Yuvarlak masalarına geçerken uymaları gereken kurallar vardı. Kaptan Summer gücüyle bağdaşan rengi siyah sandalyeye geçerdi.Bu aralarındaki en ürkütücüsü olabilir diye düşündü kız. Başka kimin sandalyesinde mezarlıklar, kurukafalar ve kan desenleri vardı ki!
Rose'un sandalyesi renk değiştiren bir yapıdaydı. Ne de olsa duygularda değişkendi.An'inki ise göz kamaştıran bir beyazdı. Sırık da orman yeşili yaprak desenli sandalyesine geçince konuşmaya başladı kız.
-Hepinizin bildiği gibi Day yine başına buyruk hareket edip ölüme atladı. Tek başına olsa biraz burnu sürtülsün diye aramayalım derdim ama tamamen savunmasız Fey'i de yanında götürdü.
O anda Fey'in sandalyesine baktı. Aralarında Metropoli'ün sözde sınavına katılabilecek tek kişi oydu. Belki iyi bir hayatı bile olabilirdi. Her şeyi arkasında bırakıp onlarla kaçak hayatı tercih etmeseydi.
-Peki, başlıyoruz An zihinlerini oku ve bana nerede olduklarını göster.
Başını sallayıp gözlerini kapattığını gören Summer devam etti.
-Sırık burayı orman örtüsüyle kapla.
Peki ben diye atlayan Rose'a bakan kız sakince yanına gitti. Kulağına doğru eğilip sessizce karargahı korumasını söyledi. Aralarındaki en küçüğü vurdumduymaz arkadaşını aramaya götürüp tutuklama riskinin kucağına hediye paketi gibi bırakmayacaktı.
Işıksız gecenin yıldızları olmak zorundayız diye düşündü. Summer yine kapıya doğru ilerken içinden Day'e saydırmayı da ihmal etmiyordu.Eskiden böyle miydi? Küçükken çok küçükken... Yanakları kızardı kızın. Geçmiş geçmişte kalmıştı.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Şimdi 3 arkadaş gecenin saran kollarında limana doğru ilerliyordu.
Denizin huzurlu sesi etrafı doldururken kız suya atlamak isteğinin karşısında eziliyordu.
An ve Sırık yanında yol alıyorlardı. Summer giydiği gece elbisesiyle, yüzünü kaplayan sahte dövmesiyle kalabalığa karışmış ona öküzün trene baktığı gibi bakan sarhoş adamlara gülümsüyor, rahatsız olmamış gibi davranmaya çalışıyordu. Bu adamların her bakışı için bir kere tekme yazıyordu Day'in hesabına.
An kıza doğru yaklaştı. Korumak istiyor diye düşündü Summer. Bunca yıldır korumak onun işiydi. Onları kendi hayatımdan fazla önemsiyorum onlar için her şeyi yaparım diye mırıldandı.
-Şimdi, Day'in yaptığı hatayı telafi etmeliyiz. Sakın bir salaklık yapmasına izin vermeyin.
-Elbette Kaptan. dedi Sırık.
An yaklaştıklarını söylemek istercesine ayaklarını yere vurdu.
