Katsuki çıplak bedenine değen ılık su damlalarıyla en azından az da olsa rahatlarken başını geriye atarak yere çöktü. İki gün geçmiş olmasına rağmen en ufak azalma olmamıştı kasıklarındaki ağrıda ve vücudu, daha doğrusu içinde bir türlü rahat duramayan aptal omegası, alfa ihtiyacı ile yanıp tutuşuyordu. Izuku'nun kokusunun ise kendisine yardımcı olması gerekirken tam tersine tenindeki ısıyı iki katına çıkarmıştı. Her şey her zaman olduğu gibi istediği şekilde gerçekleşmiyordu. Bu durumuna sinirlenmek bile oldukça yorucu geliyordu.
İki günde aldığı sekizinci duşunu bu sefer uzun tutmak isteyerek belini duvara yasladı zemine de iyice yayılarak. Deliğinin sızlamasını kontrol edemeyişine alışamamıştı ve hiçbir zaman da alışmayacaktı. Kendine dokunma fikri öylesine acınası geliyordu ki belki de onu böylesine rahatsız eden şey buydu.
Önündeki sertliği umursamamaya çalışarak en az yarım saat gözlerini ileriye dikip öylece oturmak dışında hiçbir şey yapmadı. Bu aktivitesini gözlerini yumarak daha huzurlu bir şekilde yapmayı da tercih ederdi fakat ne zaman göz kapakları kapansa yeşil saçlar ve çiller beliriyordu önünde sanki.
Aptal ineğin hayali bile omegasını çıldırtmaya yeterken sinirle başını yasladığı duvara vurdu. Kızgınlığı biter bitmez hem kendisine bir yararı dokunmadığı için, hem de günlerce kafa patlatmasına sebep olan site yüzünden güzel bir hesap soracaktı ona.
İyice uyuştuğuna fark ettiğinde güçlükle ayağa kalkmış ve üzerine bornozunu geçirip oksijenden çok feromonunun bulunduğu odasına girmişti. Yeni kıyafetler giymeyecekti. Ne de olsa birkaç saate sırılsıklam olacağını biliyordu. Havlusuyla durup Izuku'nun getirdiği kıyafetler içinde yatmak istiyordu sadece. Kokusu bedenine iyi gelmiyor olsa da muhtaç hissediyordu hâlâ.
"İnek Deku. Hiçbir sike yaradığın yok. Üstelik durumumu kötüleştiriyors-"
Buruşturduğu huysuz yüzüyle, dağılmış yeşil rengi ağırlıklı kıyafetleri düzenlerken kendi kendine homurdanışını bölen yumuşak tondaki telefon zil sesiydi. Daha sesli ve ritmini beğendiği zil sesini sürekli onu arayarak neden okula gelmediğini soran arkadaşları yüzünden başını ağrıttığı sebebiyle değiştirmek zorunda kalmıştı.
"Herkesin derdi ben miyim bugün amına koyayım?!"
Yastığının yanındaki telefona zorlukla uzanıp büyük harflerle ekranda parlayan 'DEKU' yazısıyla kaşlarını daha çok çattı. Harika bir zamanlamaydı(!) Bilerek yaptığına adı kadar emindi.
İlk başta açmama taraftarı olsa da içten içe o an bir alfanın sesine bile muhtaç olduğu bilinciyle ekrandaki yeşil düğmeye tıklayıp kulağına götürdü. Utanç verici bir haldeydi.
Karşıdan duyduğu "Kacchan." diyerek fısıldayan sesle yastığına yaslandı. Tam da tahmin ettiği gibi tek kelimelik fısıltı bile etkili olmuştu üzerinde. Bu durumdan ne kadar nefret ettiğini kelimelere bile dökemezdi.
"Ne var inek?" diyebildi titreyen sesiyle. Karşıdan bir şey duymadan önceyse üstüne yattığı tişörtlerinden birini alıp burnuna götürmüştü. Izuku ile beraber yatıyormuş gibi hissediyordu.
"Kirishima hasta olduğunu, hatta sesinin bile titrediğini söylediğinde bu kadarını beklemiyordum açıkçası."
Katsuki onun bu laflarına alayla güldü. Bazen gerçekten dalga geçtiğini falan düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the w from omeg'ua ;; dekubaku
Fanfictionokuldaki omegaların kimliklerini ifşalayan site öğrenciler tarafından ilgi görmüştü. katsuki de bundan korkuyordu. [💌] omega katsuki & alfa izuku,, düz yazı/texting