Selamun aleyküm:)Spritüel bir kurgu ile tatatataaammm
Nasılsınız?
Teşekkürler (sorduysanız) bende iyiyim :)
Ve uzatmadan iyi okumalar...
⚪
Güneş vardı bugün, çok güzeldi hava, annem söylemişti, bugün lunaparka gidecektik kardeşlerimle beraber ilk pikniğimizi yapacaktık.
Babam yoktu, babam ile annem mutlu değildiler, sanırım bizi sevmiyordu, başka biri varmış hayatında ondan da çocukları varmış hatta. Sormuştum anneme normal mi diye? Normal demişti, erkekler yaparmış, erkeklere güvenilmezmiş. Güvenmediğin biriyle neden evlenirdin ki? Niye evcilik oynardın onunla?
Hani büyükler oyun oynamazdı? Bak babam annemden sıkılmış başka biriyle evcilik oynamaya başlamıştı. Belki o kadın daha güzel sarma yapıyordur değil mi? Çok mu güzeldi acaba? Babamın gideceği kadar güzel midir? Yemekleri güzel kokuyor mudur? Benim annem yemekleri hep yakardı, hiç güzel kokmazdı ama aç kalmamak için yerdik. Kardeşlerime bir gün süt ısıtmıştı, sütün dibi tuttuğu için yanık süt içmişler sonra hastalandılar. Ben bekledim annem o akşam hastaneye gelmedi, babam gelmiş diye sanırım, babam neden gelmişti ki? Diğer kadına ve diğer çocuklara ne olmuştu?
Çantamı hazırlar iken bebeğimi de sıkıştırıyordum. Kardeşlerim bu bebeği çok seviyordu. Adı Ponpi'ydi. Üzerinde ponponları olduğu için o ismi takmıştım, babamın bana aldığı tek hediyeydi. Çok seviyordum Ponpi'yi. Kardeşlerim de çok seviyordu, özellikle Efe, bayılıyordu Ponpi'nin mavi gözlerine. Mert o kadar sevmiyordu bebekleri, üstelik ikizlerdi. İkizlerin benzemesi gerekmez miydi? Bunlar benzemiyordu hiç.
"Şuheda! Efe ile Mert'i aldın mı!?" Çantamı sırtıma takıp üstümü düzelttim. Kardeşlerim yerde oynuyordu, Efe'yi sol koluma, Mert'i sağ koluma aldım. Ağır değillerdi daha altı aylıklardı. Aramızda 11.5 yaş vardı. Benim bugün doğum günümdü, sanırım annem doğum günüm olduğu için beni lunaparka götürüyordu.
"Aldım anne!" Kapının önüne gelip ayağıma sandaletlerimi geçirdim.
"Heh tamam kızım, sen kardeşlerini kucağında taşı ben geliyorum kapıyı kilitleyip"
"Anne sepetler nerede?" Acaba bebek arabasına falan mı koymuştu. Gerçi araba bozuktu ama?
"Sepete gerek yok kızım orada yiyeceğiz" annem bize yemek ısmarlayacaktı. 12. Yaş günümde ilk defa dışarıda yiyecektim. Yaşasın!
"Hadi sen in" kafamı sallayıp zar zor kardeşlerim ve sırtımdaki çantayla iki kat aşağı indim.
"Selam Şüheda" karşı apartmanın bahçesinde anne ve babasıyla top oynayan arkadaşıma el sallamak istedim onun yaptığı gibi, ama kardeşlerim vardı. Sallayamadım, olsun, onun kardeşi yoktu ya anlamazdı beni. Annesi ve babasıyla ne güzel oynuyordu öyle? Annesi topu havadan atıyor babası aşağıdan atıyordu, arkadaşım ise yakalamaya çalışıyordu. Acaba benim babam da benle top oynar mıydı bir gün?
"Kız sen hala burada mısın?! Yürüsene!" Annemin belimi cimciklemesiyle gözlerimi sımsıkı kapattım. Kardeşlerim bunu anlamış gibi biraz mızırdandılar.
"Efe, Mert! İyiyim ben kuzum, koyun kafanızı omzuma hadi gidiyoruz!" Yutkundum, bu sıcak havada kucağımdaki kardeşlerim ile ne kadar yürüyeceğimizi merak ediyordum. İnşallah annem taksi tutardı.