Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
konu: elini ilk kez tutuyor
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hongjoong :
tamamen yumuşar ve muhtemelen ciyaklar
kaldırımda yürürken, yayalar ikinizin yanından geçerken, ikiniz de o gün için planlarınıza yatırım yaptınız. " Sonra da biraz önce bana aldığın kumaş boyasından biraz daha alabiliriz !!" gülümseyerek söylerdi ve devam ederdi - " çünkü.. hepsini kullanmış olabilirim " küçük bir kıkırdama ile biten. Yapabileceğin tek şey kendi kendine kıkırdamaktı ve sonra o sıcak sevgi dalgası seni kaplarken, her şey birdenbire oldu. Hongjoong'un elini tutarken, anında aşağıya, sonra da gözlerinize bakardı. Gözleri parlayacak ve biraz sersemletici bir kahkaha atacaktı.
Seonghwa :
kesinlikle senin sevginden eriyecek
tiyatronun kapılarını açar, tavizlere doğru yol alır, biletleri satın alır ve kulağınıza dönerek usulca fısıldamak için " Aperatif veya içecek var mı bebeğim ?" yüzünü taşıyan bir gülümseme, elini yumuşak bir şekilde tutarsın, kızarır ve fısıldarsın. " patlamış mısır ve soda paylaşmak ister misin ?" İnci gibi gülümsemesini ve yumuşak gözlerini seninkilere doğru çektiğini görmek için geri çekil. Elinizi nazikçe sıkan Seonghwa, yanağınızı öper ve ikramları alırdı. Film boyunca elini tutmak
Yunho :
Mutluluğunu kesinlikle söndürürdü.
telefonunda oyun oynayan sevgilinizin yanında kanepede otururken, konsantre olmuş yüzüne bakıyorsunuz. " Yuyu ." Onu odaklamaya çalışıyorum diyebilirsin, ama sadece bir homurdanma kazanabilirsin. " Yunho, hadi bir şeyler yiyelim ." rüşvet vererek onu odaklamaya çalışmak..hâlâ ekranına şiddetle dokunduğunu görünce işe yaramadı. Sonunda uzanıp elini tutarken, kulakları kızarırken hemen kıkırdıyor. " Y/n, biliyorsun ." Sana baktığında seni kanepeden kaldırır ve mutfağa götürür, " en iyi bebeği kutlamak için yemek yapalım -" kollarını sallayarak, mutlu bir şekilde takip ederdin
Yeosang :
Telaşlanır ve şaşırırdı
" Sangie hadi şuraya gidelim !" diye bağırırdınız, elinizi sallayarak onu çağırırdınız. Yine de dinlemeyip başka yöne bakmaya devam etti, vaklayan ördekler tarafından dikkati dağıldı. Çocuğa şakacı bir tavırla geri adım atın, çabucak elini tutun ve onu bir sonraki hedefinize doğru yönlendirin. Ayaklarının üzerinde biraz tökezledi ve utangaç bir şekilde güldü " Y/n —" onun kızarmış yüzünü ve parlak gülümsemesini görmek için başını çevirerek, böyle tatlı bir şeyi görünce, " Sen küçük bir bebek gibisin " 'd ışık hearteningly 'demek ve devam ben yakın tutmak zorunda kalacağım '
San :
Seni kesinlikle mutlu bir şekilde öper ve kıvranırdı.
şirket binasına girerek onunla birlikte yürüyerek dans pratiğine yöneldi. Koridorun sonunda asansöre, kapının açılmasını ve tüm alan insanlarla dolu olmasını bekliyor. Kaybolmamak için hızlı bir şekilde elini tutmanızı sağlar. San, bağlı ellerine fermuarını çeker ve " en şirin şeysin " diye ciyaklardı, eğilip yanağına bir öpücük bırakır ve ardından parmaklarını onunkilere dolayan yumuşak bir gülümsemeyle seni asansöre çekerdi.
Mingi:
Sana en yumuşak gözleri verir ve kıkırdardı
Siz sabırla beklemek için elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken, üyelerden birine " evet ve gerçekten ne yapacağımı bilemedim " diyor. Mingi son on dakikadır geçmişte yaşadığı utanç verici olaylardan bahsediyor ve siz sadece birlikte vakit geçirmek istediniz. Kolunu hafifçe çekiştirerek tepki vermesini umarak.. tatmin olmadın. Elini onunkinin içine kaydırıp parmaklarını kavrayarak seni hafifçe yukarıya doğru çekerek. Gülümsemesi parlıyor ve " çok komik, tamam peki y/n ve gitmem gerek—görüşürüz!" sana dönerek bir kahkaha patlatır ve alnını öper. Gülen gözleriyle sana bakarken sana sarılırdı.
Wooyoung :
Kendini beğenmiş ve kendinden emin olurdu
Tüm grupla birlikte bulunduğunuz restorandan çıkarken, kahkahalar kulaklarınızda çınlıyor ve herkesin yüzünde bir gülümseme oluşuyor. " Bu çok lezzetliydi, değil mi y/n !!??" Wooyoung dirseğiyle seni dürterdi. Kıkırdayarak ve çabucak elini " e-evet " olarak yakalayarak gülümser ve San'a bakarak alay ederdi. Bırakmayı denediğinde, elini geri sıkar ve sana bakardı , " ilk sen yaptın -"
Jongho :
Tatlılıktan kalp krizi geçirecekti..
" Bunu hatırlıyorum !!" ciyaklayarak, birlikte geçirdiğiniz son gün hakkında konuşurken diyebilirsiniz. İkiniz de yüksek sesle gülüyorsunuz ve binaları geçerken Jongho bir dondurma dükkanını gösteriyordu, "Bir ısmarlamak ister misin ?" ve sen başını salladıktan sonra Jongho alaycı bir şekilde senden önce hızlanırdı. Onun kadar hızlı yürümeye çalışırken, onu yavaşlatmak için uzanıp elini tutuyorsun. " Bekle !!" Eğer dışarı kıkırdayıp ve o neşeyle onun yok " Yahh !" ikiniz de aşkla kıkırdamaya başlarsınız ve sonra dururdu. Sana bakarken, elini yumuşak bir şekilde sıkıyor, burnunu silip tekrar akıyor.
