İnsan hiç tanımadığı birine sığınır mıydı? Yaralarını gösterir miydi hiç? Bilinmezdi. Ama insan sığındıkça, yaralarını açtıkça tanıtırdı kendini. Bazen yeni bi dost, belki de yeni bi aşk kazaanılırdı bu sayede. Kim bilir...
Bi süre daha sarılıp ağladıktan sonra ayrılmışlardı. İkisi de hiç bişey demiyor, karşılarında ki sahile bakıyorlardı. ... Serkan lafa girmesi gerektiğini anlamıştı.
Serkan: Peki o günden beri hiç aşık olmadın mı?
Serkan'a döndü Feris.
Feris: Aşktan kastının ne olduğuna bağlı. Tek gecelik ilişkilerim oldu elbet. Adı sevgili olupta her zaman sevgisiz yürüyen ilişkilerim de. Ama gerçek bi anlamda aşk yaşamadım Arda'dan sonra... O hep kalbimde yaşayacak ama benim de hayata devam etmem gerekiyor... Bunca yıl ne onun ki gibi güzel bi kalbe, ne de onun gibi sevene rastladım. Ama belli mi olur. Belki bi gün rastlarım.
Serkan: Belki...
Birbirlerine bakıp gülümserler.
Feris: Biraz da sen anlat. Hep ben anlattım.
Serkan: Yani. Anlatılacak pek bişey yok aslında. Babamla olanları biliyosun. Onun dışında 14 yıldır Amerikadaydım orda bi şirketim var. Animasyon şirketi. Bi kız kardeşim var annemin ilk eşinden. Annem alzheimer hastasıydı. 7 yıl önce kaybettik. Kardeşim, İpek. Şu an Amerika da. Üniversiteyi bitirip oraya gitti ama gelecek yakında. Orda da beraber yaşıyorduk zaten. Buraya gelince de aynısı olur büyük ihtimalle. Öyle yani.
Feris: Anladım. Serkan...
Serkan: Efendim.
Feris: Çok teşekkür ederim. Gerçekten. Anladım ki birine yaralarını göstermek, içini dökmek, ona sığınmak o kadar da kötü değilmiş. Hatta o kadar iyi geliyormuş ki insana, ruhunu o kadar iyi hissettiriyormuş ki... Bilmiyorum belki herkes bu kadar iyi gelmez bana ama sen çok iyi geldin. Bunu bilmeni isterim. Yani biliyorum ilk başlarda sana pek iyi davrandığım söylenemez.
İkisi de güler.
Feris: Ama kabul et, sen de bana çok iyi davranmış değilsin.
Serkan:(gülerek) Öyle tabi öyle de, en azından yüzüne su boşaltmadım, değil mi?
İkisi de gerek anın, gerek alkolün etkisiyle kahkahaya boğulur.
Feris: Tekrar teşekkür ederim. Bu arada dert ortağı olsak da hala rakibiz, unutma. Ben de gideyim artık.
Serkan: Unutur muyum hiç. Seni bırakayım diyeceğim ama, ben de araba kullanamam bu halde.
Feris:(gülerek) Kullanmaman en doğrusu. Taksi bulalım o zaman.
Sahilden caddeye kadar yürümüşlerdi. 20 dakikadır taksi arıyor ama bi türlü bulamıyorlardı.
Feris: Hah bak geldi bi tane.
Serkan: Hadi bin sen.
Feris taksiye binmişti.
Feris: E sen de gelsene zaten taksi yok bekleme boşuna.
Serkan: Öyle olsun bakalım.
İkisi de taksiye binmişti. Serkan'ın evi daha yakın olduğu için önce onu bırakacaklardı.
Feris: Burada mı oturuyorsun?
Serkan: Evet evet. Amerikadan gelmeden önce bi arkadaşa rica etmiştim ev bulması için. Sağolsun o da gayet güzel bi yer bulmuş.
Feris: Evet güzelmiş. Yakın sayılırız. 15 dakikalık uzaklıktasın.
Serkan:(gülerek) O zaman ağlamak istediğinde 15 dakikacık beklersin.
İkisi de güler. O sırada marketten tatlı malzemesi alan Dicleyle karşılaşırlar.
Dicle: Serkan Bey geldiniz mi. Ben de tatlı yapacaktım da malzeme alıp geldim.
Serkan: Tatlı? Bu saatte?
Dicle: Yani evet yenilir nasıl olsa.
Serkan: İyi olur aslında evet. Yarın da evdeyiz yeriz.
O sırada taksiden Feris seslenir.
Feris: Selam Dicle!
Dicle: Feris Hanım... Siz nereden çıktınız?
Serkan: Bizim bi görüşmemiz vardı da dönüşte de taksi bulamadık aynı taksiyle geldik.
