👋🐢🎵MARABA👋🐢🎵|Sihyeon+Minho

24

Topu Seungmin'in suratına *yanlışlıkla* atıp yere çöktüm. Seungmin attığım topla sendeleyip bana küfür ederken sırıtıp su şişemi aradım.

"Minho sakın arkaya dönme."

Chan'ın sesini duymamla direk arkamı döndüm.

Ne yapmamı bekliyolardı ay iyi tamam diyip bakmamamı mı?

Basket sahasına giren Soobin'i görmemle kaşlarımı çattım.

"Dönme dedik aq"

"Böyle dersen tabi döner amına!"

Çocuklar konuşmaya devam ederken ayağa kalkıp Soobin'e doğru yürümeye başladım. Evet belamı sikmişti ama artık Sihyeon benimdi. Sadece benim. Bu yüzden bunu ona da belli etmek amacıyla yanına gittim.

Arkadaşlarıyla konuşan Soobin beni görünce gülüşü yavaştan soldu. Arkadaşlarına kafasıyla gitmelerini işaret etti.

"Ne var Minho, yine mi dayak yemeye geldin?"

Yapmacık bir şekilde gülümseyip omzunu patlatladım.

"Teşekkür etmeye geldim. Sen olmasan Sihyeon'la sevgili olamazdık.

Soobin'in alaycı gülüşü yavaş yavaş solarken şeytanlık yaptığım için yapmacık gülümsemem gerçeğe dönüşüyordu.

Soobin dilini ağzında gezdirip sert bakışlarını bana yollarken ufaktan tırsmadım değildi.

"Minho hadi gidiyoruz!"

Çocukların sesini duymamla Soobin'e el salladım ve öpücük atıp bizimkilerin yanına koştum. Soobin'in amel defterimi kapatacaktı emindim ama artık yanımda-sevgilimolan- Sihyeon vardı. Belki yaralarıma pansuman yaparken öpüşürüz.

"Ne dedin çocuğa?"

Changbin'in sorusuyla sırıtmayı bırakıp cevap verdim.

"Sihyeon'la sevgili olduğumuzu söyledim."

Jeongin eliyle ağzını kapatıp bağırdı.

"Ayy!"

"Artık bir ölüsün kardeşim hayırlı olsun."

Onlara göz devirip konuştum.

"Salak salak konuşmayın be!"

"Götün bir rahat dursun Minho!"

Chan'ın bana sövmesi eşliğinde yemekhaneye gittik. Okul daha yemek arasına çıkmadığı için yemekhane boştu. Ufak tefek insanlar vardı. Hızlıca yemek alma bölümüne gittik(ismini unuttum) çünkü birazdan burası tıklım tıklım olacaktı.

Yemekleri aldığımızda Sihyeon içinde bir tabak aldım. Jisung iki tabak aldığımı farkedip sordu.

"O kime sen az yersin genelde?"

Gülümseyip altını bastıra bastıra cevap verdim.

"Sevgilime."

"Aman yesinler sevgilini götelek."

Masaya otururken Jeongin sıkıntılı bir sesle konuştu.

"Uf bu kadar yakışıklı bi grubun içinde neden tek senin sevgilin varya!"

"Cazibe canım cazibe."

Bana göz devirirken sırıtıp yemeğimi yemeye başladım. Sohbet edip yemeğimizi yerken zil çaldı ve yemekhane de bir gürültü koptu.

Arkama yaslanarak keyifle sırıttım. Her hafta antremanım olduğu günler yemekhaneye erken geldiğimiz için yerimize oturur yemek almak için götlerini yırtan öğrencilerin savaşını izlerdik.