Elf Diyarı 1-Yaşam Ağacı Efsanesi Gerçek Oluyor

5. Görev

"Demek yüzüğü ormanda buldun..?"

"E, evet efendim. Ormanda, otların arasında parlıyordu."

"Mentes, getirdiğin esirin adı neydi?" Kraliçe ilgili ses tonu ile oğlu Mentes'e dönünce, prens duruşunu düzeltip kraliçeyi yanıtladı.

"Akha, efendim. Onun adı Akha." 

"O zamana kadar ormanda kalmamanız gerektiğini bildiğinizi sanıyordum." Prensin yanıtına kafasını sallayıp onayladı ve Hernas'a geri döndü.

"Bağışlayın efendim. Zamanın nasıl geçtiğini farketmemişiz."

"Efendim, bu onların suçu değil. Hatta ben gidip onları bulduğumda, ay daha doğmamıştı bile. Muridunlar bize ait olan zaman diliminde, bizim ormanlarımızda dolaşmışlar." Mentes Hernas'ı savunmak amacı ile harekete geçince, kraliçe elini havaya kaldırıp onu susuturdu.

"Artık bu bahanelere tahammülüm yok! Ay'ın doğup doğmaması önemli değil. Önemli olan, büyük yıldızın parlamaya başlamış olması."

Hernas bir kez daha hata yapmıştı. Üstelik prens onu savunmaya çalıştığı için o da kraliçenin gazabına maruz kalmıştı.

"Peki sen, Mentes, senin o saatte sarayda olman gerekmiyor muydu? Ormanda ne işin vardı?"

Prens suskunca kafasını eğip bekledi.

"Her ikiniz bu hatanızın bedelini ödemelisiniz!"

Yine mi? Kütüphane mi toplayacaktı? Ya da, yine saray bahçesindeki çiçeklere mi bakacaktı?

"Bu sefer ikinizi aynı göreve gönderiyorum. Başaracağınıza zerre şüphem yok, ama tehlikede hissedebilirsiniz. Bu yüzden destek birlik göndereceğim."

"Görevimiz ne olacak, kraliçem?"

"Orman savaşçılarının lideri, yani yüzüğün sahibi Ziun'un tutsak edildiği yeri öğreneceksiniz. O yaşıyor. Öldürmediler."

Görev zordu, Muridun'ların bölgesine geçmeli, üstelik kusursuz güvenlikli zindana girmeliydiler...