👋🐢🎵MARABA👋🐢🎵|Sihyeon+Minho

22

Yanlış sırayla atmışım gidin 21 okuyun once😡

Ders çalışmaktan da sıkıldığım da iç çekerek kendimi yatağıma attım.

Minho'ya trip atıyordum. Kızlarla da yeni konuşmuştuk. Yapacak hiçbirşey bulamadığımdam ders çalışmıştım.

Düşünün ders çalışıcak kadar sıkıldım.

Sırt üstü uzanıp biraz tavanı seyretmeye karar verdim. Tavandaki şekilleri izleyip hipnoz olurken telefonumun çalması ile telefonu elime aldım. Minho'nun aradığını görünce heyecanla doğrulup aramayı cevapladım.

"Yavru hadi aşağı in yakışıklı sevgilin seni date çıkarıyor."

Date çıkarıyor lafına biraz heyecanlansam da söyleyiş şekli hiç hoşuma gitmemişti. Keko gibi evin önüne şahinle gelmiştir kesin bu.

"Biraz kibar ol it."

"Sihyeon hanımefendiciğim eğer arzu edip de oturma organınızı kaldırmaya teşfik ederseniz çok berhudar olurum."

Minho'nun alayla konuşmasıyla gözlerimi devirip mırıldandım.

"Piç."

"Tamam bende seni seviyorum canım da hadi hazırlan in aşağı bekliyorum."

Hemen yataktan kalkıp cama koştum.

"Aşağıda mısın?"

"Evet."

Beni görüp el salladığında bende sallayıp konuştum.

"Aa niye bekliyosun aşağıda?"

"Dimi, eve geliyim en iyisi. Hem teyzenle de tanışırım."

Hayır! Teyzem tanışması hiç iyi olmazdı. Teyzem sürekli Minho'ya sorular sorar beni rezil eder, Minho'ya platonikken yaptığım Minho'nun bilmediği bazı mallıklarımı anlatırdı.

Ellerimi saçımdan geçirip bir bahane uydurdum.

"Şeyyy, teyzem evde yok!"

"Daha iyi yalnız kalırız."

Bunu söylerken piç sırıtışı yaptığından emindim.

Tekrar bahane uydurup telaşla konuşmaya başladım.

"Ama dışarı çıkmayacak mıyız? Evde tıkılıp kalalım mı canım, ben hemen hazırlanıp geliyorum aşağı bekle sen orda."

"Kapıyı çalıyorum aç."

"Minho-"

Minho'ya cevap bile veremeden duyduğum zil sesiyle telefonu fırlatıp hızla aşağıya koştum.

Kapıyı açmak üzere olan teyzemi kıçımla ittirip kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Minho bana şaşkınca bakarken arkamızdan kapıyı kapatıp gergince gülümsedim.

"Ee nereye gidiyoruz?"

Minho sırıtarak beni süzüp konuştu.

"Sihyeon bu halin ne?"

"Ne varmış halimde?"

Üstümde Bilgecan dede'nin Keleoğlan'ın kafasına şaplak attığı fotoğraf baskılı pijamam varken bunu demem ayrı bir ironiydi.

Kızlar doğum günümde almışlardı bunu. Daha doğrusu yaptırtmışlar. Işsiz gibi fotoğraf shoplayıp pijamaya bastırtmışlardı.

Minho kahkaha atmamak için kendini zor tutarken hatta tutamazken mırıldandım.

"Farklılık olsun diye şey yaptım ben."

Kafasını hehe aynen anlamında sallayıp kolunu kafamın yanına,duvara uzattı ve beni arasına aldı. Şuan ben kapıya yaslamış Minho'da önümde kolunu yanıma uzatmıştı tam bir watpadd klasiği pozisyonundaydık.

Ben mal mal ona bakarken sırıtmaya başladı. Neden sırıttığını anlamadığım için kaşlarımı çattım. Minho uzattığı koluyla zile basınca gözlerimi kısıp omzuna vurdum.

"Minho niye basıyosun zile ya!"

Sırıtması büyürken kulağıma eğilip tahrik edici-aslında normal ben Minho'nun her şeyinden tahrik oluyorum-sesiyle fısıldadı.

"Sen benim ailemle tanışırken iyiydi Sihyeon hanım."

Şuan her şeyi siktir edip Minho'nun dudağına yapışmak istiyordum.

Ve yaptım.

Yaslandığım kapıdan biraz doğrulup dudaklarımı Minho'nun dudaklarına dayadım. Minho'nun gülümsediğini gerilen dudaklar ile anlamıştım. Kollarımı boynuna çıkarıp sardım ve öpücüğü derinleştirdim. Minho'da boşta kalan kolunu belime sarmıştı. Beni kendine daha çok çekerken tekrar zil sesi duydum. Büyük ihtimalle bu sefer yanlışıkla zile basmıştı.
Umursamadan onu öpmeye devam ettim. Taaki kapı açılıp yere sendelenene kadar.

"Sihyeon sıçıcam ağzına kendi kendine ne boklar yiyorsun gene se-"

Teyzem kaşları çatık bir şekilde bana kızarken Minho'yu görünce hemen yumuşayıp sevinçle bağırdı.

"AAA MİNHO!"

Minho kızarmış dudaklarıyla elini kaldırdı ve teyzeme aynı sevinçle karşılık verdi.

"Selam!"

Neyin neşesi bu?

Teyzem gülümseyip onu omzundan tuttu ve içeriyi gösterdi.

"Gel içeri hemen gel!"

Minho ayakkabılarını çıkarıp içeriye girerken teyzem Minho'nun duymadığını sandığı bir ses tonuyla beni azarladı.

"Gerizekalı neden söylemiyorsun çocuğun geldiğini!"

Ben omuz silkerken teyzem tekrar Minho ile ilgilenmeye başlamıştı. Ikisi güle oynaya içeriye gittiğinde kapı suratıma kapatılmıştı.

Şaka mı bu? Beni unuttu!

Zile basıp ağlamaklı ses tonuyla bağırdım.

"Teyze ben!"

Teyzem kapıyı birkaç dakika sonra açıp mırıldandı.

"Ay pardon."

Gözlerimi kısıp ayağıma yarım yamalak geçirdiğim ayakkabıları ayağımdan fırlatarak-evet fırlatarak- çıkardım.

Teyzem Minhocuğuna içecek birşeyler getirmek için mutfağa giderken Minho pis pis bana bakıp sırıtıyordu.

Kafasına yastık atıp pijamalarımı çıkarmak için odama çıktım.

Anlaşılan zor bir gün olucaktı.
...

Hi

Oy ve yorum atmayı unutmayın cicişler please💋

Ovvua💃✌👋💅