〰️ Bölüm 8

30 6 3
                                    

Selamm, çok uzun ara verdiğimi biliyorum ve bunun için üzgünüm. Okulum dolaysıyla Samsun'a geldim ve uzun bir adaptasyon dönemi geçirdim, benim için çok sancılı olan bu zamanda yazmaya fırsat bulamadım üzgünüm. Bir sonraki bölüm ne zaman gelir inanın ben de bilmiyorum, birçok şeyle uğraşmaya çalışırken kendimi de kaybetmemeye çalışıyorum bu yüzden benim için zor oluyor yazabilmek

Umarım sevdiğiniz bir bölüm olur, sizleri seviyorum iyi okumalar 💖

Özgürlüğü elinden alınan çocuğa büyük derler. Çocukluğumu yıllarımı geçirdiğim evde bırakıp kaçarken mi alınmıştı özgürlüğüm yoksa olduğum hiçbir yerde nefes alamadığımı fark ettiğim ilk anda mı?

Bir mevsimi güzel kılan vaadettikleridir; belki kar belki yağmur. Peki benim hayatımı güzel kılan ne, vaadettiği pek bir şey yokken?
Benim ne yapmam gerekiyordu, kaçıp saklanmaktan başka?

Kağıda öylece, farkında olmadan dakikalarca baktım. Zihnimde ne bir isim ne de bir anı vardı.
Boşluk hissini hiç böylesine hissetmemiştim. Sırtımı yasladığım koltuktan uzaklaştırıp ellerimi yerle buluşturarak destek aldım ve ayağa kalktım. Kırılmış camlardan gelen soğuk içimi titretip parmaklarımı hareket ettirmekten alıkoyuyordu beni.

Kağıdı orta sehpaya koyup cam kırıklarının önüne ilerledim, dakikalar önce açtığım müzik hala çalmaya devam ediyordu, susmamıştı.
İyi değildim, bunu iliklerime kadar hissedebiliyordum. Önce büyük ardından da küçük cam parçalarını mutfaktan aldığım büyük çöp poşetine doldurdum, parçaları öylece, ruhsuz bir şekilde poşete dolduruyordum, elimden akan kanı görene dek camların ellerime ve dizlerime battığının farkında bile değildim. Banyodan aldığım temizlik eşyalarıyla ağır hareketlerle etrafı tamamen temizleyip yatak odasına girdim.

Belki onu aramam gerekiyordu ya da polisi fakat ikisine de ifade verecek mecalim yoktu, dolaba yönelip içinden siyah bir eşofman altı ve yarım kol bir tişört alıp banyoya girdim.

Camları temizlerken dizlerimi yere yasladığım için birkaç cam parçası dizlerime batmış ve taytımın yırtılmasına neden olmuştu. Banyo dolabında daha önce gözüme çarpan ilk yardım kitini alıp yere oturdum, önce altımdaki taytı çıkarttım, yardım kitinin içinden çıkarttıklarımla yarayı temizledim, ardından ufak çiziklere yara bandı yapıştırdıktan sonra derin kesilmiş olan tarafa sargı bezi sarıp yerden destek aldım ve ayağa kalktım, lavabonun içine koyduğum eşofmanı alıp yavaşça bacaklarımdan geçirdim. Eşofaman bol olduğu için sargı beznin varlığı belli olmuyordu, üzerimdeki tişörtü yavaşça çıkarıp yere bıraktım, önümde olan aynaya sırtımı dönüp elimi sırtımda gezdirdim, parmaklarımı ufak, özensiz dövmelerimin üzerinde hafifçe dolaştırdım.

Çalıştığım yerlerden biri de bir dövmeciydi, orada tezgahtarlık yapıyordum fakat bir yıllık bir sürede izleye izleye bir şeyler öğrenmiştim, dövmeyi yapan adam dükkandan çıktığı an koltuğa oturur göremeyeceğini bildiğim yerlere ufak şeyler çizerdim. Elim ulaşamadığı ve görmediğim için haliyle pek iyi şeyler ortaya çıkaramamıştım.

Tekrar aynaya döküp yüzümü inceledim; kızarmış burnuma ve şişmiş gözlerime baktım, ağlamamıştım fakat buna ramak kalmıştı.

Musluğu açıp avucumu biraz suyla doldurup yüzüme çarptım, sağımdaki havluyla ellerimi kurulayıp temiz tişörtü üzerime geçirdim. Tişörtü banyodaki kirli sepetine koyup elime aldığım yırtık taytla tekrar mutfağa geçtim, taytı da camları doldurduğum poşete tıkıştırıp poşeti elime aldım. Ben kapı dışına çıkarken dahi müzik sesi kesilmemişti, kapıyı kapatıp giriş katta olduğunu bildiğim çöp odasına gitmek üzere asansöre yürüyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 09, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TETİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin