Flashback/ 2017 Ağustos"Teyzeciğim, canın bir şey çekiyor mu? Gidip alayım mı ben sana hemen?"
Selvi, son iki aydır olduğu gibi yine önümde diz çökmüş karnımı okşayarak bebeğimle konuşuyordu.
"Yalnız hayatım, canı çeken o değil ben oluyorum. Bana sorman gerekmiyor mu?"
Abartılı bir şekilde gözlerini devirerek bana cevap verme tenezzülünde bile bulunmadan karnıma döndü.
Ne zaman karnıma baksa yumuşayan bakışları, dudağının kenarına yerleşen kıvrım bebeğimin ve benim hiçbir zaman yalnız olmadığımızı hatırlatıyordu bana.
"Sen annene bakma güzelim, o ne bilecek? Biz anlaşıyoruz seninle." diyerek göz kırptı.
Hamile olduğumu öğrendiğinden beri benden daha heyecanlıydı.
"Ya belki oğlum olacak, nereden biliyorsun kız olacağını da güzelim diyorsun? Oğlum olsa teyzelik yapmaz mısın?"
Bir anda hıçkırarak ağlamaya başladım. Hamilelik tüm hormonlarımı alt üst etmiş, en ufak şeye ağlar olmuştum.
Mahir'in gidişiyle dağılmışken, bebeğimin varlığı biraz da olsa toparlanmama yardımcı olmuştu fakat tam olarak toparlanabildiğim söylenemezdi.
Mahir'i bana yaşattığı şeyler yüzünden asla affedemezdim. O buraya gelse onun yüzüne bakmakta bile zorlanırdım, nefret ediyordum ondan ama bir bebeği olduğunu ona söylemem lazımdı. Ona olan nefretim bir yana dursun bebeğimizin varlığını ne kadar haketmese de bilmesi gerekiyordu. Bebeğim babasız büyüsün istemiyordum.
"Şişt, şişt, şişt... Güzel arkadaşım niye ağlıyorsun şimdi? Şaka yapıyordum. Erkek veya kız fark etmez ne olursa olsun o benim yeğenim. Tabii ki teyzelik yapacağım."
Selvi'yi yorduğumu hissediyordum. O gecenin sabahında o evden beni Selvi almış, her şeyi anlatana kadar beni dinlemiş sonra da benimle konuşup sakinleştirmişti. Yaşadıklarımı sadece o biliyordu, bebeğimin varlığını sadece ona söylemiştim. O benim her şeyimdi. Ondan başka yanımda olacak kimsem yoktu. Abimle babama zaten anlatamazdım. Anneme anlatsam kahrolurdu.
Selvi her zaman bana destek olmuş, her kararımda desteklemişti.
Bebeğimi aldırmak istemiyordum. Ondan vazgeçemezdim. Selvi, karnım biraz daha belirginleştiğinde benimle birlikte ailemle konuşabileceğini bile söylemişti.
O benim kan bağım olmayan kardeşimdi, canımdı...
Hiç gocunmadan tüm gözyaşlarımı temizleyerek sakinleşmemi bekledi.
O benim ve bebeğimin en değerli varlığıydı.
Yanaklarımdaki ellerini tutarak tek tek avuçlarını öptüm.
"Selvi, iyi ki varsın. Çok teşekkür ederim, ben senin hakkını nasıl öderim?"
Kaşlarını çatarak yanağıma acıtmayacak şekilde vurdu.
"Ya çıldıracağım, kızım sürekli aynı şeyi söylüyorsun. Ne teşekkürü? Ben senin için mi yapıyorum zannediyorsun? Yeğenim için yapıyorum Allah Allah..."
Oyuncu tavrı bana kahkaha attırmıştı. Bir süre sessizleştik, büyük ihtimalle ağlamaktan kızarmış ve şişmiş suratımı izledi.
![](https://img.wattpad.com/cover/276112658-288-k386135.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHRİMAH
Roman d'amourMecburiyetlerinin altında kalmış bir adam ile aşkı kendinden büyük kadının hikayesi. ... "Sen çıplak ayaklarınla koşa koşa bana geldin ama o yol kanatır be yavrum, acıtır. Sen kanama diye kanamaya da razıyım ben. Özür dilerim... Çok özür dilerim. Me...