Sarılmak
Chan
Uzun bir günden sonra eve geç geldi; kollarını beline dolarken yorganın altına giriyor, sana doğru bakıyor ve alnına nazik bir öpücük kondurmadan önce kokunu içine çekiyor. Uykulu bir şekilde kıpırdanış şekline sevgiyle gülümsüyor ve içgüdüsel olarak seni biraz daha yakınına çekiyor. Kucaklamasında rahatlamana izin veriyor, gözlerini kapatmadan önce son bir defa sana bakıyor ve vücudunu ihtiyaç duyduğu uykunun devralmasına izin veriyor.Lee know
Sahte sinirli tavrınla şakacı bir şekilde ondan uzaklaşmaya çalışırken sırtını, göğsüne doğru çekiyor. O her zaman büyük kaşıktır ve kolları o kadar rahattır ki kendini her zaman onun kollarında erirken buluyorsun. Kollarında gevşediğini hissedince omzuna küçük öpücükler bırakıyor.Changbin
Sabah alarm çaldığında uykulu kucaklaşmaları seviyorsunuz, ikiniz de uyanıksınız ama henüz dışarıyla yüzleşebilecek kadar değil. Sabahın sert ışığı gözlerinize düşene kadar birbirinize sevgiyle gülümsüyorsunuz ve aynı anda başınızı yorganın altına koyuyorsunuz.Hyunjin
Tembelce yanına gelir başını -senin- göğsüne koyar, duştan çıktığı için saçları hâlâ nemli. Bacaklarını seninkilerin arasına yerleştiriyor, elini tutmak için biraz hareket ediyor ve parmakların kayıtsızca saçlarında oynarken yüzünde bir gülümseme beliriyor. Kalp atışlarını duymak ona her zamanki gibi güven veriyor.Jisung
Onunla kucaklaşmalar neredeyse her zaman bir play-fighting ile başlar, sırf bir tepki almak için birbirinizin saçlarını karıştırır, o yarı sinirli yarı gerçek kahkahayı duymak için birbirinizi gıdıklar ve birbirinizi yataktan itmeye çalışırsınız. Bu karmaşadan sonra kesinlikle birbirinize sarılırsınız.Felix
Sabahın üçünde ikinizin de uykulu olduğu ama uyuyamayacak kadar sarhoş olduğu sarılmalar; her şeyden bahsediyorsunuz, yüzünüzde uykulu sırıtışlar var, yorganın altında sıcak ve güvende hissediyorsun, kolu tembelce beline asılı. Bazen söylediğin bir şeye gülüyor ama neyin komik olduğunu anlamıyorsun, tek bildiğin onun gülüşünün seni de güldürdüğü.Seungmin
Yavaşça yanına sokulduğunu hissettiğinde kolunu sana sarıyor. Dalgınlıkla tenine küçük desenler çiziyor, dokunuşları o kadar hafif ki gıdıklanıyorsun. Uyuya kaldığını düşündüğünde yüzüne bakıyor ama gözlerini açtığını gördüğünde gülümsüyor. Basitçe hiçbir şey söylemeden seni yanına çekiyor.In
Tembel bir öğleden sonra kanepede kitap okuduğun ya da telefonda gezindiğin sırada uzanabilmek için uyluğuna bir yastık koyar. Kendini okuduğun şeye kaptırmışken uykulu uykulu sana bakıyor, bir eli masumca çenene ve dudaklarına dokunmak için yüzüne uzanıyor. Dikkatin dağıldığında eline bir öpücük kondurursun, gülümser ve gözlerini kapatmadan önce karnına bir öpücük bırakır ve elini tutarken uykuya dalar.