz bebeğime teşekkür ederim, kendisine bu adla tiktok ve instagramda takip edebilirsiniz :)

Bütün yazma sürecinde benimle olan Beril aşkımı kocaman öpüyorum, Seni çok seviyorum aşkk 💓

Ayrıca Nadanigiz adlı instagram sayfasını takip edebilirsiniz , yeni bölüm bilgilendirmeleri ve soru cevapları bu hesap üzerinden yapacağım

Oylamayı ve lütfen yorumlarını benimle paylaşmayı unutma : )


İyi okumalar



Geçmiş her zaman gölge olurdu insana; kimisine sıcaktan koruyan yarar sağlayan bir gölge, kimisine ise sadece karanlıkta bırakan bir gölge düşerdi. Ben ikinci kısımdaydım, geçmişin karanıkta bırakdığı tarafta.

"Merhaba."

Ellerini sildiği peçeteyi çöpe atarak koltuğuna yerleşti. " Ah, kusura bakmayın gün içinde o kadar yoğundum ki yemek saatim biraz sarktı bu da size denk geldi." hafifçe tebessüm ederek önündeki defterleri karıştırdı ardından gözleri yüzümü buldu.

"Önemsiz." bugün sarf ettiğim ikinci kelime bu olmuştu. Kafamı yavaşça kaldırdım ve doktora doğru diktim gözlerimi; dikkatimi çeken ilk şey cam mavisi gözleri oldu, bakışları rengine rağmen sıcaktı, rahatlatmaya çalışıyordu beni. Daha çok anlatayım, konuşayım diye.

Otuzlarının sonlarında diyebileceğim bir yaşdaydı, pembe soft renkte bir eşarp takmış sade ama yüzüne yakışan bir makyaj yapmıştı. Gözlerim yavaş yavaş ellerine indi, bembeyaz teninde mor, mavi karışık damarlarında takıldım bir süre.

"Buradasınız çünkü?"

İnce fakat net bir sesi vardı, gözlerim tekrar yüzünü buldu. "Burada olacağımı düşünmemiştim aslında. Yani bir gün böyle bir koltukta oturup birine bir şeyler anlatacağımı kendi içimde elbette ki düşünürdüm fakat bunun bugün olacağını düşünmemiştim, hızlı gelişti diyebiliriz" Derin bir nefes aldım ve hafifçe kıkırdadım.

"Aslında komik bir hikayesi var duymak ister misiniz? büyük ihtimalle istersiniz; sonuçta burada bir sürü trajedik şey duyuyorsunuz belki bu sizi eğlendirir. " birkaç saniye bekledim ardından konuşmama devam ettim.

"Belki de eğlendirmez, denemekten zarar gelmez sanırım." hafifçe gülümsedi.

"Beni güldürmek istemene sevindim ve elbette duymak isterim." kafasını hafifçe omuzuna doğru yatırdı belli ki bu başlamam için bir işaretti.

〰〰〰〰〰〰〰〰🍃

Dünya hassas kalpler için cehennemdir. Goethe bu kelimeleri aklından geçirirken dünya şimdi ki halinden kötü müydü? Yoksa ileri görüşlülüğünden mi anladı Dünyanın bugünkü halini. Dünya şimdi mi kötüleşmişti? Günden güne zorlaşıyordu bu dünyada nefes almak, ben bir şeyleri anlamlandırmaya çalıştıkça sanki daha çok batıyordum, küçülüyordum.

Oturduğum yerden tavana baktım, düşündüm;

Ya gökyüzünde gördüğüm yıldızlar kadar kişi ölmüşse bugün? Ya ben yıldıza bakıp gülümserken o yıldız başkasının ağlayıp yas tutma sebebi olmuşsa?

Bir şeyleri romantize etmeyi sevmem fakat yaparım, hem de birçok konuda. Tıpkı az önce yaptığım gibi. Gün ağarmaya yakındı; psikoloğun ofisinden çıkalı saatler olmuş, yaklaşık 3 saattir ise yıllarımı geçirdiğim motelin çatısında oturmuş yıldızları, gelip geçen arabaları, bina ışıklarını izliyordum.  Dile kolay 4,5 yılım geçti burada. Bol bol düşündüm ama onları değil; olanları, nedenleri, neler yapabileceklerimi düşündüm çünkü biliyorum olur da onları aklıma bir an olsun getirecek olursam ortada yaşadığı acıyı yaşatabilecek bir Aylin kalmayacaktı.

TETİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin