Görüyorsunuz anlatmaya gerek yok
Gece gece gene smut yazdım. Gerçi sabah atcam ama olsundu.
Iyi okumalar~💜
YAZAR
Jimin erkenden uyanmış ve jungkook'un göğsünde uzanırken düşünüyordu.
'Neden jungkook benden bir çocuk istemiyor.'
'Belkide çocuğunun annesinin kadın olmasını istiyordur'Düşündükçe kafayı yiyor ve yeni senaryolar aklına geliyordu. Bu yüzden çıldıracak gibi olmuştu.
Jungkook hissettiği ekşi feromonlarla uyanırken, göğsünde hissettiği ağırlıkla ve boynunu gıdıklayan saçlarla yüzüne minik bir gülümseme ekledi.
Tekrar hissettiği feromonlarla konuşmuştu.
"Neden endişelisin vitam?"
Jimin kafasını kaldırırken, jungkookun uyandığını yeni fark etmişti.
"Jungkook"
"Efendim?"
"Dün gece... neden... yani... çocuğumuz olmasını istemiyor musun?"
Jimin cümleyi nasıl kuracağını bilememiş ve kelimeleri seçememişti utanıyordu çünkü, ne deseydi 'neden boşaldıktan sonra içimde durmadın' mı?
Jungkook önce vitasının gözlerine bakıp duygularını okumuştu. Aslında bu birtek deltalara özel bir yetenek sayılırdı. Eşinin hislerini kokusundan ve gözlerinden okuyabilirdi.
"Vitam... bunun için mi endişelendin."
Jimin hafifçe kafa sallayıp saçlarının, kafasının altındaki jungkookun koluna sürtünmesini sağlamıştı."Çünkü böyle bir konu hakkında konuşmamıştık. Senin de onayın olmadan böyle bir şey yapmam. Hem daha erken, sen daha benim bebeğimsin bir de bebek mi büyüteceksin."
Jimin artık buna alışmıştı.
Bebeğim, vitam, güzelim...Her seferinde olduğu gibi yine aldığı iltifat yüzünden yanakları kızarırken cevap vermişti.
"Teşekkür ederim deltam. Duygularıma ve düşüncelerime önem verdiğin için."
Aslında hala ikiside dün geceyi atlatamamıştı. İlkleriydi ve bu yüzden mühürlerinin etkisi hala üzerlerindeydi.
Jungkook kolunda yatan jimini kollarından tutup üstüne çekti.
"Aslında biliyor musun vitam... dün gece çok güzeldin"
Jimin, jungkook'un bakışları altında yüzünü eşinin göğsüne gömdü. İki amacı vardı, jungkooktan kaçmak ve kokusunu daha çok içine çekebilmek. Kendi kokusunu kontrol etmekte çok zorlandığı için odanın jungkook'a olmasına rağmen kendi kokusu yoğunluktaydı.
Jungkook hala jimini iki bileğinden tutarken bi anda altına almasıyla jiminin kızarmış yanakları ve yastığa dağılmış mavi, mor tonlarını taşıyan saçları jungkook'un tekrar sertleşmesi için geçerli bir sebepti.
"Yoksa utandın mı? Dün gece öyle demiyordun ama?"
Jiminin yanakları daha da koyulaşırken bileğindeki ellerden kurtulmaya çalışıyordu. Farkında olmadan jungkookun altında kıvranıyordu ve jungkook aralarında sanki mesafe varmış gibi kendi vücuduyla tamamen jiminin bedenini kapattı.
"Biraz daha hareket edersen gerçekten yorgun falan dinlemem jimin"
Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da jimin hissediyordu jungkookun altındaki kabarıklığı.
Jimin belini havalandırıp jungkooka sürtününce deltanın dudaklarından derin bir inleme kaçmıştı.
Deltanın gözleri koyu maviye dönerken hırıltılar çıkartıyordu. Ellerini jiminin bileklerinden çekerken yavaşça doğruldu. Daha demin ne yapmıştı vitası...?
