Evet. Çok kısa hemen final getirdim. Yani bilirsiniz işte, okunmayan hikayeyi yazmaktan bıktım. Malasef. Ama hikayenin finalini eğlenceli bitireceğim :) hikayeyi kaldırmayacağım. Belki bir gün "solucan" gibi okunan bir hikaye olursa düzenleyip yeniden yazarım ama pek umutlanmıyorum. Çünkü kurgusu olmayan, hayal dünyamda ve best friendlerimi güldürmek için yazmaya başlamıştım. Başta sılayla uğur çocuk yapana kadar yazacağım demiştim ama öyle olmadı. Cidden sıkıldım. Yeni bir hikayeye başlıyorum. :) adı "bir kuşun gölgesi" sadece tanım yazdım. Kurgusunu 1 hafta düşündüm. İyi olacak gibi umutlarım var ama hadi hayırlısı. Neyse, bu bölümü demi lovato- give you heart break -kalbine bir mola ver- dinleyerek yazdım. Yani öneri kckxxj sevgi beybimin hayranı olduğu yani idölünün bir şarkısı. Demiyi sevmeyen ölsün -,- multimedya da demi var , kolyesinde ay yıldız varda jxjdjdjdj neyse neyse neyse. Aşağıda görüşürüz.
Bir hışımla telefonu kapattım. Kıyafetlerimi değiştirirken herşeyi zilana anlattım. Oda çok meraklanmıştı.
"Aslı nereye hazırlanıyorsun?" zilana bir bakış atıp hemen telefonumla cüzdanımı aldım. "Berki basacağım" diyip hızlıca saçımı topladım. "Bende geleceğim" diyen zilana baktım.
"Ben idareden izin alana kadar hazırlan" dediğimde hızlıca kıyafet dolabına yöneldi.
Hemen odadan çıkıp aşağı müdürün odasına indim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.
"Merhaba. Şey benim en sevdiğim teyzem vefat etmiş. 2 saatliğine gidebilir miyim?" diyip içimden dua ettim. Müdür beni şöyle bir süzdü.
"Şu kağıdı imzala." diyip kağıt uzattı. Bir hışımla imzalayıp odaya çıktım. Zilan hazırdı ve hemen yurttan çıktık. Bir taksiye binip adresi verdim. Sinirden patlamak üzereydim ve hemen sılayı aradım.
"Sıla"
"Efendim kuzum"
"Ben yurttan 2 saatliğine çıktım"
"Oyyy. Buluşalım"
"Sıla bırak buluşmayı. Sen selen ve furkanı birde uğuru topla. ***** kafeye gel"
"Tamam aslım"
"Acele bebeğimmm!"
Diyip kapattım. Taksi durunca geldiğimizi anlayıp bir hışımla taksiden indim. Çok hızlı gittiğimi, zilanın bana koşarak yaklaştığından anladım.