BÖLÜM 11

1K 82 54
                                    

Çiçek bahçelerini çok severim dediğimde bundan bahsediyorum⬆

Iyi okumalar~💜

HOSEOK

Yoongi üçümüzü fark etmiş ve bize doğru geliyordu. Jimin bizden ayrılıp kral jungkookun yanına gitmişti. Yoongi yanımıza geldiğinde jin de bizi yalnız bırakmak için dışarı çıktı.

Hadi ama şimdi ben ne diyeceğim yoongiye 'aşkım napıyosun diye bi kontrole geldim' mi?

"Burada ne işin var hoseokie"

"Şey ben seni merak ettim de ondan geldim, jimin de kral jungkooku merak etti."

"Peki jin neden buradaydı?"

"Eee o da bizim arkadaşımız, yalnız bırakmak istemedi ehehhe hahaha"

Kesinlikle batırıyordum.

"Hımmm demek öyle, namjoonla alakası yok yani"

Yuh, nasıl anladı. Resmen nokta atışı yaptı, benim kocam işte hıh.

"Evet ama kimseye söyleme jin benden duyduğunu öğrenirse çok kızar bana."

Az önce yoongiye yalan söylediğim için ve şuanda utandığımdan dolayı yanaklarım kızarmıştı.

Olamaz. Lütfen herkesin içinde yapmasın birsürü insan var burada.

Yoongi yüzüme yaklaşıp yanaklarımı çekiştirmeye ve büzüştürmeye başladı. Al işte herkes bana bakıcaktı şimdi. Dudaklarım büzüşük olduğu için sesim boğuk çıkıyordu.

"Yuungi buruk yunuklurumu"
("Yoongi bırak yanaklarımı")

Bu sefer dudaklarımı balık gibi yapıp yanaklarımı sabitledi ve dudaklarıma yapıştı.

Bende ona karşılık vermek istiyordum ama hem bu kadar insanın içinde yapamazdım hem de yanaklarım ve dudaklarım böyleyken hareket ettiremiyordum.

Alfa namjoonun öksürük sesiyle yoongi ona döndü ve benden ayrıldı. Hemen yanına gitti ve daha deminki adamı alıp götürdü.

...

JİMİN

Jungkookun kucağında oturuyordum hala.

"Vitam söyle bana, neden gizli gizli girdin hareme"

"Çünkü şey... ben seni özledim"

Aslında söylemeye utanıyordum çünkü ona güvenmediğimi düşünebilirdi.

Jungkook söylediğime pek inanmış gibi durmuyordu.

"Vitam bana doğruyu söyle kızmicam hm?"

Yerimde hafifçe kıpırdanıp konuşmaya başladım.

"Off.. tamam, aslında ikimizde hala kızgınlıktayız ve burada çok fazla omega var seni kıskandım ve sana yaklaşırlar diye korktum."

"Vitam nasıl böyle birşey yapacağımı düşünürsün. Hem ben senden başkasına bakmam burda sabahtan beri oturup sadece namjoon ve yoongiyle konuşuyorum ve içki, şerbet falan içiyorum."

Jungkook,sırıtarak konuşmaya devam etti.

"İstiyorsan sende gel burda dur, ama kucağımdan kalkamazsın."

Jimin her ne kadar insanların içinde jungkook'un kucağında oturmaktan utansa da onu yalnız başına bırakmaya niyeti yoktu. Hem herkes öğrensin değil mi o jiminin deltası.

"Tamam"

...

GECE 23.57

Saat gece yarısına geliyordu ve saat 12 de artık jungkook odasına gidecekti.

Normalde eşi olmasa şuanda haremden biri ile dönmesi gerekiyordu.

Jungkook, zaten dizinde oturan jimini bacaklarından ve belinden tutup kucağına almıştı.

Ortamın gürültüsünden dolayı başı ağrıyan jimin, haremden çıktıklarında odalarına ilerlerken rahatlamış ve kafasını jungkook'un boynuna sokmuştu. Duyduğu kahve kokusuyla mayışırken yatağa bırakılmasıyla uykusu kaçmıştı.

Jimin hafif uyanır gibi olduğunda jungkook vitasının saçlarını okşayıp yanağına minik bir öpücük kondurdu.

"Sen burda uyu bebeğim duşa girip gelicem."

"Hıhım"

Jimin gözlerini açıp etrafa baktığında deltasının banyoya doğru ilerlediğini gördü.

On dakika sonra banyonun kapısının açılmasıyla jiminin gözleri o tarafa döndü. İçeriden belinde düşecek gibi duran havlusuyla jungkook çıkınca jimin gözlerini deltasının vücudunda gezdirdi.

Jimin, ışık kapalı ve oda karanlık olduğundan dolayı deltası uyanık olduğunu göremez sanıyordu fakat unuttuğu bir şey vardı. Mor gözleri parlıyordu.

Jungkook hiç çaktırmadan diğer odaya ilerleyip kıyafetlerini aldı. Vitasını aynadan görebileceği bir noktaya geçip havlusunu yere attı. Yavaş yavaş üstünü giyinirken sırıtıyordu.

Jimin, jungkooka göz hapsine almış gibi bakarken duyduğu sesle yanakları kızarmıştı.

"Gözlerinle yedin beni vitam"

Jimin anında inkar etmeye hazırlanıyordu ki aynada kendi gözlerini görmesiyle kıvıramayacağını anlamış ve taktik değiştirmişti.

"Ne yapayım sen de bu kadar yakışıklı olmasaydın deltam"

Jungkook, vitasından duyduğu cümle ile şaşırırken altta kalmayacaktı. Üstünde sadece iç çamaşırı varken yatağa ilerleyip jiminin yanına geldi. Konuşurlarken jimin zaten yattığı yerden doğrulmuştu.

Jungkook jiminin üstündeki kıyafeti çıkartıp vitasının gözlerine baktı.

"Durumları eşitlememiz lazım değil mi vitam"

Jimin bir an için çıplak kalmasıyla ürperirken kendisi iç çamaşırı giymediği için sırıtıp jungkookun iç çamaşırını çıkarttı.

"İşte şimdi durumlar eşit deltam"

Jungkook jiminin kollarını tek bir eliyle tutmuş ve ani bir hareketle üstüne çıkıp dudaklarına yapışmıştı.

...

Ikiside çıplak jimin, jungkook'un kucağında öpüşmeye devam ediyolardı.

Kapının tıklanmasıyla jungkook, jiminden ayrılmıştı.

"Kimsin?"

"Hemşireyim efendim."

Jungkook, vitasının üstünü hemen örtüyle kapatmış ve toparlanmıştı.

"Gir."

Jungkoook, gelenin hemşire olduğunu duyunca endişelenmişti.

"Ne oldu?"

"Kral jungkook, babanız revire kaldırıldı

...




Ehe

Dedim ki niye burda bitirmiyim.
Devamını bende bilmiyorum

Yunkiiiiii💜

Amethyist || JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin