1; nefret etmen gereken oda arkadaşını öpme, özellikle zilzurna sarhoşken

1K 71 43
                                    

bts - house of cards

a house made of cards, and us, inside

even though the end is visible, even if it's going to collapse soon

a house made of cards, we are like idiots

even if it's a vain dream, stay like this a little more

*

nefret etmen gereken oda arkadaşını öpme, özellikle zilzurna sarhoşken

"Ne demek elimden bir şey gelmez ya? Bir saattir boşuna mı dil döküyorum ben?"

Park Jimin, rulo haline getirdiği bir düzine belgeyi karşısındaki adama doğru sallayarak bağırdı. Bir saate yakın yurt odasındaki sorunu çözmek için dil dökmesine rağmen adam seyrek saçlarını kaşıyarak Jimin'e yardımcı olamayacağını söyleyip duruyordu. Park Jimin her ne kadar hayli sabırlı biri olarak bilinse de odasındaki sorun hatırına geldikçe içi öfkeyle dolduğundan düzgün düşünemiyordu.

"Bakın Park Jimin-şi," Yurt işlerinden sorumlu adam gözlüklerini çıkarıp gözlerini ovaladı ve ardından gözlüklerini Jimin'e doğru sallayarak konuşmasına devam etti "Odanızı değiştiremem, akademik takvimin dışında odanızı değiştirirsem başkaları da aynı talepte bulunur ve herkesin aynı beklentilerle öğrenci işlerine gelmesi, tahmin edersiniz ki, kargaşaya neden olur."

"Beyefendi, öğrenci işlerinin öğrencilerin dertlerini çözmek için var olduğunu düşünüyordum ancak siz şu anda benim derdimle ilgilenmiyorsunuz bile!" Jimin iyiden iyiye çıldırarak sesinin tonu bir oktav daha arttırdığında karşısındaki adam yüzünü buruşturarak gözlüğünü masaya attı, bıkmış bir soluk aldı.

"Park Jimin-şi, oda değişikliği talepleri güz dönemi başlamadan iki hafta önce, eylülün ilk iki haftası yapılır. Onun dışında değişim talebi alamam, yönetmeliğe aykırı."

"Başlatma yönetmeliğine be!" Jimin elindeki rulo kağıtları adamın masasına çarptığında öğrenci işlerine uğrayan yorgun birkaç öğrenci ve görevli memurlar endişeli bakışlarla olup biteni izlemeye başladı. "Oda arkadaşımı sevmiyorum, diyorum; nefret ediyorum, diyorum. Değiştiriversen ne olacak ya?!"

Kim Taehyung, senelerdir Jimin'in kontrol paneli görevini üstlenmiş emektar en yakın arkadaşı, rulo yaptığı kâğıtları karşısındaki adamın kafasına geçirmesini engellemek için Jimin'in üst kolunu kavradı. Elindeki kağıtları karşısındaki adamın kafasına geçirme ihtimali düşük olsa da sıfır değildi. Henüz liseye giderlerken kendisine kancık diyen bir kabadayıyı öyle bir benzetmişti ki, sağ kolu kırılmıştı. O günden sonra hiç kimse Jimin'den tarafa ters bir bakış atmaya bile cesaret edememişti ve Jimin'in kolu da beş hafta alçıda kalmıştı tabi.

"Park Jimin-şi, oda arkadaşınızdan nefret etmeniz odanızı değiştirmek için yeterince güçlü bir neden değil."

"Ne demek yeterince güçlü bir neden değil ya! Ne demek yeterince güçlü değil illa benim sinir krizi geçirmem mi gerek istediğimi yapmanız için?"

"Hayır aslında sinir krizi geçirmeniz de bir değişiklik yaratmaz."

Jimin'in gözleri öfkeyle iyice açılıp suratı da bir pancar misali kıpkırmızı kesildiğinde Kim Taehyung gerçekleşmek üzere olan felaketi sezdi ve hemen inisiyatif aldı. Elbette kabadayılara gününü göstermek işe yarar bir şeydi ancak mesai saatleri içinde sadece görevini yapmakta olan bir devlet memurunu pataklamanın sonu kuvvetle ihtimal karakolda biterdi. Taehyung da, en yakın arkadaşını karakol köşelerinden toplamaya hevesli değildi. Zaten nezarete tıkılması durumunda onu çıkarmak için gereken parayı bulmasına imkân yoktu.

VENÜS // jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin