Sabah güneşinin yüzüne vurmasıyla kıpırdanmaya başladı Feris. Güneş rahatsız etmeye devam edince gözlerini açtı ve yatakta doğruldu. Başı hafif de olsa ağrıyordu. Dün geceyi hatırladı. Hala sinirliydi. Düşündü... Dicle nasıl yapabilirdi böyle bir şeyi. Her ne kadar ona fazla gösteremese de onu kendine çok yakın görüyordu. Nasıl, nasıl, nasıl... Bütün bu düşüncelerden kurtulmalı ve hazırlanmalıydı. Önce duşa girdi ardından saçını kuruttuktan sonra giyinmeye başladı. Beyaz, hafif desenli bi gömlek, altına da siyah deri bi pantolon giymişti. Hafif topuklularını ayağına geçirip ceketi ve çantasını da aldıktan sonra ajansa geçti. Asansörden çıkıp hemen odasına gidip yerleşti. Toplantı başlamak üzereydi. Vakit kaybetmeden toptandı odasına geçti.
Ceyda: Evet programlarınız nedir?
Çınar: Ben bugün Azra Akın'la görüşeceğim. Bi süt markasından reklam teklifi geldi onu değerlendireceğiz. Emrah da bizimle olacak.
Peride: Ben bugün gelen senaryoları okuyacağım. Bir de Ajda Pekkan'ı arayacağım bi kaç teklif var.
Kıraç: Ben tüm gün Şevval Sam ile olacağım. Yeni filmi için okçuluk öğrenmesi gerekiyor.
Gülin: Ben de Senaryo okuyup gelen telefonlara bakacağım.
Ceyda: Güzel. Feris sen tüm gün boşsun sanırım bir şey demediğine göre.
Feris:(gergin bi ses tonuyla) Aslı Bekiroğlu gelecek bi dergiden teklif geldi onu inceleyeceğiz. Ayrıca yeni asistan bakacağım kendime. Sizin de aklınızda olsun uygun biri olursa söylersiniz.
Çınar: E Dicle?
Feris: Kovuldu o. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Ortamda ki sessizliği bozan Ceyda olmuştu.
Ceyda: O zaman toplantı bitmiştir. Kolay gelsin.
Herkes odalarına dağılırken Çınar da soluğu Feris'in yanında almıştı. Toplantının başından beri arkadaşının halini iyi görmüyordu. Feris'in arkasından o da hemen girdi içeri.
Çınar: Feris noldu? Ne bu hal?
Feris: Bir şey olduğu yok Çınar. Zor bi gece geçirdim sadece.
Çınar: Dicle'yi de öylesine kovdun zaten. Feris düzgünce anlat şu olayı.
Feris: Of Çınar off.
Feris Çınar'ın yanına koltuğa oturduktan sonra olayı anlatır.
Feris: Böyle işte. Hala Dicle'ye konduramıyorum ama öfkem sevgimin kat kat üzerinde.
Çınar: Açıkçası kızgın olmakta haklı olurdun ama eğer Dicle'nin kendini açıklamasına izin verseydin. Hiç öyle bakma Ferisçim. Kız suçlu bile olsa dinlemeliydin.
Feris: Çınar her şey yeterince açık değil mi? Ben anlayac-
Çınar: Değil Ferisçim değil. Belki başka bi açıklaması vardı. Ki bence var. Gördüğün ve sadece tahmin ettiğin bir şeyle karar vermen biraz saçma kusura bakma canım.
Feris: Off Çınar. Ne yapayım yani arayıp çağırayım mı? Yapmam böyle bir şey ayrıca ben anlayacağımı anladım işime karışma.
Çınar: Bu kadar ağır konuşmasaydın şimdi ara derdim ama arayacaksan bile arama artık. Gidiyorum ben çalışmam gerek. Sen de olanları iyice bi düşün bence. Gerçi düşünsen de bu saatten sonra sadece pişman olursun ama neyse...
Çınar gider. Feris de masasına geçip çalışmaya başlar.
...
Bir kaç saat sonra Feris işlerini bitirmiş Aslı'yı beklemek için terasa çıkacakken kapıyı çalıp Kıraç içeriye girer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Zamanı
FanfictionAklımıza kazınan canımız FerSer'imizi kendi kalemimle yönlendirerek bi hikaye yazıyorum🖤