Been gwldiim he he🔫🐢
Naber yawşakuslar
Ehem b3n yok iken 1K ya ulaşmışız tişikkürler 💘💘
Hadi bölümw geçeek 🔫🐢
Unuttuysaniz diğer bölümü okuyup gelin bekliyorum🛌
~
Jisoo pencereden içeriye atladı, yavaş yavaş adımlarla jennie ve jungkooka doğru yaklaşıyordu.
Jungkook arkadaşını koruması gerektiğini düşünerek ayağa kalktı, jisoo ve jennienin arasında durdu.
(Suan hepsi ayakta)
[oturmaya mı geldik ameka kalkin oynamaya •-• ]
Jisoo başını kaldırarak Jungkookun doğrudan gözlerine bakıyordu, o kadar sinirli bakışlar atıyordu ki. Bu bakışlar Jungkookun gözlerini mermi gibi delerek içerisinden geçebilirdi.
"Neden böyle davranıyorsun?"
"Nasıl davranıyorum?" Dedi gözlerini jungkooktan hiç çekmeden, hırsız.
"Nasıl olabilir, canavar gibi davranıyorsun. Neden bizi rahat bırakmıyorsun?"
"Canım sizinle uğraşmak istiyor, ayrıca.." Gözlerini sol tarafa çevirip, hafifce gülümsedi Jisoo, "..Belki de canavarımdır, hım."
"Ahh! Senin bize böyle davranmana izin vermiyorum!"
Jisoo tek bir hamleyle Jungkooku sağ tarafa itti, Jennieyle karşı karşıyalardı şuan. Jungkook ise yeri boyladı nsfinajza
Kafasını Jungkooka çevirdi, "Senden izin alan kim?"
Tekrar Jennie'ye döndü, eğilerek Jennienin kulağına fısıldadı.
"Arkanı kolla Jennie. Hayat senin için çok zor olacak." Jennie seslice yutkundu, Jisoo ise sadece gülümsedi.
Geri çekildi ve köşede duran Jungkookun yanına ilerledi,
"Akşam eve çok geç gelme, senin için geleceğim.""Ne bu! Evli karı kocalar gibi konuşuyorsun? Eve gitmeyeceğim!"
"Sen bilirsin, ben de Jennie'nin yanına gelirim. Jennie?" Jennieye bakıp arsızca gülümsedi Jisoo.
Jennie başını yavaşça hayır anlamında salladı.
"Tamam geleceğim eve! Yeter, şimdi git."
"Gidiyorum, ama sen dedin diye sanma. Hazırlık yapmam lazım."
"Waow! Bir hırsızın bile hazırlanacağı bir sevgilisi var." Dedi arsızca konuşan korkak Jungkook.
Jisoonun gülümsemesi daha da büyüdü. "Kıskanma bebeğim. Senin için hazırlanacağım." Diyerek cama ilerledi.
Jungkook şok nedeniyle dili tutuldu, konuşamadı.
"H-hayır be! Ne kıskanması!"
Jungkook konuşana kadar, jisoo çoktan camdan atlamıştı.
"Jungkook, defol evine!"
"Jennie bi dur!"
Jungkook mutfağa gidip vir bardak su içtikten sonra jennienin zoruyla evine gider.
Cebinden anahtarını çıkarır anahtarı deliğe sokar, kapıyı açar.
"Sonunda eve geldim."
Hava oldukça sıcaktı, alnından akan terleri elinin tersi ile silip, yüzünü bol su ile yıkadı, Jungkook.
Üzerini değiştirdi, gri şort ve yeşil tişörtünü giydi. Pantolon onu yeterince bunaltıyordu çünkü çok dardı!
Olmayan göbeğine vurarak mutfağa ilerledi.
"Bu durumda hâlâ nasıl iştahım nasıl var? Neyse.." diyerek dolaptan bir şeyler çıkarttı.
"Jajangmyeon yapacağım!"
Yaklaşık 1 saat geçmişti, yemeğini yapmış etrafı biraz toparlamıştı.
Masaya tabağını koydu, sandalyesini geriye çekti ve oturdu.
Tabağını eline alarak yaptığı şaheserin kokusunu içine çekti, muazzam görünüyordu.
İştahı daha da kabarıyordu ki, daha fazla beklemeden yemeye başladı.
Yemeğini yedikten sonra tabağını tezgahın uzerine koyacaktı ki arkasında camın orada bir kıpırtı duydu, yine de arkasına dönmedi çünkü o kızıl saçlı hırsız olduğunu sanıyordu.
"Geldin mi? Daha akşam bile olmamıştı."
"Birini mi bekliyordun, bankacı?"
Duyduğu ses ile arkasına hızla döndü. Gördüğü kişiyle, elindeki tabağı tezgaha koyamadan ellerinin arasından kayıp yere düştü.
Bu kızıl saçlı hırsız değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Donlar Aşağı! | SooKook
Fanfiction"hey bay yakışıklı eller yukarı, donlar aşağı bu bir soygundur!" Jisoo bir hırsızdı, Jungkook ise bankada çalışan bir memur. Hırsız Jisoo, memur Jungkook'u donuna kadar soyacaktı.