Feris: Evet evet.
Dicle: Siz biraz sarhoş musunuz sanki..
Serkan: Çok değil ya azıcık.
Feris: Evet kesinlikle çok az.
Dicle: Anladım..
Serkan: Şey Feris sen de gelsene beraber tatlı yeriz?
Feris: Çok teşekkür ederim ama eve geçsem iyi olur. Belki başka zaman.
Serkan: Peki. İyi akşamlar o zaman.
Dicle: İyi akşamlar Feris Hanım.
Feris:Size dee...
Feris taksiyle gitmiş, Dicle ve Serkan da eve girmişti. Dicle tatlıyı yapmadan önce Serkan'ın ayılması için bi kahve yapmıştı. Serkan da kahveyi içer içmez sızmıştı. Dicle Serkan'ı koltuktan kaldırmanın zor olacağını düşündüğü için üstünü örtmüştü. Tatlıyı yaptıktan sonra o da diğer koltukta uykuya dalmıştı...
...
Feris kendini eve atar atmaz üstündekilerden kurtulmuş daha rahat şeyler giymişti. Sonra da kahvesini yapıp koltuğa oturdu. Olanları düşünüyordu... Hiç tanımadığı biri nasıl da ilaç gibi gelmişti ona. Derdini kendi derdi gibi dinlemiş, önemsemişti. Sanki yıllardır tanıyor gibiydi Serkan'ı. Hissediyordu Feris. Düşünceliydi Serkan. En önemlisi de iyi kalpliydi. Bu her halinden belliydi. Nedenini bilmediği bi şekilde Serkan'ı tanıyor gibi hissediyordu. En tuhafı da onu çok yakından tanıdığı birine benzetiyordu. Arda'ya. .. Gülünce kısılan gözleri bile aynıydı. Kimseyi Arda'nın yerine koyamamıştı bunca zaman. Koyamazdı da. Ama Serkan ona öyle iyi gelmişti ki, aynı Arda gibi...
Daha fazla düşünmek istemedi. Hazır biraz ayılmışken Daktilo yazmaya karar verdi. Arda da bilmiyordu daktilosunu. Ona bile söylemediyse bu saatten sonra kimse bilmez diye düşünüyordu. Belki de bunca zaman sonra Daktilosunu, yazdıklarını öğrenebilecek, aynı zamanda Feris'in iç dünyasını görmeyi başaracak biri çıkardı. Kim bilirdi ki... Tek bilinen Daktilosu Kendi dünyasına açılan çiçekli bahçe kapısıydı... Zaman kaybetmeden o kapıdan içeriye girdi... Belki de artık o çiçekli kapıdan başkaları da girerdi. Belli mi olurdu... 20 dakikalık bi yolculuğun ardından ruhunu arındırmış biçimde çıkmıştı çiçekli kapıdan...
Boşver şehir'i.
Boşver insanları.
Boşver kalabalığı.
Boşver her şey'i.
Sen istersen,
Biz birbirimize öyle bir yeteriz ki...
Ben senin olurum;
Sen de benim şehir'im.
Birbirimiz için atan kalplerimiz,
İnsanlar olur...
Birbirimizden başka,
Her şeye kör oluruz.
Gözlerimiz sadece, birbirimize bakar.
Bazen gözlerin gözlerime değer,
Sonra ağlarım...
Kalplerimiz dokunur bazen...
Ama,
Yeter ki iste.
Sadece iste...
İyi ki varsın.
Ama,
Yanımda yoksun.
Yanıma gel.
Ve sonra,
İyi ki yanımdasın..🖤Arda'yı kaybettiğinden beri hiç aşk şiiri yazmamıştı. Aşk onun için o yaz günü bitmişti. Ama bugün, 16 yıl sonra ilk defa aşk şiiri yazmıştı... Ne sebep olmuştu buna? Aşık değilken bile niye yazmıştı ki şimdi. O aşktan gideli çok olmuştu. Neydi o zaman bu? Belki de, aşk ondan bir türlü gidememişti. Ya da yeniden gelmişti, kim bilir?... ❤️
Herkese Meraba😻 Öncelikle 1k olmuşuz. Hepinize çok teşekkür ederim 🥰 Her yer cayır cayır yanıyor... İçimiz parçalansa da elden pek bir şey gelmiyor malesef😔 Umarım bu felaket biran önce biter🙏Bölümü umarım beğenirsiniz. 🤗 Yeni bölüm cumaya kadar gelir. Eğer yetişirse bu hafta bi bölüm daha gelir❤️ İyi okumalar, bol yorumlar💖 Fikirlerinize açığım😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Zamanı
FanfictionAklımıza kazınan canımız FerSer'imizi kendi kalemimle yönlendirerek bi hikaye yazıyorum🖤