X,Y,Z
1,2,3
Tık, tık, tık
Ben geldim, Aylin.
Annesi, Babası ve küçük kardeşi Derin o gece öldüler. Aylin ise yeniden doğdu, intikam ateşiyle.
Yıllarını geçirdiği motelde yaşadığı olaydan sonra hayatı başka bir karanlığa çekildi, git gide kötüleşti...
İyi okumalar, umarım çok fazla yazım hatam yoktur. Yorum ve oyları bekliyorumm. LOVEEEEE
Ve edit işlerine ben de başladım sdfghjk. Aşağıdaki iki edit bana ait, sizlerde yapmak isterseniz bölüm sonundaki sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşabilirsiniz. Teşekkür ederiimmmmm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkesin hak ettiğini yaşadığı kanısındaydım her zaman ama aklımın bir köşesinde hep isyan kol geziyordu, on beş yaşımdaydım sadece; ne yapıp da hak etmiş olabilirdim diye düşünüp dururdum, ailemin nefesinin kesilmesinde bile hep kendimde suç aramıştım. Belki kendimde olsam Derin'i tutabilir hatta elinden tutup oradan onunla çıkabilirdim, böyle olmadı; Derin melek oldu ben ise yaşayan bir ölü.
Dediklerinde haklılık payı vardı, günlerce burada kalarak zaten bir çok şeyi görmesi hakkını vermiştim ona, dediğim gibi intikamımı almak için her şeyi yapardım bu yeri geldiği zaman gururumu ve aklımı ayaklar altına almak olsa bile.
" Şimdi gel sana bu gece kalacağın odayı göstereyim." söyledikleri üzerine bakışlarımı yüzünden alıp yere doğrulttum, bu durumda o odaya doğru yol almışken ben peşinden giderek az önce söylediği her şeyi onaylamış oldum.
Çıktığım odanın önünde durmuştuk, kapı kolunu indiren o olmuştu. Odaya girdiğim an gözlerim şehrin ışıklarıyla aydınlanmıştı; Bu odada kalmıştım fakat bu süre boyunca uyuduğum, uyandığımda ise bilinçli olmadığım için odayı inceleme şansı bulamamıştım.
Camları sarmalamak için çok uzun gri fonlar seçilmişti, çift kişilik yatak siyah ve gri tonlarda bir örtüyle örtünmüştü, kısa incelemenin ardından Brusk'a döndüm.
" Güzelmiş." dedim sakin bir ses tonuyla.
O da sakin fakat eğlenir bir ses tonuyla konuştu " Beğenmene sevindim fakat burası senin odan değil, benim odam." Ben iki günüdür onun odasında mı uyuyordum?
Eliyle önünü işaret ederek yürümeye devam etti, yatağın yanında bulunan ve benim baştan beri banyo kapısı olduğunu düşündüğüm kapının kolunu indirdi ve içeri girdi; adımlarımla onu takip ettim. Girdiğimiz oda yan odanın aksine tamamen beyazlara bürünmüş bir odaydı; diğer odadan tek farkı renklerdi; yatak, camlar, halı bile aynıydı.