Dün giydirdiği pijamaları pençeleriyle yırtarken kontrolu deltasının almasıyla kendini kaybetmişti.
Eşine baktığında gözlerinin değdiği an onun da kontrolü vitasının aldığını fark etti.
Küçük olan da deltasının kıyafetlerini kendi pençeleriyle parçalarken kendinden geçmişti. Hızla dudakları bişleşirken dişleri birbirine çarpıyor, çıkan sesler onları daha çok azdırıyordu.
Delta, eşini genişletme gereği duymadan bir anda içine girince jiminin dün geceden çatallaşmış sesiyle çığlık atması onu fazlaca tahrik ediyodu. Alışmasını bile beklemeden içinde hareket etmeye başlamasıyla vitası kendini kasmıştı.
Hala dar olduğundan dolayı içinde hareket edemeyen delta inleyip küçüğünün karnına elini koyup bastırmıştı.
Hissettiği acıyla çığlık atan vitanın gözleri sulanmıştı.
"Karnına bastırdığımda içine kendimi hissedebiliyorum. Çok zayıfsın."
Canının acısı geçmeye başladığı için kendini kasmayı bırakan vitayĺa birlikte tekrar içindeki hızlı ve sert hareketlerine devam etti.
Kısa zaman sonra boşalan jimin hissettiği rahatlamayla kafasını geriye attı. Bunu fırsat bilen jungkook kafasını vitasının boynuna gömüp derince bir nefes çektikten sonra onun kokusuna karışmış kendi kokusunu hissedince sırıttı.
Artık onun vitasıydı. Onun olmuştu.
Boynuna küçük ama derin ısırıklarını bırakırken iz kalmayacağını biliyordu ama yine de bunu yapmayı seviyordu.
Kontrol kurtlarında olduğu için iyileşme güçleri devreye girecek ve 1 saat bile olmadan tüm izler geçicekti. Buna rağmen yine de vazgeçmiyor ve yaptığına devam ediyordu.
Jungkook boşalmamaya yemin etmiş gibi dakikalardır vitasının içindeydi. En sonunda kendini vitasının içine bırakırken içinden çıkıp bu sefer yüz üstü yatmasını sağladı. Kalçasına birkaç şaplaktan sonra belinden tutmuş ve dizlerinin üstünde kalmasını sağlamıştı. Göğsü hala yatağa sürtündüğü için sertleşen göğüs uçları daha fazla tahrik olmasını sağlıyordu.
Delta beklemeden tekrar taptığı kalçaya girerken bu sefer hayalarına kadar itmişti kendini. İnlemekten dolayı sesi kısılmış olan jimin çığlık atamamıştı bile.
Delta tekrardan tamamen çıkıp içine girerken küçüğünün kalçasını kendisine ittirmesiyle tamamını içine alan jimin içinde penisin tatlı noktasına çarpmasıyla kısık ve çatlak sesiyle bağırmıştı.
Bunu fark eden delta aynı yere kendini iterken eşinin çatlamış sesini duymaktan zevk alıyordu. Elini küçüğünün penisine atmasıyla aşık olduğu sesi bir daha duymuştu. İçindeki hareketleriyle aynı anda çektiği penisin sızdırmaya başladığını hissettiğinde boşalmasına izi vermedi.
Dakikalar sonra delta geleceğini anladığında elini çekmiş ve ikisi de aynı anda gelmişti.
~~~~~~~
Jungkook'un göğüs ucundaki piercing detayı 🥵 *dudak ısıran emoji**
Bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın. Iki bölümdür sadece smut yazıyorum ve en kısa zamanda cehennem ateşini boylicam.
+Memati
-He abi
+Zaten bu saatten sonra cennete gidemicez bari cehennemi hakedelimSMUT DEWAMKEEE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amethyist || Jikook
Teen FictionJeon krallığının delta prensi jungkook ve park krallığının vita prensi jimin nesillerinin son örneği olduğu için birlikte olmaya mahkum bırakılmışlardı. Çiftler; Jikook Sope Namjin ANGST DEĞİL!