Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz🙏🏻🙏🏻
•••
Üç ay... Genç kızın yıkılışının ardından tam üç ay geçti... Ne doğru düzgün bir şeyler yiyordu, ne de evinden dışarı çıkıyordu... Babası onun için çok endişeliydi. Her seferinde bir şey söylemek için ağzını açıyordu ama söylemeden susuyordu. Kızı gözlerinin önünde acı çekiyordu... Evin içinde ruhsuz gibi dolanıyordu, genelde odasından babasının yalvarmaları sonucunda çıkıyordu. Onun dışında hep odasında, yatağında ya da çalışma masasında oturup camdan dışarıyı izliyordu. Üç ay boyunca her gece kabus görmüştü ve görmeye de devam ediyordu. Başak kabuslarından çığlık atarak uyanıyordu vs babası her Allah'ın günü uykusundan uyanıp Başak'ı sakinleştiriyordu. Her gün Damla'ya mailden mektuplar yazıp atıyordu, kendisine ulaşmadığını bilmesine rağmen...
Ercan en yakın arkadaşı Burhan ve oğulları Berkcan'la Baran ile kar topu oynuyordu, ama o... Sadece duygusuz bir şekilde camdan seyrediyordu...
Yavaşça kafasını kaldırdı ve kızının o ruhsuz yüzünü gördü. Saçlarındaki sarı boya akmıştı ve artık kendi renginde, koyu kahverengi kullanıyordu.
Kızını üzen heriften nefret ediyordu, onu herhangi bir yerde gördüğü anda boğabilirdi.
Başak artık hiçbir sosyal medya platformuna girmiyordu, insanlar onu çok merak ediyordu ve tedirgin oluyorlardı. Babası gelen mesajlara hiç bıkmadan her seferinde "O çok yorgun." diye cevap veriyordu, kimseyi kırmak istemiyordu.
Üç ay boyunca babası ile hiç doğru düzgün bir iletişimleri olmamıştı, tek bir kelime ile anlaşıyorlardı. Annesi ve kardeşleri Başak'a uzaktan destek olmaya çalışıyorlardı ama Başak onlarla iki kelam etmiyordu.
Arkadaşları hep evine gelmeye çalıştıklarında babasına konuşmak istemediğini söylettirip, geri yollattırıyordu. Ona en çok ulaşmaya çalışan arkadaşları Yusuf ve Şeyda'ydı. Özellikle de Yusuf, inatla her gün kapılarına gelip babasının "Hâlâ istemiyor." demesiyle tıpış tıpış geri dönüyordu. Bu döngü daha ne kadar sürecekti? Cevabını kimse bilmiyordu...
Kız aşağıdan kapı açılma ve konuşma sesleri duydu. Kar topu savaşı bitmişti ve içeriye girmişlerdi.
"Daha sonra tekrar oynayalım!"
"Oynarız Barancım, gel şimdi abinle sana birer sıcak çikolata yapayım." dedikten sonra arkadaşına döndü.
"Sen ne içersin Burhan?"
"Ben bir sütlü kahve alırım." dedi neşeli bir sesle.
Hep beraber mutfağa geçtiler, Ercan sıcak çikolataları iki kardeşe verdi ve Burhan'a da kahvesini verdi. Kendi kahvesi de hazırdı, ayrıca Başak için de bir fincan sıcak çikolata yapmıştı.
"Bunu ona götürür müsün?"
"Tabii ki! Allah'ım şükürler olsun, sonunda onu görebileceğim!"
"Bende gelmek istiyorum!"
"Sen abinle gidemezsin oğlum, burda kal."
Baran oflayarak sıcak çikolatasından bir yudum daha aldı ve Berkcan hızlı adımlarla mutfaktan çıktı. Merdivenlerden de çıkıp Başak'ın odasının kapısına yaklaştıktan sonra derin bir nefes aldı ve kapıyı tıklattı. İçeriden hiç ses gelmedi. Birden mutfaktan Ercan'ın "Onun ağzını bıçak açmaz, gir sen içeri." diye seslenişini duydu.
Kendi kendine "Peki..." diye mırıldandıktan sonra kapıyı açıp gergin ve çekingence içeriye bir adım attı. Başak çalışma masasına doğru dönük şekilde sandalyesinde oturuyordu. Rahatça arkasına yaslanmış ve ayaklarını kaldırıp sandalyenin oturduğu yerine koymuştu, dizleri hafifçe çenesine değiyordu.
Ağır adımlarla yanına doğru ilerledi ve elindeki sıcak çikolata dolu kupayı çalışma masasının üstüne koydu. Başak hiçbir tepki vermiyordu, mimikleri asla oynamıyordu. Sanki nefes almıyor gibiydi, göğsünün inip kalktığını göremiyordu.
İç çekip koyu kahverengi saçlarının bir tutamını işaret parmağına doladı.
"İyi misin?"
Kız konuşmadı.
"İyi olmalısın."
Hiç konuşmuyordu, sadece dümdüz camdan dışarıya bakmaya devam ediyordu.
"Baban çok mutsuz, sadece onun hatrına düzelmeye çalış."
O anda kafasının içinde Enes'in sesini duydu.
"Sakın aptalca bir şey yapma."
"Babanın hatrına..."
Berkcan haklıydı, babası o kadar karısı ve diğer iki çocuğunu bırakıp Antalya'dan İstanbul'a gelmişti ve kendisine bebek bakıcılığı yapıyordu resmen. Onu üzmeye ve yormaya hakkı yoktu.
"Neyse, ihtiyacın olduğunda kimlere geleceğini biliyorsun..."
Nefesini verip kapıya gitti ve odadan çıkıp, kapısını kapattı. Başak yine aylardır boğuştuğu derin düşünceleri ile baş başa kaldı...
•••
Bu gün de Başak'a yakıyoruz arkadaşlar dlfneldjws
Oy atmayı, yorum yapmayı ve beni takip etmiyorsanız da takip etmeyi unutmayın. Öpüldünüzz efenim💅🏻💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐨𝐥𝐮𝐧𝐚𝐲 𝟐: 𝐘𝐄𝐍İ 𝐀𝐘 | 𝐄𝐧𝐁𝐚
FanfictionSevdiğiniz insan için ölmeyi göze alabilir misiniz? Karşınızda iki seçenek varken siz onu kurtarmak için ölme riskiniz olan yolu seçer misiniz? İşte ben de tam bu yol ayrımındayım ve ne yapacağımı çok iyi biliyorum... *** 𝐄𝐧𝐞𝐬 𝐁𝐚𝐭𝐮𝐫 ✘ 𝐁𝐚ş...